JINHA

ŞIRNEX - Cizre'de 1992 yılında büyük Newroz direnişine tanıklık eden Emine Ölmez, "Hükümet ne yaparsa yapsın son damla kanımızı dökene kadar direneceğiz. Newroz kutlamaya da devam edeceğiz. 1992'deki gibi heyecanla alanlarda olacağız" dedi.

Cizre'de 21 Mart 1992 tarihinde polis ve özel timlerin müdahalesi ile başlayan, ardından karşılıklı çatışmalara dönüşen ve 23 Mart'a kadar devam eden olaylarda resmi rakamlara göre, biri gazeteci 57 kişi otomatik silahlarla taranarak katledildi. Direngenliğini tarihinden alan Cizira Botan bu yıl da Newroz'a hazırlanıyor. 1992 büyük Newroz direnişinde ön saflarda olan Emine Ölmez, yaşadıklarını anlattı.

'İlk Newroz'da bizi kurşunladılar'

Cudi dağı eteklerinde bulunan Hebler köyünden devlet şiddeti nedeniyle 90'lı yıllarda göç ettirilmeye zorlandıklarını ifade eden Emine, "Köyden çıkıp Cizre'ye gelmek zorunda kaldık. Her şeyimiz köyde kaldı. Onlara ne olduğunu bilmiyoruz. 1992 yılı Newrozu geldi çattı. Önceden çağrılar yapılmıştı, herkes alanda olacaktı. Ben de o alandaydım. Günlerce heyecanla bekledim. Keyfimiz yerindeydi. Newroz'da bizim yöremize ait elbiseler giymiştim. Sarı, kırmızı, yeşil renkler vardı. Biz alana zılgıtlarla geldik, karşımızdakiler bizim zılgıtlarımızdan korktu. İlk Newroz'da bizi kurşunladılar. Onlarca insanımız öldürüldü" dedi.

'Ortalık kan gölüne dönüyordu'

90'lı yıllarda Newroz kutlamalarının yasak olduğunu ve kutlamalara izin verilmediğini hatırlatan Emine, kutlama yapmak istediklerinde müdahaleye maruz kaldıklarını belirterek, "Alanlarda bizlere saldırı yapılıyordu. İnsanlarımız katlediliyordu. Yaşlı insanlarımız ve çocuklarımız ayaklar altında eziliyordu. İnsanlarımız asker ve polisin saldırıları karşısında kaçtıkları zaman çamurun içinde yüzlerce insanımızın ayakkabıları kalıyordu. Alanlardan torbalar dolusu ayakkabı toplayabilirdiniz. Ortalık kan gölüne dönüşüyordu" diye belirtti.

'Ama her Newroz'da yine ateşimizi yaktık'

1992 yılında gerçekleşen kanlı Newroz'u katliamının ardından yıllarca Newroz kutlamasının yapılmadığını vurgulayan Emine, "Kutlamaları sadece sistem yanlısı Kürtler ve korucular yapıyordu. Bizler kutlamaları yapmamanın verdiği acıyla yaşadık yıllarca. Ama her Newroz'da yine ateşimizi yaktık. Ama ateşimizi birçok yıl evimizin bahçesinde yaktık. Yeter ki bir ateş yansın, bir duman çıksın diye, bazı Newroz'larda evin içinde sobamızda ateşimizi yakıyorduk. Yani bütün inkar, imha ve asimilasyon politikalarına karşı bütün sindirme politikalarına karşı direnişle mücadele ettik ve özgürlük hareketimiz ve önderimiz sayesinde bu günlere geldik" diye konuştu.

'Yaşamaya da devam ediyoruz'

Daha sonra Cizre'nin yeniden kurulduğunu söyleyen Emine, "Biz sokaklara girip, Newroz'larımızı kutladık. Devlet baskı yapmaya devam etti, ama biz de direnmeye devam ettik. Yıllarca Newroz Bayramı'nı büyük heyecanla kutlamaya devam ettik. Şiddeti her zaman yaşadık. Yaşamaya da devam ediyoruz" şeklinde ifade etti.

'Son damla kanımızı dökene kadar direneceğiz'

Sokağa çıkma yasağı sürecinde Cizre'de büyük bir katliamın yaşandığı söyleyen Emine, "Şimdi evlerimizi yıktılar. Saat 19.00'dan sonra yasak var. Gündüz serbest yine de polis sokaklarımızı işgal ediyor. Yasak başladıktan sonra biz bir ay burada kaldık. Çok zorluk çektik. Döndüğümüzde evimiz yıkılmıştı. Devlet bizden ne istiyor, amacı nedir, bunları yaşatmaya ne hakkı var? Hükümet ne yaparsa yapsın son damla kanımızı dökene kadar direneceğiz. Newroz kutlamaya da devam edeceğiz. 1992'deki gibi heyecanla alanlarda olacağız" dedi.

(ht/gc)