'O yüreğimin en değerli parçasıydı'

10:34


JINHA

ŞIRNEX - Cizre'de ikinci bodrumda katledilenlerden biri olan 17 yaşındaki Ekrem Sevilgen'in hayali futbolcu olmaktı. Anne ve babasının daha küçük yaşlardayken ayrılması nedeniyle elinde büyüdüğü ninesi Behiye Sevilgen, yitirdiği torunun arkasından "O yüreğimin en değerli parçasıydı. O'nun yerine yüreğime artık bir şey alamam" dedi.

Şırnak'ın Cizre ilçesinde devlet güçleri tarafından katledilenler arasında devletin soykırım konseptine karşı direnen kadın, yaşlı, çocuk, bebek, hatta anne karnındaki masumlar yer alıyordu. Vahşet Bodrumu'nda katledilen kişilerden biri de henüz 17 yaşındaki Ekrem Sevilgen'di. Cizre'de dünyaya gelen Ekrem, 4 çocuklu bir ailenin en büyük çocuğuydu. Ailesi, Güçlükonak'a bağlı Boyuncuk köyünden 90'lı yıllarda köylerinin boşaltılması sonucu Cizre'ye göç yollarına düşmüştü. Cizre sokaklarında büyüyen Ekrem, annesi ve babası o daha çocukken boşandığı için ninesi Behiye Sevilgen'in elinde büyüdü.

Sporcu kişiliği ile tanınıyordu

Arkadaşları arasında ise sporcu kişiliği ile tanındı. Futbolcu olmayı çok istediği için de futbol oynamak için kendisine zaman yaratmaya çalışırdı. Mahalle sakinleri tarafından da sevilen Ekrem, küçük çocuklara olan sevgisi ve ninesine olan düşkünlüğü ile biliniyordu. Sıkıyönetim saldırılarının başlaması ile birlikte Nur Mahallesi'ndeki evlerinden ayrılmayan Ekrem, devlet güçlerinin saldırılarında yaralandı. Yaralandıktan sonra mahallede kalan yurttaşların yardımı ile ikinci bodruma götürüldü. Haftalarca ambulansların yaralıları almaya gitmesi beklenirken, diğerleri ile birlikte kaldığı bodrumda katledildi. Ailesinin cenazesine günler sonra Mardin Artuklu Hastanesi Morgu'nda DNA eşleştirmesi sonucu ulaşılan Ekrem, Nusaybin'de son yolculuğuna uğurlandı.

'Mahallede kalarak mücadele etmemizi istedi'

Ölümü anne ve babası kadar en çok elinde büyüdüğü ninesi Behiye Sevilgen'i üzdü. Yitirdiği toruna olan özlemini "O yüreğimin en değerli parçasıydı. Şimdilerde yüreğimde derin bir boşluk var. O'nun yerine yüreğime artık bir şey alamam" cümleleriyle ifade etti. Torununun mahalleden çıkmalarını hiç istemediğini dile getiren Behiye, "Mahallede kalarak, mücadele etmemizi istemişti. Ama eşim çok hastaydı ve O'nu çıkarmamız gerekiyordu. Ben ve eşim çıktı. Ailemizin diğer fertleri kaldı" diye konuştu.

(ekip/mg)