Tutsaklara yapılan işkencelere karşı duyarlılık çağrısı

11:40

JINHA

AMED - Diyar TUHAD-DER, Diyarbakır D Tipi Cezaevi'ndeki baskı ve sürgünlere dikkat çekerek, tutsakların işkencelere maruz kaldığını, yemek dahi verilmediğini belirterek, herkesi tutsaklar ve açlık grevleri konusunda duyarlı olmaya çağırdı.

Diyarbakır D Tipi Cezaevi'nde bulunan siyasi tutsaklara yönelik baskı ve sürgünlere ilişkin Diyar TUHAD-DER dernek binasında basın toplantısı düzenledi. Açıklamada konuşan TUHAD-DER Eşbaşkanı Cahit Demirkıran, 23 Temmuz'dan itibaren başlatılan topyekün savaş ve imha konseptinin dönüşü olmayan vahim sonuçlara neden olduğuna dikkat çekerek, "Sur'da, Cizre'de, İdil'de, Nusaybin'de yaşanan katliamlara Ankara patlaması eklenmiş acımız daha tazeyken yüreğimize yeni bir acı saplanmıştır" dedi. Ülkede yaşanan savaşa paralel bir şekilde cezaevlerinde özellikle siyasi tutsaklara baskı uygulandığını vurgulayan Cahit, "Son süreçte özellikle Diyarbakır D Tipi Cezaevi'nde yaşanan firar olayından sonra tutsaklara uygulanan hukuk dışı uygulamalar, sürgünler ve tutsakların en makul talep ve ihtiyaçlarının karşılanmayışı bunun en somut göstergesidir. Tutsakların çamaşırlarına, çarşaflarına, çamaşır iplerine, hatta çöp poşetlerine kadar el konulmakta, sorunların çözümü noktasında tutsakların yapmış olduğu görüşme talepleri sürekli olarak reddedilmektedir" dedi.

Osmaniye T Tipi ve oradan da İzmir ve Bandırma'ya sürgün edilen tutsakların işkencelere maruz kaldığını hatırlatan Cahit, 6 Mart tarihinden bu yana yaşanan hak ihlallerini şöyle sıraladı:

*06.03.2016 tarihinde gerçekleşen firar olayından hemen sonra mahkum koğuş ve odalarına baskınlar düzenlenmiş, tutsakların çarşaflarına, kıyafetlerine, kitaplarına, paspaslarına, çiçeklerine hatta çöp poşetlerine kadar bütün şahsi eşyalarına konulmuştur. Bahsettiğimiz bu uygulama kısmi arama adı altında saat sınırlaması olmaksızın devam etmekte olup yine bahsi geçen özel, şahsi eşyalara el konulmakta hatta bazı mahkumların odalarında bulunan televizyona ve televizyon kablosuna dahi el konulmaktadır.

*Firar olayının hemen akabinde tutsakların avukatlarıyla görüşme olanağı engellenmiş ve bu uygulama yaklaşık 2 gün sürmüştür.

*Tutsaklara 07.03.2016 tarihinde bir gün boyunca yemek verilmemiş; kantin olanağı tanınmamıştır. 3 gün boyunca gazete verilmemiştir.

*Açlık grevindeki 11 tutsakla beraber toplam 43 tutsak sürgün edilmiş, sürgün edilen tutsakların ailelerine ve avukatlarına hiçbir suretle haber verilmemiştir. Çoğunluğu Osmaniye T tipi Cezaevlerine sürgün edilen tutsaklar Diyarbakır D tipi Cezaevi çıkışında, ring ile yapılan yolculuk esnasında ve cezaevi girişinde ciddi darp ve işkencelere maruz bırakılmıştır. Cezaevine girişte tutsaklara çıplak arama dayatılmış, kabul etmeyen tutsakların hepsi ciddi şekilde darp edilmişlerdir. Yapılan darp ve işkenceler sonucunda biri 70 yaşında olmak üzere 2 tutsağın kaburgası kırıldığını öğrenmiş bulunmaktayız. Osmaniye'ye sürgün edildikten sonra bir hafta boyunca banyo imkanı tanınmayan tutsaklara ailelerinin getirmiş olduğu kıyafetler dahi verilmemiştir. 12 Eylül dönemini aratmayan uygulamalara imza atan ilgili cezaevinde mahkumlara "ya itaat edeceksiniz ya da öleceksiniz" şeklinde tehditlerde bulunulmuştur. Osmaniye Cezaevlerinde yaşanan bu uygulamalar basına yansıdıktan hemen sonra sürgün edilen tutsakların tamamının tekrar sürgüne tabi tutularak Bandırma Cezaevine götürüldüğünü öğrenmiş bulunmaktayız.

*Sur ilçesinden çıkan tutsaklara cezaevi girişinde darp uygulanmış özellikle yaralı olarak cezaevine getirilen 2 tutsak ciddi şekilde dövülmüştür.

*Cezaevinde hobi, ortak alan, atölye gibi olanaklar kısıtlanmış, hastane sevkleri olağanüstü haller haricinde durdurulmuştur.

*Havalandırmaya çıkan tutsaklara askerlerin taş attığını öğrenmekle beraber bunu yapan askerlerin akıl sağlığından şüphe ettiğimizi belirtmek isteriz.

*Yine aile görüşmelerinden öğrendiğimiz kadarıyla tutsak aileleri kapalı görüşlerde dahi ince aramaya tabi tutulmaktadır.

*Cezaevinde yaşanan belirttiğimiz sıkıntılarla alakalı tutsakların yazmış olduğu dilekçeler ve görüşme talepleri ise her seferinde reddedilmektedir. Diyalog yolunu tamamen kapatan cezaevi idaresi mevcut durum itibariyle sorunların artması ve tırmandırılmasından yana bir tavır sergilemektedir.

Cahit, Tutuklu ve Hükümlü Aileleri ile Dayanışma Derneği olarak tüm halkı bedenini açlığa yatıran tutsaklara ses vermeye çağırarak, "Diyarbakır cezaevlerinde ve diğer bölge cezaevlerinde yaşanan işkence uygulamalara karşı duyarlılığa çağırıyoruz" dedi.

(sg-be/gc)