KJA'dan Mine Kırıkkanat'a yanıt: Sakine'nin ardıllarıyız
15:22
JINHA
AMED - KJA, Mine Kırıkkanat ve kendisiyle yapılan röportajda Kürt kadınlarına yönelik söylemlerine yanıt vererek, "Kürt kadını Sakine ve ardıllarının öncülüğünde dünya kadın hareketlerinin kazanımlarını devralarak, ulus- cins mücadelesinde kapitalist- modernist çağda umutsuzluğa umut, teslimiyete direniş, ezilmişliğe başkaldırının somut ifadesi oldu" dedi.
Kongreya Jinên Azad (KJA), BirGün gazetesinde Mine Kırıkkanat ile çıkan kitabı hakkında yapılan röportajda Kürt kadın hareketinin öncü isimlerinden Sakine Cansız ve Kürt kadınlarına yönelik aşağılayan ifadelere ilişkin yazılı açıklama yaptı. Açıklamada, Kürt halkının özgürlük mücadelesinin sadece bu coğrafyada değil, dünyada da daha önce emsali görülmeyen, eşsiz bir Kadın Kurtuluş İdeolojisi'ni mücadele içerisinde edinilen deneyimlerle açığa çıkarttığı belirtilerek, ayrıca bunun için büyük bedeller ödemekten bir an olsun geri durmadığı vurgulandı.
'Yanılgılı bakış açısı'
"Kürtler ve kadınlar bu kitabı sevmedi" başlığıyla yayınlanan açıklamada şöyle denildi: "Bu mücadele deneyiminin olgunlaştırdığı kadın kimliği belki de tarihte ilk defa bu denli güçlü bir varoluş kazanarak, geçmiş kadın mücadelelerinin unutulmaya yüz tutmuş mirasının da güncel ifadesi oldu ve bu nedenle Kürt Kadın Hareketinin herhangi bir oluşum gibi ele alınıp değerlendirilmesi son derece yanılgılı bir bakış açısı olacaktır. Kürt kadını Sakine ve ardıllarının öncülüğünde dünya kadın hareketlerinin kazanımlarını devralarak ,ulus- cins mücadelesinde kapitalist- modernist çağda umutsuzluğa umut, teslimiyete direniş, ezilmişliğe başkaldırının somut ifadesi oldu.
'İddia edildiği gibi olsaydı bugünkü düzeye ulaşmazdı'
Kadın mücadele deneyiminin içinde bulunduğu sosyo-ekonomik, konjoktürel durumun iyi tahlil edilmesi, objektif bulgular ışığında analizlerde bulunulması için güçlü bir cins bilinci ve tecrübesinin yani bedellerle kazanılmış ve bununla anlam bulan bir kimliğin olması şart. Bu anlamda, mücadelenin neresinde durduğu önemli değil; merkezinde veya kıyısında ama anlamaya çalışan, araştıran, yoğunlaşan biri veya birileri bu kadınların nasıl ele alınması gerektiğinin vicdani sorgusunu yapar ve bu titizlikle yaklaşır.
Bu direniş geleneği, hakikat arayışçılığı ve bu uğurda binlerce kadın devrimcinin kahramanca direnişiyle, yaşamın her alanında devrimler yarattı. İddia edildiği gibi marjinal, birilerini iradesizleştirmeye dayalı yani tahakkümcü, cinsiyetçi ve dinci olsaydı, bütün dünya deneyimlerinde yaşandığı gibi radikal kimlik mücadelesinde bugünkü düzeye ulaşması mümkün olmayacaktı. Ve yine bu anlayışla beslenen Kürt Kadın Hareketi kendinin dışında fikir, görüş ve eylemlere karşı tahammülsüz, hatta acımasız olabilirdi. Fakat, günümüzde bunları tartışmanın çok uzağındayız, çünkü bu hareket farklı kimliklerle, kapsayıcılığı, tartışma kültürü ve daha pek çok yenilikçi fikir ve eylemiyle var oluşunu günümüze taşıyan ve bu çoklu kimliklerle yapılanarak model olan kapsam ve derinliktedir.
'Aydın milliyetçi-cinsiyetçi bir şekilde konuyu ele alamaz'
Kürt Kadın Hareketi yalan ve kurgularla devrim karşıtı ideolojiler ve kapitalist kar mantığına konu olamayacak denli güçlü bir ideolojiye sahip. Aydın, demokrat, devrimciyim diyen herkesin hele ki bir kadınsa yaşamın her zerresine işleyen, varlık nedenimiz olan bu anlam gücünün asla çözülmeyeceğini iyi idrak etmesi gerek. Bir aydının ele aldığı konu yaşanmış bir realite ise eğer, bunu etik olarak bilimsel temellere oturtacak gözlem, yorum ve analize sahip olması, ilgili tarafları milliyetçi- cinsiyetçi ele almaması gerek. Bu çerçevede her yazar, aydın, her yazılan da sanat veya edebiyat değeri taşımayabilir. Bu değere sahip olması için etik ve vicdan değerini taşıması yani objektif olması şart.
Kürt Kadın Hareketi anlaşılmak ve romanlaştırılmak isteniyorsa Kadın Kurtuluş İdeolojisi'nin iyi okunması, dolayısıyla olay kurgularında gerçeklikle bağın tarafsızca yakalanması, yine ve önemlisi tarihe mal olmuş karakterlerin doğru yansıtılması bir zorunluluk.
'Sakine'nin ardıllarıyız'
Sakine Cansız'ın mücadele saflarının her anını yalın bir dille ele aldığı, olay ve olguları kendinden başlayarak sorgulayıp çözümlediği, 'Hep Kavgaydı Yaşamım' kitap serisi bizleri yaşanan deneyimlerle buluşturma, moral değerlerimizi güçlendirerek yaşamsal perspektifler sunması bakımından önemli bir çalışma. Bazılarının görmezden gelerek itibarsızlaştırmaya çalıştığı bu direniş geleneğinde hatırlatılması gereken şey, Sakine'nin mirasçısı olan Kürt kadınları olarak bizler, bu tarihin canlı tanıkları ve Sakine'yi anlama savaşımını vererek bir nebze de olsa yaşamsallaştırmaya çalışan ardıllarıyız. Bizler her yerdeyiz. Yaşamın direniş yüzünün her milimine anlam katarak, hakikatimizin peşinde daha çok, daha derin değerler yaratma savaşımını vermekteyiz. Bizler geçmiş, bugün ve gelecekte; bizler buradayız...
'Bu türden çabalar beklenen sonucu doğurmayacak'
Bu mücadelenin bize kazandırdığı iradi güç ile reddimizde de, kabulümüzde de ikirciksiz ve netiz. Bu nedenle bu türden yanlı-kurgusal düzmecelerin gerçeklikle bağdaşmadığı, mücadeleyi yaratan öncü kadın direnişçiler ve biz Kürt kadınlarının iradesini asla yansıtmadığını belirtmek ve bu türden çabaların beklenen sonucu doğurmayacağını KJA olarak vurgulamak isteriz. Biz kadınlar ne kurguyu, ne de 'sevilecek' buyruğunun yarattığı erk çağrışımını, hiç sevmedik."
(gc)