'Xaçort denilince akla direniş gelir'
09:05
JINHA
WAN - Serhat'ta 90'lı yıllarda koruculuk sisteminin dayatılması sonucunda farklı il ve ilçelerden göç ederek Xaçort Mahallesi'ne yerleşen kadınlar, mahalle üzerindeki baskıların geçmişten bugüne halen devam ettiğini söyledi. Baskılara maruz kalarak yetişen çocukların bugünün 'asi' gençleri olarak baskılara karşı direndiğini dile getiren kadınlar, "Bu yüzden Xaçort deyince insanların aklına direniş gelir" dedi.
Kuzey Kürdistan kentlerinde 90'lı yıllarda devletin "koruculuk sistemi" dayatmasını kabul etmeyen çok sayıda yurttaş katledilirken, binlercesi de çareyi göç etmekte buldu. Göçe maruz bırakılan bölgelerden biri olan Serhat'ta en fazla göçün yaşandığı Van'ın İpekyolu ilçesine bağlı Hacıbekir (Xaçort) Mahallesi'nde yaşayan kimisi Şırnaklı, kimisi Yüksekovalı binlerce yurttaş tüm baskılara rağmen direnmeye devam ediyor. Xaçort'ta çocuklarıyla beraber yaşam mücadelesi veren kadınlar, Xaçort'ta 90'lı yılları ve bugüne yansımasını anlattı.
'Burada yaşam parsellere bölünmüş'
Devletin yalnızca köylerini yakmadığını aynı zamanda kültürlerini de yok ettiğini belirten Cevahir Gülmez (60), Xaçort Mahallesi'ne 30 yıl önce göç ettiğini söyledi. Göç ettikten sonra komşular arasında eski sohbetlerin gelişmediğini ilişkilerin sınırlı olduğuna işaret eden Cevahir, "Burada yaşam parsellere bölünmüş, herkes evini inşa edebilecek kadar toprak almış. Bahçesi olan da tarımla ilgilenmiyor" diye belirtti.
'Köy boşaltmaları gençleri çok etkiledi'
Cevahir, Xaçort'ta bugün olduğu gibi geçmişte de devletin yoğun bir şekilde baskısı olduğunu söyledi. 90'lı yıllarda göç almaya başlayan Xaçort'u Cevahir şu sözlerle anlattı: "90'lı yıllarda Xaçort'ta göç eden ailelerin çocukları bugünün direnen gençleri oldu. Devletin zulmünü çok küçük yaşlarında bile hissetmişler. Köy boşaltmaları gençler üzerinde derin bir etki yarattı. Onlar bizim gibi değil. Köylerimiz yakılıp koruculuk dayatılınca bizler silah almamak için köylerimizi, yaşamımızı bırakıp geldik. Ama bugünün gençleri, o kadar asi ki devletin zulmünü kabul etmiyor ve buna karşı direniyor. Bundandır ki belki de Xaçort denilince insanların aklına direniş gelir."
'Eski gelenekler öldü'
Xaçort Mahallesi'ne 90'lı yıllarda Şırnak'ın Beytüşebap ilçesine bağlı Feraşin yaylasından göç eden yurttaşlardan Halime Ataman (75), 20 yıldır yaşadığı Xaçort'un başlangıçta boş bir araziden ibaret olduğunu ancak bugün bini aşkın yurttaşın yaşadığı bir mahalleye dönüştüğünü söyledi. Halime, "Xaçort'a taşındığımızda etrafı bomboş arazilerle doluydu. Göçler artınca buradaki konut sayısı da arttı" dedi. Göçlerin en büyük etkisinin eski gelenek ve göreneklerde kendisini gösterdiğine işaret eden Halime, "Burada eski gelenekler öldü. Aynı yaşta insanlar kalmamış. Gençlerle sohbetler az, daha çok aile bazında sohbetler oluyor. Hemen hepimiz aynı yerden geldiğimiz için dolayısıyla birbirimizi tanıyoruz. Çocukların büyümesiyle yeni bir dönem başladı" diye konuştu.
'Eski yaşamım geri gelmeyecek'
Halime terk etmek zorunda kaldığı Feraşin yaylasındaki yaşamın geri gelmeyeceğini belirterek, yayla yaşamına olan özlemini şu sözlerle dile getirdi: "Eskiden evlerimizin önünde tek çit bile yoktu. Şimdi baktığında ise duvarların yüksekliğinden komşulara ulaşamıyorsun. Feraşin de iken uzun geniş yaylalar vardı. Çocukluğum, gençliğim orada geçti. Oyunlarla özgür güzel bir çocukluk geçirdim."
'Kendi yaşıtlarımla paylaşımlarım oluyor'
Aynı nedenlerden dolayı 25 yıl önce Bahçesaray ilçesine bağlı Şirkava köyünden Xaçot Mahallesi'ne göç etmek zorunda kaldığını söyleyen Hüri Temel (60), köy yaşamını özlemle dile getirerek, "Yakacaklarımı hazırlar ekmeğimi pişirmeye koyulurdum. Daha sonra yaylaya çıkar koyunlarımla ilgilenirdim. Hiç boş oturmazdık hep çalışırdık. Çoğu zaman akşamları da uyumaz kilim yapardık" dedi. Hüri, Xaçort'ta göç ettikten sonra eski geleneklerinin kalmadığını kaydederek, mahallede sadece kendi yaşıtlarını bulunca paylaşımlarda bulunduklarını dile getirdi.
(htk-hk/dc/mg)