Gazili kadınlar: Gazi Mahallesi Sur'a dönmeden ses verin!

10:50

JINHA

İSTANBUL- Gazi Mahallesi'nde polisin kurşunuyla ağır yaralandıktan sonra kaldırıldığı hastanede yaşamını yitiren Pınar Gemsiz'in katledilmesinin ardından mahallede yaşayan kadınlar, "Eğer burada yaşananlara dur denilmezse ses verilmezse Gazi, Sur gibi olacak. Gazi, Sur'a dönmeden ses verin" dedi.

Gazi Mahallesi'nde yaşayan kadınların; gece geç saatlerde zırhlı araçlardan Mehter marşları çalan, sokakta oyun oynayan çocuklara gaz sıkan ve son olarak Pınar'ın yaşamını yitirmesine sebep olan polise karşı tepkileri büyüyor. Mahallede adeta sıkıyönetim olduğunu belirten kadınlar, polislerin keyfi uygulamalarından dolayı duydukları rahatsızlıkları ve endişeyi anlattı.

'Ortalık savaş alanına döndü'

Pınar'ın oturduğu Millet Caddesi'nde cafe işleten Güllü Doğan, olayın yaşandığı saatlerde Ural adı verilen polis araçlarının ateş açarak sokağa girdiğini söyledi. Polisin bir yandan ateş açıp diğer yandan gaz attığını belirten Güllü, "Neler olduğuna bakmak için başımı dışarı çıkardığımda sokakta gazdan göz gözü görmüyordu. Bir anda çığlık seslerini duydum ve Pınar'ın binadan çıkartıldığını gördüm. Burada hiçbir şey yoktu her şey bir anda oldu. Bir anda ortalık savaş alanına döndü" dedi.

'Burada planlı bir katliam yapmayı amaçlıyorlar'

Can güvenliklerinin olmadığını Pınar gibi her an öldürülebileceklerine dikkat çeken Güllü, yakın zaman içinde polisler tarafından cafesinin camlarının gaz fişeği ile kırıldığını söyledi. Güllü, bu olaya dair şikâyette bulunduklarını ve kendilerine zararlarının karışılacağının söylenmesine rağmen hiçbir şey yapılmadığını belirtti. Gazi Mahallesi'nde yaşananları Sur ve Cizre'de yaşanan katliamlara benzeten Güllü şöyle devam etti: "Polis araçları gece yarısı siren sesleriyle, mehter marşıyla sokakta geziyor. İnsanları taciz ediyorlar, gece yarısı uyandırıp sokaklara gaz atıyorlar. Bizi sokağa döküp katletmek istiyorlar. Burada planlı bir katliam yapmayı amaçlıyorlar. Sabah işe geliyoruz ama akşam eve gidebilecek miyiz bilmiyoruz. Bu yaşıma geldim ben böyle bir iktidar görmedim bütün bir halkı korkutarak iktidarda kalmaya çalışıyorlar. Bütün bunlar başkanlık için yapılıyor. Gazi'yi de Sur, Cizre gibi yapmaya çalışıyorlar. Eğer burada yaşananlara dur denilmezse ses verilmezse Gazi, Sur gibi olacak. Gazi, Sur'a dönmeden ses verin!"

'Esnaf iş yapamıyor'

15 yıldır Gazi Mahallesi'nde yaşayan ve emlakçılık yapan Suna Gümbek, 7 Hazirandan sonra polis şiddetinin giderek arttığına dikkat çekerek, "Burada olay olmasa da polis durduk yere gaz atarak olay çıkarıyor" dedi. Polis şiddetinden kaynaklı esnafın iş yapamaz hale geldiğini ifade eden Suna, neredeyse her gün kepenk kapatmak zorunda kaldıklarını söyledi. Suna, polisin sokakta oyun oynayan 5 ile 10 yaş arasındaki çocuklara dahi gaz sıktığını belirterek, şöyle konuştu: "Biz polisin bu şiddetine dair Sultan Gazi Polis Karakolu'na şikâyette bulunduk. Defalarca dilekçe verdik. Bize verdikleri yanıt: 'Bizimle alakası yok, çevik kuvvet yapıyor' Böyle bir şey olabilir mi? Resmen bizimle dalga geçiyorlar. Gündüz gözüyle TOMA'lar, akrepler dolaşıyor sanki sıkıyönetim var. Her köşe başında akrep duruyor" diye konuştu.

'Çocuklarımız sokaktayken korkuyoruz'

Polis şiddetine tepki gösteren bir diğer isim Suzan Örün ise; polisin gece gündüz demeyip günün her saatinde gaz sıktığını dile getirdi. Suzan, "Çocuklarımız sokakta oynarken, biz evin içinde korkudan ölüyoruz. Küçük büyük demeyip isabet alarak gaz atıyorlar" dedi.

Mahalle sakinlerinden Şehriban Güzel, yaşananları zulüm olarak değerlendirerek, kalp hastası olduğunu atılan gazlardan kaynaklı çoğu kez kalbinin sıkıştığını söyledi. Şehriban yaşanan katliama ve polis şiddetine öfkesini şu sözlerle dile getirdi: " Bir insan evinin salonunda otururken nasıl ölebilir? Bu zulüm değil de nedir? Arkasında 3 tane küçük çocuk kaldı. Şimdi o çocuklara ne olacak? 3 aylık bebeği var ona ne olacak? Bunun hesabını kim verecek?"

(rt/ck/dk)