Leyla Güven: Öcalan'ın tutsaklığı kadınların tutsaklığıdır
09:01
Bêrîtan Elyakut/JINHA
AMED- PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın uluslararası komployla Türkiye getirilişinin üzerinden 17 yıl geçti. Kadınların komploya karşı sesini yükseltmesi ise her geçen gün artarak devam ediyor. HDP eski Milletvekili Leyla Güven, "Sayın Öcalan'ın özgürlüğü için çeşitli kampanyalarla biz elimizden geleni yapacağız. Sayın Öcalan orada tutsak kaldıkça biz kadınlar da kendimizi tutsak hissediyoruz" dedi.
PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın 15 Şubat 1999'da uluslararası bir komployla Türkiye'ye teslim edilişinin ardından geçen 17 yılda, Kürt halkının Abdullah Öcalan'ın özgürlüğü için gerçekleştirdiği eylemler ve direnişler tarihe not düşmeye devam ediyor. Kürtler Kürdistan'da ve birçok yerde komplonun amacına ulaşmadığını haykırırken, 15 Şubat komplosu hakkında konuşan HDP eski Urfa Milletvekili Leyla Güven, 17 yıl önce gerçekleştirilen uluslararası komplonun değişmeden devam ettiğine değinerek, PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın savunmalarında da komplonun amacının çok net bir şekilde ifade edildiğini söyledi.
'Kürt halkı 17 yıldır barış iradesine sahip çıkıyor'
Uluslararası güçlerin Kürt halkının dört parçaya bölünmesinden bu yana her dört parça üzerinde de egemenliklerini sergilemek istediklerine dikkat çeken Leyla, egemenlik savaşının en somut halinin Rojava'da açığa çıktığını belirtti. Batılı güçlerin Rojava'dan göç eden Kürt halkına dost gibi görünmeye çalıştığını kaydeden Leyla, Rojava devriminin ardından hiçbir ülkenin halen kantonları tanımamasının bir örnek olduğunu dile getirdi. Leyla, "Hem evet Kürtlerin hakkıdır kendi kimlikleriyle yaşamalıdır diyen ülkeler kantonları tanımayarak gerçek yüzünü açığa çıkarıyor. Bu demek oluyor ki Batılı güçler kendi çıkarları doğrultusunda, kirli ilişkileri doğrultusunda Kürt sorununu ele alıyorlar. Bu oyuna Kürt halkı bir daha asla gelmeyecektir" dedi. PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın tüm kirli politikalara karşı Kürt halkına bir perspektif sunduğunun altını çizen Leyla, Kürt halkının da 17 yıldır PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın ortaya koyduğu barış iradesine sahip çıktığını aktardı.
'Türkiye'nin Rojava politikaları açığa çıkıyor'
Hangi mücadele olursa olsun barışla taçlanması gerektiğini, Kürdistan halkının da 40 yıldır verdiği mücadeleyle önderlik gerçekliğini öne çıkardığını ifade eden Leyla, "Sayın Öcalan'ın sunduğu perspektifin tüm dünyaya ışık tutacak bir perspektif olduğunu ve özelde Ortadoğu'nun çıkmazını boşa çıkaracak bir perspektif olduğu açıktır. Sayın Öcalan'ın ortaya koyduğu sistem ve yönetim biçimi dört parçanın kendisinin karar vermesine dönüktür. Rojava'da halklar kendi sistemlerini kurdular ve onların sisteminde her halktan kişiler yer alıyor. Orada kurulan demokratik sistemin karşısında Türkiye en fazla direnç gösteriyor. Türkiye'nin Rojava'ya ilişkin politikaları her geçen gün daha da açığa çıkıyor" diye konuştu.
'Komplonun kadınlara yapıldığını biliyoruz'
Türkiye'nin DAİŞ çeteleriyle komşu olmayı göze alabildiğini ancak bin yıllık kardeşlik bağı olan Kürtleri istemediğini söyleyen Leyla, Cenevre'de yeniden bir dizayn söz konusu olduğunu ve bu nedenle Kürtlerin yer almasının istenmediğini kaydetti. Egemenlerin Kürtleri yeniden dört parçada kendi istekleri doğrultusunda yönetmek istendiğine vurgu yapan Leyla, "Buna karşı da Kürtler dört parçada bu egemenliğe razı değildir. Dolayısıyla biz Sayın Öcalan'ın sunmuş olduğu demokratik özerklik perspektifini önemsiyoruz. Kürt kadınları olarak da 15 Şubat her ne kadar fiziksel olarak Sayın Öcalan tutsaklığını getirmiş olsa da aslında tüm kadınların tutsak edilmesidir. Çünkü Sayın Öcalan Ortadoğu'da kadın gerçekliğini çok iyi bilen, yorumlayan ve buna göre de bir perspektif geliştiren bir önderliktir. Onun sunmuş olduğu perspektif doğrultusunda bugün Ortadoğu'da kadınlar mücadele alanlarında en ön saflarda yer almaktadırlar. Biz komplonun kadınlara yapıldığını biliyoruz" diye belirtti.
'Sayın Öcalan'ın tutsaklığı kadınların tutsaklığıdır'
Türkiye Cumhuriyeti'nin Kürt halkının ortaya koyduğu demokratik özerklik sistemini kabul etmek zorunda olduğunu vurgulayan Leyla, PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın da Mandela gibi dört duvar arasından çıkıp halkıyla birlikte yaşayacağını vurguladı. AKP hükümetinin her ne kadar güvenlikçi bir politika geliştirmiş olsa da o güvenlik politikalarıyla Kürt sorunun çözülmeyeceğinin aşikar olduğunu dile getiren Leyla, "Dolayısıyla bugün sesini çıkaran akademisyenler ya da gazetecilere dönük geliştirilen bu baskıcı politikalar tutmayacaktır. Sayın Öcalan'ın özgürlüğü için çeşitli kampanyalarla biz elimizden geleni yapacağız. Sayın Öcalan orada tutsak kaldıkça biz kadınlar da kendimizi tutsak hissediyoruz. 15 Şubat'ı 17'nci yılında lanetliyoruz ve bunu gerçekleştiren güçlerin mutlaka hesap vereceğine inanıyoruz. Kadınlar olarak 15 Şubat tarihinde alanlarda Sayın Öcalan'ın özgürlüğünü haykıracağız" dedi.
(gc/fk)

