Barış Anneleri: Tüm kadınlar yaşam için imza atsın

09:10


JINHA

İSTANBUL - İstanbul Barış Anneleri Meclisi üyeleri, BİKG’in "Ölümden Değil, Yaşamdan Yanayız. Barış ve Hakikat Hakkımızı Savunuyoruz" sloganıyla başlattığı kampanya kapsamına destek çağrısında bulundu. Anneler, “Ne kadar Kürt kadını varsa dünyada ne kadar kadın varsa hepsi barış için, kardeşlik için imza atsın. İmza atsınlar ki bu kavga bitsin” dedi.

AKP ve sarayın Kürt halkına yönelik imha politikası devam ederken, devreye sokulan savaş konseptine karşı kadınlar barış çığlıkları yükseltiyor. Barış İçin Kadın Girişimi (BİKG) tarafından başlatılan “"Ölümden Değil, Yaşamdan Yanayız. Barış ve Hakikat Hakkımızı Savunuyoruz “ kampanyası ise tüm hızı ile devam ediyor. Binlerce kadının Kadıköy’de kurduğu barış halaylarının ardından, kampanyanın ikinci adımı olarak toplanan imzalar 4 Şubat’ta Meclis’e sunulacak. Savaşın karanlık yüzüne karşı beyaz lehçeleri ile yıllardır her alanda mücadele yürüten Barış Anneleri ise tüm kadınları imza kampanyasına destek olmaya ve bu barış çığlığını daha da yükseltmeye çağırıyor.

‘Dünyada ne kadar kadın varsa imza atsın!’

Geçtiğimiz 23 Aralık tarihinde, Sur'da devletin kolluk güçleri tarafından katledilen İsa Oran’ın (Mazlum) 33 gün boyunca yerde kalan cenazesini ancak açlık grevi yaparak alabilen aile bireylerinden İsa’nın teyzesi Perihan Arslan, savaşın bütün vahşetine, katliamlara, soykırımlara, cenazelerine uygulanan şiddete rağmen hala barış dediklerini çünkü barışı savaştan daha değerli bulduklarını söyledi. "Bizler anneyiz" diyen Perihan," Savaş demek, evlatlarımızın ölmesi demek. Bize saldıran devlet, evlatlarımızı katleden yine devlet. Biz devletin bu katliamlarını durdurmasını istiyoruz, evlatlarımız yaşasın istiyoruz" dedi. Perihan zulüm gören tarafın Kürtler olmasına rağmen, barıştan ve kardeşlikten yana olanın da yine Kürtler olduğunu vurguladı.

‘İmza atsınlar ki bu kavga bitsin’

4 parça Kürdistan’da yaşayan tüm Kürtlere selam yollayan Perihan, halkına zülüm edenlerin sonunun Saddam Hüseyin gibi olacağını ifade etti. Perihan, "Ne kadar Kürt kadını varsa dünyada ne kadar kadın varsa hepsi barış için, kardeşlik için imza atsın. İmza atsınlar ki bu kavga bitsin" diyerek kadınlara barış için imza kampanyasına destek olmaları için çağrıda bulundu. Yine İsa Oran'ın teyzelerinden biri olan Zübeyde Arslan ise "Çocuklarımızın ölmesini istemiyoruz. Biz asker ölsün de istemiyoruz. Bütün annelerin yüreği bir, bütün gözyaşlarının rengi aynı" diyerek bütün kadınları imza kampanyasına çağırdı.

'Barış için bir imza da sen at'

Barış Annesi Emine Erbek bütün dünya kadınlarını barış için bir adım atmaya çağırarak, "Bu imza kampanyası bizim için çok önemli. Bizler umut ediyoruz ki bütün dünya kadınları elele vererek bu savaşı, bu zulmü, bu vahşeti sonlandıracak" dedi. Emine, "Vicdanı olan herkes elini vicdanına koysun ve yıllardır Kürtlere yapılan bu zulme son versin" şeklinde konuşarak kadınları imza kampanyasına destek vermeye çağırdı.

'Beni Türkleştiremezsin, kendin de Kürt olamazsın'

Barış Annesi Makbule Caba, insanların katledilip, devletin cenazelerini zapt eylediğinin altını çizerek, "Çocuklarımızın bedenlerini sokaklarda köpekler parçalıyor. Bunu gören hangi yürek dayanabilir ki bir annenin de yüreği dayanabilsin. Yeter artık, gençlerimiz katledilmesin. Evlatlarımızın dirisine de ölüsüne de zulüm eden bir devlet var karşımızda" diye konuştu. Makbule, "Hangi anne evladını kaybetmek ister, hem de bu şekillerde ?" sorusunu dile getirdi. Son olarak Cumhurbaşkanı Erdoğan'a seslenen Makbule, "Allah sana Türkçe dilini, bana Kürtçe dilini vermiş, sen bunu sorgulayamazsın, bunu değiştiremezsin, beni zorla Türkleştiremezsin, kendin de Kürt olamazsın. Erdoğan Kürtçe konuşursa ben de Türkçe konuşurum" ifadelerini kullandı.

'Bütün zalimlerin sonu bir'

"Biz barış istiyoruz. Bütün kadınların birlik olmasını ve bu savaşı durdurmasını istiyoruz" diyen bir diğer Barış Annesi Gül Civa ise "Kimse ileriyi görmüyor. Çocukları katlediliyor,’ vatan sağ olsun’ diyorlar. Çocukları ölüp vatan sağ olsa neye yarar? Sur'da, Cizre'de, Silopi'de, Nusaybin'de ve Silvan'da yaşananların akıbetini Erdoğan da yaşasın. O zaman bizim acılarımızı anlayabilir. Bütün acılarımıza rağmen, birikmiş bütün öfkelerimize rağmen hala barışı isteyen bizleriz. Çünkü evladını kaybetmenin ne demek olduğunu biliyoruz. Saddam da eline Kuran-ı Kerim'i almıştı. Ama sonu bütün zalimlerin sonu gibi oldu. Erdoğan'ın da sonu Saddam gibi olacak İnşallah. Erdoğan televizyona çıktığı zaman kanalı değiştiriyoruz. Onu görmeye dahi tahammülümüz yok" dedi. Son olarak Gül, " Savaşı isteyenler barışı isteyenlere kurban olsun, Erdoğan bizim Başkanımıza kurban olsun" şeklinde konuşarak bütün kadınları savaşa karşı barış için imza kampanyasını desteklemeye çağırdı.

(öç/ck/fk)