Gezi'den Cizre'ye köprü olan anneler anlattı
14:35
JINHA
İSTANBUL- Nusaybin'in Girêmîra Köyü'ne giderek direnişe destek veren Gezi,Suruç Aileleri ve Cumartesi Anneleri, "Eğer bir yaralıyı alsaydık kendi çocuğumuzun kemiklerine kavuşmuş gibi olacaktık" dedi.
Gezi, Suruç Aileleri ve Cumartesi Anneleri Kürdistan'da süren katliamlara karşı geçtiğimiz günlerde Diyarbakır'a gitmiş, ardından Nusaybin'in Girêmîra Köyü'ne giderek Cizre'de bodrum katında bekletilen yaralı ve cenazelere ulaşmaya çalışmışlardı. Bölgeden dönen grup adına İstanbul İHD şubesinde Pınar Aydınlar, Gülsüm Elvan, Hanife Yıldız ve Hacer Elçin bir basın toplantısı düzenleyerek izlenimlerini aktardı. İlk olarak söz alan Pınar Aydınlar, "Yaşam nöbetine katılma sebebimiz hepimizin acısının ortak olmasıdır" dedi.
'Yaralılar ne durumda bilmiyoruz'
Cizre' de büyük bir katliamın yaşandığını vurgulayan Pınar, "Günlerdir yaralıların ne koşullarda bekletildiğini hepimiz gördük. Çok acı bir süreç yaşıyoruz ölümlere tanıklık ediyoruz" dedi. Yaralıları almaya giden gönüllü sağlık ekiplerinin engellendiğini hatırlatan Pınar, "3 gündür yaralıların ne durumda olduğunu bilmiyoruz. Ama şunu biliyoruz ki ses kayıtlarından da anlaşılacağı üzere orada bir çatışma havası yaratmaya çalışıyorlar. Polis ve asker ablukası altında bir duvarı çökmüş bodrum katında dostlarımız bekliyor. Yaşam nöbetine katılma sebebimiz hepimizin acısının ortak olmasıdır" diye konuştu.
'Elini uzatsan alabileceksin…'
Ardından söz alan Cumartesi Annesi Hanife Yıldız, bundan 20 yıl önce ilk kaybetmelerin Kürdistan'da başlatıldığını dile getirerek, "Bizler o ailelerin acılarını paylaşıyoruz. Gitme amacımız 'acaba o yaralıları biz alabilir miyiz' cevabını bulmaktı" diye ifade etti. "Eğer orada bir tanesinin cenazesini alıp gömebilseydim, kendi oğlumu bulmuş gibi olacaktım" diyen Hanife, "Biz hiç kimsenin ölmemesini istediğimiz için oradaydık. Ne yazık ki orada yaşananlar çok acı. O kadar yakına gittik ki sanki elini uzatsan alabileceksin. Ama engellediler" diye belirtti. Tüm annelere seslenen Hanife Yıldız, " Bütün anneler acılarını birleştirsinler. Tabutlara sarılarak olmayacak. Ölümleri ancak anneler önleyebilir" dedi. Hanife, son olarak "Acımıza ses olun, herkes oraya gitsin ve biz de yeniden gideceğiz" diye konuştu.
Suruç katliamında çocuklarını kaybeden anneler adına konuşan Hacer Elçin de "Biz orada olmalıyız. Bu yüzden tekrar gideceğiz. Kobane' nin inşası için giden çocukları paramparça etti bu devlet. Şimdi ise Kürt illerinde savaş varmış gibi soykırım yapıyorlar. Sen tankla, topla gidersen, halkta kendini savunmak için hendek kazar" dedi.
'Bir annenin çırpınışında kendi acımı gördüm'
Gezi direnişinde katledilen Berkin Elvan'ın annesi Gülsüm Elvan ise yıllar önce kendi ailesinin de bir devlet politikası olarak göç ettirildiğini dile getirerek şunları söyledi: "Burada da bana aynı acıyı yaşattılar. Oğlumu aldılar. Kürdistan' da cenazesini almak isteyen bir annenin çırpınışında kendi acımı gördüm. Oraya gittiğimde en az bir yaralıyı alırım, kendi oğlumu kurtaramadım ama başkasının oğlunu kurtarırım diye düşündüm. Kimse kendi evladının başına bir şey gelmeyecek diye düşünmesin, herkes ses versin. Türk, Kürt, Alevi, Sünni herkes ölümlere 'dur' desin."
(ce/ck/gc)
