'Halklar özgürlüğü için direnişe geçmeli'

10:41

JINHA

BEHDİNAN - Newroz Bayramı'na ilişkin değerlendirmelerde bulunan PAJK üyesi Zeynep Afrîn, "Devrimin ruhu gençler, her renkten tüm kadınlar ve özgürlüğün doğurucusu analar, yeni günü, eşit ve özgür geleceği bekleyen tüm halklar hep beraber direnişe geçmeli umutla, inançla, ısrar ve kararlılıkla dünyamızı yeniden birlikte yaratmanın mücadelesini yükseltmeli" çağrısında bulundu.

Partiya Azadiya Jinên Kurdistan-Kürdistan Özgür Kadın Partisi (PAJK) üyesi Zeynep Afrîn, Newroz Bayramı'na ilişkin yazılı açıklama yaptı. Ağır bir kışın ardından gelen baharın, tüm canlılar için bir uyanışı temsil ettiğini, bu uyanışın harekete geçme zamanı olduğunu, derin bir uykudan uyanmanın ve silkinmenin aynı zamanda özgürleşmenin zamanı olduğunu dile getiren Zeynep, "Bu özgürlük uzun bir tutsaklıktan sonra yeniden kendini var etmektir. Yani tüm varlıkların hiç bir baskı ve engele takılmadan hür irade ve isteğiyle kendini yaratabilmesidir. Bu hakikat çiçekten, böcekten başlar ve insan ona bakarak yaşamayı öğrenir ve anlamlandırmaya varır. Belki bu hakikatten yola çıkarak Ariler 21 Mart'ı baharın bayramı olarak kutlamaya karar verdiler ve aynı zamanda yeni yılın başlangıç takvimi olarak belirlediler ve adını Newroz koydular yani tüm evrenin beklediği yeni gün. Bunu anlamayan sadece egemenlerdir onlar bu kanunu bilmezler, düşünmezler, hissetmezler, sezmezler ve isyan edemezler ettikleri zaman ise yanarlar. Bu nedenle egemenler yeni günün yani Newroz'un anlamını bilmezler ve o günün kutlanmaması için her türlü diktatörlük uygulamalarını ve zulmü yaparlar fakat ona rağmen bahar gelir ve kendisiyle beraber Newroz'u getirir. Bu hep böyle olmuştur ta Dehaktan beri böyledir ve böyle sürecektir" ifadelerinde bulundu.

'Kürtler özgürlükleri için bedel ödemekten kaçınmayacak'

Kürtlerin kendi özgürlükleri için artık hiçbir bedelden kaçınmayacağının altını çizen Zeynep sözlerine şöyle devam etti: "Bu uğurda yüzlerce mazlum artık en ön cephelerde yeni yaşamın yolunda hayatlarını feda edeceklerdi. Bu eylem Kürt halk mücadelesine büyük bir güç ve moral kazandırdı ve bugüne kadar kazandırmaktadır. Bunu her gün görebilmekteyiz. Özellikle en son Cizre'nin direniş önderi Mehmet Tunç'un televizyonlara yansıyan son konuşmasında 'Biz Kemallerin, Hayrilerin, Mazlumların ardıllarıyız bu zulüm bitinceye kadar direniş çizgisinden geri adım atılmayacak, bu yolda teslimiyete yer yoktur. Kalanlar bizimle gurur duysunlar.' Bu cümlelerin ruhunda bir geleneğin mirası gizlidir ve bizim için gurur kaynağıdır çünkü Mazlumlardan, Mehmetlere kadar bu direnişte özgürlüğün umudu saklıdır."


'Kürt kadınları her zaman Newroz'un sembolleri oldu'

Cizre ve Nusaybin'de 1992 yılında Newroz kutlamak isteyen halka uygulanan vahşete değinen Zeynep, Cizre ve Nusaybin'in bugün olduğu gibi geçmişte de serhildan kaleleri olduğunu ve zorbalar için hep kabus olduğunu bu yüzden devletin tüm vahşiliği ile halka yöneldiğini ve katliam gerçekleştirdiğini kaydetti. Zeynep, "Sonrasında ise Türkiye metropollerinde Newroz serhildan oldu ve direniş geleneği tüm yürekleri sardı. Kürt kadını her zaman ve her biçimde Newroz'un sembolleri oldu. Kadınlar her zaman Newrozların en önünde oldular. Çünkü kadınlar da halklar gibi kölelik zincirlerinden kurtulmak için Newroz'un özgürleştirici ateşine koşarlar. O yüzden baharın gelişi ve Newroz ateşleri en çok kadınları heyecanlandırır ve coşturur. Bu nedenle isyanı büyüktür her biçimde kendini ifade etmek ister en çokta bedenini o siper eder. Tıpkı bu gün Cizre'deki, Silopi'deki, Sur'daki anaların önde olduğu gibi. Bu nedenle Newroz kadındır yeniliktir, yaşamdır, varoluş ve var edendir, özgürlüktür ve bu uğurda baharın direnişidir. Zekiye'den Rahşan'a, Berivan'dan Ronahi'ye ve bugüne kadar Mart ayının sembolleri giderek çoğalmaktadır" diye belirtti.

'Bu ateş hiç sönmeyecek'

Şimdi verilen mücadelenin varlığını koruma ve özgürlüğünü sağlama savaşı olduğunu, bu sürecin her zamankinden daha şiddetli geçtiğini, despotların egemenliklerini kaybetme korkusuyla adeta çıldırmışçasına, her şeyi ateşe verdiklerini dile getiren Zeynep son olarak şu ifadelerde bulundu: "Kürdistan'ın bugün her şeyini yakıp yıkmak tamda bu korku zihniyetinden kaynaklanır ve her yeri virane eder. Böyle yaparak iktidarını kalıcı kılmayı düşlerken aslında kendi sonunu getirir. Dehak ve Saddamların sonu böyle gelmişti, bu hakikatten yola çıkarak tarihi mücadele ruhu bu Newroz'da da kendini bir daha kesinleştirecek, 21 Mart'tan, 28 Mart'a kadar bir direniş köprüsü, Mazlum'dan Agit'e zindanlarda, şehirlerde, dağlarda her yerde özgür yaşamda ısrar ateşi yakılacak ve varlığını özgürleştirinceye dek sönmeyecek. AKP faşist rejimine ve çağdaş Dehak Erdoğan'a karşı tüm demokratik güçler, devrimin ruhu gençler, her renkten tüm kadınlar ve özgürlüğün doğurucusu analar, yeni günü, eşit ve özgür geleceği bekleyen tüm halklar hep beraber direnişe geçmeli umutla, inançla, ısrar ve kararlılıkla dünyamızı yeniden birlikte yaratmanın mücadelesini yükseltmeli. Bu vesileyle başta barış kardeşlik ve özgürlük Newrozlarının mimarı Önder Apo' ya ve tüm kadın, genç ve halklara kutlu olsun."

(mg)