Dirayet: Kadınlar kendilerine biçilen rolden çıkmak istiyor

09:31

AGİRİ - Ağrı’da kadının özgürleşmesine cinsiyetçi politikaların engel olduğunu dile getiren HDP Ağrı Milletvekili Dirayet Taşdemir, “Ağrı’da kadınların sessiz bir çığlığı var. Kadınlar artık eskisi gibi feodalizmin ve baskının bu kadar çok yaşandığı bu kentte bunu kırmak istiyor. Kadınlar kendilerine biçilen rolden çıkmak istiyor” dedi.

Feodal yapının ve erk zihniyetin en fazla yaşandığı kentlerden biri olan Ağrı’da hem devlet hem de toplum baskısı nedeniyle kadın sesi susturulmaya çalışıyor. Ağrı’nın kadın yapısı ve kadının yaşamdaki görünürlüğünü değerlendiren HDP Ağrı Milletvekili Dirayet Taşdemir, kadınların eve hapsedilmek istendiğini belirterek, bu cinsiyetçi politikalara karşı kadınların özgürleşme yolunda önemli bir mesafe kat ettiğini söyledi. Kadınların yaşadığı sorunların evrensel sorunlar olduğunu dile getiren Dirayet, “Kadının özgürleşmesi önünde ataerkil cinsiyetçi politikaların ve toplum yapısının getirdiği engeller var. Aynı zamanda Ağrı ilimizde dönem kendi kadın öncülüğünü de yaratan bir ildir. Ağrı isyanında Yaşar Hanım’ın direniş çizgisinden Sema Yüce ile her dönem bir kadın öncülüğü ve kadın mücadelesi ile kadın önderleşmesinin de yaşandığı bir kenttir” diye konuştu.

‘Kadınlar feodalizm altında yaşamak istemiyor’

Ağrı’da kadın mücadelesinde meydana gelen değişime dikkat çeken Dirayet, kadınların feodalizmi ve kendilerine yönelik baskıları kırmak istediğini belirtti. Dirayet, kadınların kendilerine biçilen rolden çıkmak istediğini ifade ederek, “Ağrı’da kadınların sessiz bir çığlığı olduğunu düşünüyorum. Kadınlar kendileri için çizilen yaşamı da değiştirmeye çalışıyor. Bunların çok ciddi sosyal ve politik sorunları da var. Sosyal olarak erken yaşta evlilik çok yaygın, kadınların çok çocuklu olmaya zorunlu bırakılması ciddi bir problemdir. Ama kadınlar tüm bu kendilerine biçilen cinsiyetçilik ve ataerkil toplumdaki yaşamlarını değiştirme mücadelesi veriyorlar” dedi.

‘Kadınlar sosyal yardım adı altında evlere hapsedildi’

Kadını eve hapseden sosyal politika anlayışının Ağrı’da da kendini gösterdiğini kaydeden Dirayet, “Görünürde kadının hayatını köleleştiriyormuş gibi görünen kimi uygulamalar özünde daha derine inilirse kadını eve bağlayan toplumsal işlerinde sadece kadın işiymiş gibi bir uygulama var. Bunları en derin yaşayan yerlerden biride belki de Ağrı’dır. Direniş kenti olmasından dolayı da bir cezalandırma yok. Bu siyaset özgün olarak burada da işlendi. Bu politikalar ilk önce kadınlar üzerinden hayata geçirildi. İlk olarak AKP’nin yaratmış olduğu kadın profilini bir pilot kent olarak seçtiğini uygulamaların en iyi işlediği yer olduğunu söyleyebiliriz” diye belirtti.

‘Kadın sorunları için kurumlar oluşturacağız’

Kadınların her şeye rağmen özgürleşmek istediğini söyleyen Dirayet, bu bağlamda arayış içinde olduklarına işaret etti. Dirayet, kadınların bir araya gelme talebi olduğunu dile getirerek, “Bu konuda elbette bizim de bir arayışımız var. Bizlerde kadınların bu talebini nasıl örgütlü hale dönüştürebiliriz diye çalışmalar yürüteceğiz. Bunun için de ilk olarak mahallelerde kadınlar ile bir araya gelmek. Kadınların sorunlarını ortaklaştırmak, kadına yönelik şiddet üzerinden kadın tavrını geliştirmek, kadın sorunları noktasında farklı kurumlar oluşturma çalışmaları olacak. Önümüzdeki günler daha da somutlaşacak” diye konuştu.

‘Kadınlar ataerkil örgütlemeyi aşmalı’

Cinsiyetçi politikalara karşı kadınların her şeyin farkında olduğunu ifade eden Dirayet son olarak, “Kadınların önce aile duvarı ile ataerkil örgütlemeyi aşması gerekiyor. Erkeklerin kadın önünde oluşturduğu bir set var. Erkek egemen zihniyetin yarattığı sete karşı güçlü kadın kişilikleri var. Bizler de gittiğimiz her yerde kadınlarda ciddi bir dönüşümün olduğunu görebiliyoruz” dedi.