JINHA

İSTANBUL - Kürt halkına yönelik topyekun imha konseptinden en çok etkilenen gruplardan biri de çocuklar. Yeni yıl dileklerini sorduğumuz çocuklar büyüklerin ağzında kirlenen 'barış'ı en saf duygularıyla dile getiriyor.

AKP ve sarayın savaş konseptinden dolaylı ve doğrudan en çok etkilenenler çocuklar oluyor. Eğitimin durdurulduğu, öğretmenlerin hizmet içi eğitim gerekçesiyle şehir dışına gönderildiği ilçelerde, Polis Özel Harekat ve Jandarma Özel Harekat Timleri adeta devlet dersi işliyor, ders bitiminde ise 'devlet dersinde öldürülen çocuklar' listesine yeni bir çocuğun ismi ekleniyor. Okulların ve hastanelerin karargâh olarak kullanıldığı, hastanelerin bombalandığı, okul yurtlarının yakıldığı, temel ihtiyacı için bile sokağa çıkan sivillerin hedef alındığı, bölge halkının göçe zorlandığı, halkın sağlık hizmetlerine ulaşımının engellendiği 26 Temmuz-30 Kasım 2015 tarihleri arasında 44 çocuk katledildi.

1990 yılında BM Çocuk Hakları Sözleşmesi'ni imzalayarak çocukların koruma hak ve özgürlüklerini her koşulda korumayı kabul eden Türkiye'de 30 Kasım tarihinden bu yana ise bu katledilen çocukların sayısı 61'ı aştı. Kürdistan illerinde yaşayan çocuklar savaşın yakıcılığını doğrudan hissetmek zorunda kalırken, batı da ki çocuklar yaşanılan süreci anlamlandırma konusunda büyüklerden öndeler. Her gün televizyonlardan ülkenin başka şehirlerinde katledilen çocukların haberlerini gören 10 yaşındaki P.D "Biz çocuklar savaş istemiyoruz" diyor.

'Ülkenin durumunu görmem lazım'

İstanbul'da oyun oynadığını ve okula gittiğini söyleyen P.D televizyonda ise çok savaş ve çatışma görüntüleri ile karşılaştığını ve bunları izlemesi gerektiğini söylüyor. Neden bu görüntüleri izlemek zorunda hissediyorsun diye sorduğumuzda ise "Ülkenin durumunu göremem lazım" diye cevap veren P.D, "Çocukların evlerinde hep silah delikleri var. Çok kötü nasıl anlatabilirim ki? Hep askerler oraya bomba atmış. Böyle şeyler izliyorum" diyor.

'Çocukların sokakta oynaması gerekiyor'

"Ben büyümekte olan bir çocuğum ve biz çocuklar savaşın içinde kalamayız" diyen P.D, "Bu savaşlarda büyüyemeyiz. Hemen savaşın bitmesi gerekiyor. Bu çocuklara yardım gerekli. Diyarbakır'da çocuklar nasıl yaşayacak? Kovalara çubuklarla vurup ses çıkarıyorlar ki askerler gelmesin. Ama evlerde hep delikler var, arabalar hep yanmış. Çocukların hemen oradan alınması gerekiyor. Daha güzel yerlere gönderilmesi gerekiyor, çocukların eğlenmesi sokaklarda oynaması gerekiyor, askerlerin orda olmaması gerekiyor" diye konuştu.

'Kürtlü çocuklara ardım etmek istiyorum'

"Biz çocuklar savaş istemiyoruz" diyen P.D, kendini ise 'Türklü' bir çocuk olarak tanımlıyor ve sözlerine şöyle devam ediyor: "Diyarbakır'da Mardin'de hep savaş var. Ben 'Türklü' bir çocuğum ve oradaki 'Kürtlü' çocuklara yardım etmek istiyorum. Her çocuk bu savaşlardan kurtulmak ister. Çocuklar orda kalamaz. Çocukların sokakta oynaması gerekiyor. Böyle olmaz ve ben Kürtlü çocuklara her zaman yardım etmek istiyorum."

(ck/fk)