ESKİŞEHİR- Eskişehir Anadolu Üniversitesi İletişim Fakültesi öğrencileri son zamanlarda ülkede yaşanan olaylara ve basına yönelik baskılara karşı ‘Eleştirel Medya Topluluğunu’ kurdu. Öğrenciler bu toplulukla her kesimin sesi olmayı ve üniversitelilere söz hakkı vermeyi planlıyor.

Eskişehir Anadolu Üniversitesi İletişim Fakültesi’nde okuyan öğrenciler son zamanlarda basın üzerinde olan baskılara karşı “Bizde varız” dediler. Öğrenciler ülkede tüm bu yaşananları da göz önünde bulundurarak "Eleştirel Medya Topluluğu"nu kurdu. Öğrenciler bu topluluğu son zamanlarda ülkede var olan baskılara ve olaylara karşı “Bizde varız” demek için oluşturdular. Anadolu Üniversitesi İletişim Fakültesi Basın ve Yayın bölümünü okuyan Neslihan Solmaz, topluluğun kurulma amacının en temelde haber alma özgürlüğünü kazanabilmek ve düşüncelerini istedikleri gibi ifade etmek olduğunu söyledi.

‘Tek tip gazeteci olma algısı dayatılıyor’

Neslihan, bu topluluğu son zamanlarda oluşturulmak istenen tek tip gazeteci olmaya karşı, mesleğin nasıl icra edildiğini herkese hatırlatmak için kurduklarını dile getirdi. Neslihan, “Bu topluluğu kurmamızda en büyük etken bizim hakkımız olan her türlü faaliyetin özellikle bir İletişim Bilimleri Fakültesi öğrencisi olarak gazete okumak, dağıtılan herhangi bir bildiriyi okumak veya yapılan etkinlikten haberdar olmak gibi son dönemde 'yasak' kelimesi altında toplanan bir kurallar silsilesi haline dönüşmesiydi. Meslek olarak baktığımız zaman da tek tip bir gazeteci olma algısı dayatılıyor, biz ise mesleğin icra ediliş biçimini hatırlatmak istiyoruz. Medyada da yer alan ve Cumhuriyet gazetesi çalışanlarına uygulanan gözaltı ve tutuklamalar nedeniyle Cumhuriyet ile dayanışmak için fakültede gazete okumak isteyen öğrencilere Özel Güvenlik Birimleri’nin saldırması bardağı taşıran son damlaydı. Fakülte öğrencileri o gün yalnız olmadıklarını ve istedikleri zaman bu tür adaletsizliklerin üstesinden gelebileceğini bir kez daha anladı diyebiliriz” şeklinde konuştu.

‘Basına yönelik baskılar bu topluluğu tetikledi’

Son zamanlarda muhalif basın üzerindeki baskıların da bu topluluğu oluşturmada önemli bir rolü olduğuna işaret eden Neslihan, şu sözlere yer verdi: “Bu salt hükümete karşı gelişen bir anlayış değil, özgür basını engellemeye yönelik yapılan bütün adımlara karşı geliştirilen bir tutum. Bunun içinde medya patronlarının basını sansürleme anlayışları ya da 'tehlikeli' gördükleri konuları işlememe, bir konu hakkında yanlış bilgi verme gibi anlayışlarına karşı geliştirdiğimiz tutumdan da bahsedebiliriz ama hükümetin son dönemdeki basına yönelik baskılarının tetikleyici bir rol oynadığı aşikâr.”

‘Her kesimin sorunlarına değineceğiz’

“Bizde buradayız” demek için kurdukları toplulukla üniversitelilerin de söz hakkının olacağını kaydeden Neslihan “Biz şimdiden fakültedeki öğrencilerin üzerlerindeki ölü toprağı atmak için bir fırsat bulduklarını ve bunu değerlendirmek istediklerini görebiliyoruz. Öncelikle her kesimin sorununa değineceğimiz ve olan ne varsa ortaya dökeceğimiz bir habercilik anlayışı bu. Elbette özgür, özerk üniversitenin mümkün olduğunu gösterme amacımızı tüm üniversitelerle paylaşmak, onlarla bilgi alışverişi yapmak ve yaptığımız işlerde ortaklaşmak istiyoruz” diye konuştu.

Gazeteciliğin etik anlayış ve hatırlatıcı bir misyonu olduğuna değinen Neslihan son olarak, “Biz gerek fakülte, gerek üniversite öğrencilerinin de söz hakkının olması gerektiğini savunarak bunu var etmeye çalışıyoruz” dedi.