'Mülteci çocuklar güvenceye alınmalı'
12:30
JINHA
ANKARA- Türkiye'deki Suriyeli Çocukların Vatansızlık Riski araştırma raporuna göre Türkiye'de son 5 yılda 200 bin Suriyeli çocuk doğdu. Raporda, 400 bin Suriyelinin kayıt dışı, düşük ücretli ve sağlıksız koşullarda çalışmak zorunda kaldığı belirtildi.
Bulanık Mekanlarda Gölgede Kalanlar: Suriyeli Mülteci Çocuklar ve Vatansızlık Riski Araştırma Raporu yayımlandı. Rapor Gündem Çocuk Derneği'nin katkıları ile hazırlanan raporda, 2011 yılından beri Türkiye'de yaşayan Suriyeli mültecilere yönelik kısa, orta ve uzun vadede bir planlama yapılmadığı belirtildi, Mültecilerin sorunlarının giderek derinleştiğine dikkat çekilen raporda, Türkiye'de yaşayan Suriyelilerin eğitimden, sağlığa, ayrımcılıktan şiddete kadar pek çok zorlukla birlikte sayısız ihlale maruz kaldığı belirtildi.
'Mültecilerin yarısı çocuk'
Türkiye'deki 25 kampta yaşayan okul çağındaki çocukların yaklaşık yüzde 90'ının okula kayıt yaptırdığı halde yalnızca yüzde 13'ünün okula gittiği belirtilen raporda, Suriyeli nüfusun neredeyse yarısının 18 yaş altındaki bireylerden, yani çocuklardan oluştuğu kaydedildi.
'400 bin Suriyeli mülteci kayıt dışı çalışıyor'
Raporda dikkat çeken bir diğer madde ise Suriyeli mültecilerin doğum kaydı yapılması gerektiğini bilmemesi. Çoğunluğu çocuk 400 bin Suriyelinin, kayıt dışı, düşük ücretli ve sağlıksız koşullarda, Türkiyeli işçilerin aldığı ücretin üçte birine razı olarak çalışmak zorunda kaldığı belirtilen raporda, Avrupa'ya ulaşan refakatsiz çocuk sayısının çok fazla olduğu genelde de Türkiye üzerinden geçildiği kaydedildi.
5 yılda 200 bin Suriyeli çocuk doğdu
Vatansızlık riskinin, özellikle çocukların yaşamlarını uzun vadede etkilediği belirtilen raporda, Türkiye'de ki 2 milyon Suriyelinin yüzde 20'sinin 0-4 yaş arası olduğu ve bununda rakamsal olarak 415 bin çocuğa işaret ettiği görülüyor. Raporda, 2011- 2016 yılları arasında ise Türkiye'de tahminlere göre 200 bin Suriyeli çocuğun doğduğu belirtiliyor.
Tüm yaşanan sorunların yanı sıra çocukların "vatansızlık riskinin" en aza indirilmesi için bazı öneriler şöyle sıralanıyor:
*Birleşmiş Milletler (BM) tarafından başlatılan vatansızlığı on yılda bitirme kampanyası kapsamında yürütülen çalışmaların Türkiye'de aktif olarak yürütülmesi için adımlar atılmalıdır.
*Savaş koşullarında gerçekleşen belge kayıpları, muhaliflerin durumu, soy bağının tespitinin zorluğu gibi konular göz önünde bulundurulmalı ve kişilerin seçme hakkı saklı tutularak, hiçbir Suriyeli mültecinin Suriye devleti tarafından vatansız bırakılmaması için çaba sarf edilmelidir.
*Türkiye 2014 yılında BM Vatansız Kişilerin Statüsüne İlişkin Sözleşmeyi imzalamış ve iç hukukuna geçirmiştir. Meclisin gündeminde olan Vatansızlığın Azaltılmasına dair BM Sözleşmesi de imzalanmalıdır.
*Kayıt prosedürlerinin Suriyeli nüfus tarafından kolay anlaşılır ve uygulanabilir olması sağlanmalıdır. (Dil, erişim vb.)
*Kayıt işlemleri yapılırken özellikle vatansızlık halleri göz önünde bulundurularak işlemler kolaylaştırılmalı; kişilerin beyanı temel alınmalı ve kişiler ile ilgili kuramlara yönlendirilmelidir.
Suriyeli çocuklar özelinde ivedilikle
*Türkiye topraklarında doğan Suriyeli çocukların doğum kayıtlarının yapılması ve Nüfus Müdürlüklerine bildirilmesi için çalışmalar yürütmelidir. Bunun yanı sıra Suriye topraklarında doğan çocukların ise geçici koruma kimlik belgesi sahibi olmalarının önemli olduğu göz önünde bulundurulmalıdır.
*Türkiye topraklarında doğan, aksi halde vatansız kalacak her çocuğun Türkiye Cumhuriyeti yurttaşlığını kazanması sağlanmalıdır.
* Çocuklara yönelik hizmetlerin her bir çocuk özelinde ele alınarak, çocuk odaklı, hak temelli, birbiriyle bağlantılı ve bütüncül bir şekilde koordinasyonu sağlanmalı
(he/gc)