Kocaeli'ndeki çocuk rehabilitasyon merkezinden 'yardım' çığlıkları!

11:10

JINHA

KOCAELİ - Kocaeli'nde, tabelası olmayan ancak çocuk rehabilitasyon merkezi olduğu iddia edilen bir kurumda şiddet uygulandığına dair video paylaşıldı. Olaya tanıklık eden ve videoya çekerek Ekşi Sözlük'te paylaşan kişi, çocukların kendilerine işkence edildiğine dair bağırdığını belirterek "Kızlar hala çığlık çığlığa yardım istiyorlardı. kapıyı üstlerine kilitlemişler ve soyunma odalarında kamera olduğunu, kendilerine işkence edildiğini ve aileleriyle görüşmelerine izin verilmediğini`bağırarak söylüyorlardı" dedi.

Kocaeli'nde, tabelası olmayan ancak çocuk rehabilitasyon merkezi olduğu iddia edilen bir kurumda şiddet uygulandığına dair video paylaşıldı. Ekşi Sözlük sitesinde yer alan videolar ve paylaşımlar kamuoyuna yansıdı. Videoda, cama çıkarak çığlık atan çocuklar, “Yardım edin, soyunma odalarında kamera var” diyerek bağırdı. Bina içerisinden bağıran çocuklar güvenlik görevlilerini suçlarken, olaya dışarıdan tanıklık edenler polise haber verdi ve olay yerine sivil bir polis aracı geldi. Tanık, güvenlik görevlisinin tabelası olmayan kurum için 'gizli bir rehabilitasyon merkezi' dediğini aktardı. Daha önce de Kocaeli'nin Kartepe ilçesindeki Köseköy Gençlik Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezi’nde engelli çocuklara işkence yapıldığı ortaya çıkmış ve soruşturma açılmıştı.

Dün yaşanan olaya tanık olan ve sosyal medyaya taşıyan "makrodalga" nickli Ekşi Sözlük yazarı ise yaptığı paylaşımda şu ifadeleri kullandı: “Bu sabah ev arkadaşımla okula giderken etrafı çitlerle çevrili bir tesisten imdat çığlıkları yükseldiğini duyduk. Arabayı tesisin önüne çekip güvenlik görevlisine ne olduğunu sorduğumda önemli bir şey olmadığını ve gitmemiz gerektiğini söyledi. Adamın tavırları garip geldiği için 'burası nedir?' diye sordum. Özel bir tesis olduğunu ve yine gitmemiz gerektiğini söyledi, fakat ne binanın üzerinde, ne de kapı girişinde tesisin ne olduğuna dair en ufak bir tabela yoktu."

'Kendilerine işkence edildiğini söylüyorlar'

Polise haber verdiğini söyleyen yazar, "Durumdan iyice şüphelenip polisi çağıracağımı söyledim ve bana zaten bilgileri olduğunu ve birazdan geleceklerini söyledi. Bu esnada kızlar sürekli pencereden çığlık atmaya devam ediyordu. Ben yine de arayacağımı söyleyip 155'i aradım. Çıkan memura olaydan bahsedip bir ekip göndermelerini istedim. Konuştuğum yetkili kişi ekip gelene kadar orada beklememizi rica etti. Polis ekibi gelene kadar içerideki kişiler sert bir şekilde gitmemizi söylüyordu. Beş dakika kadar sonra sivil bir araç gelip kapıdan içeri girdi. Aracın plakasını alıp bir daha polisi aradık ve gelen kişilerin sivil polis olduğunu teyit ettik, fakat içeride bulundukları on dakika boyunca binaya girmek dışında hiçbir şey yapmadılar."

Gizli bir rehabilitasyon merkeziymiş!

Çocukların kendilerine işkence edildiğine dair bağırdığını belirten yazar, "Kızlar hala çığlık çığlığa yardım istiyorlardı. kapıyı üstlerine kilitlemişler ve soyunma odalarında kamera olduğunu, kendilerine işkence edildiğini ve aileleriyle görüşmelerine izin verilmediğini`bağırarak söylüyorlardı" dedi. Bu esnada farklı bir güvenlik görevlisine çitlere yaklaşıp ne olduğunu sorduklarını belirten yazar, "Adam gizli bir rehabilitasyon merkezi olduğunu ve yine gitmemiz gerektiğini söyledi. On dakika kadar sonra sivil polisler binadan çıktı fakat değişen hiçbir şey olmadı. Kızlar hala bağırmaya devam ediyordu. Olayların iyice kontrolden çıkacağını fark edip orayı terk ettik" dedi.

Savcılığa gittiler

Bulunduğumuz yerden ayrılıp Kocaeli Adliyesi’ne savcılığa suç duyurusunda bulunmaya gittiklerini belirten yazar, bu kısımdan sonra her şeyin daha şüpheli bir hal almaya başladığını aktararak, savcılık sürecini şöyle anlattı: "İlk önce a isimli savcının odasına giderek durumu izah ettik. Bu savcı kişisi tarif ettiğimiz yeri tam olarak bilmediğini, b isimli savcının daha iyi yardımcı olabileceğini söyleyerek b savcısına gitmemizi söyledi. Tamam deyip b isimli savcının odasına gittik ve durumu yine izah ettik. Ardından b savcısı a savcısını telefonla arayarak neden bizi kendisine gönderdiğini sordu. Kısa bi konuşmanın ardından cep telefonu çaldı ve c isimli ünvanını bilmediğim birisi b savcısına bi şeyler anlatmaya başladı."

Savcılar ilgilenmedi

"Bu esnada b savcısı telefonu hoparlöre alarak bize dinletmeye başladı. Telefondaki adam çocukların ifadelerinin alındığını ve bir sorun olmadığını söyleyip telefonu kapattı. `Peki bu c kişisi hiçbir şey yokken bir anda konuştuğumuz savcıyı arayıp neden bilgi verdi? Biz savcıyla görüşürken arka planda ne dönüyordu ve adam neden arayıp brifing verme ihtiyacı hissetti? `Savcı telefonu kapattıktan sonra bize dönüp tesisin mağdur ve istismara uğramış çocuklar için yapıldığını, gizli olması gerektiğini ve soruşturmanın devam ettiğini söyledi. Ben de ilk önce 'soruşturma ne kadar sürecek?' dedim. 'Bir hafta da sürebilir, bir ay da sürebilir, üç yıl da sürebilir' dedi.

'Altı ay da sürebilir üç sene de'

Soruşturmanın takipçisi olmak istediğimi söyleyince gizli yürütüldüğü için bunun mümkün olmadığını söyledi. Ardından duruşmalara katılmak istediğimi ve bu tür olaylarda soruşturma sürecinin bir aciliyeti olduğu için aslında söylediği kadar uzun sürmediğinden bahsettim. Bu söylediklerimden sonra sert bir ses tonuyla 'altı ay da sürebilir üç sene de, duruşmalara katılmak istiyorsan medyadan takip edip katılabilirsin' dedi. Bütün bu süreçte okul servisinin en arkasında koltuğa yayılmış bir dördüncü sınıf öğrencisi oturuşuyla konuşuyordu. Pekala deyip odadan çıktık."

'Bu çocukları istismar ediyor olabilirler mi?'

Ardından birkaç saat kadar sonra ev arkadaşının kullandığı aracın plakasını alıp babasına ulaştıklarını söyleyen yazar, "Arayan polis çekim yaptığımız için bizden şikayetçi olunduğunu söylemiş, fakat böyle bir durumu kayıt altına almak herhangi bir suç teşkil etmiyor" dedi. Olaya tanıklık eden ve paylaşan Ekşi Sözlük yazarı, olayla ilgili şüphelerini de şöyle sıraladı:

* "Eğer burası bir devlet kurumuysa neden herhangi bir tabela yoktu?

* Bu tesis bahsedildiği gibi legal olsa dahi yönetimdeki belli kişiler bu çocukları istismar ediyor olabilirler mi?

* Yukarıda bahsettiğim c kişisi neden durduk yere savcıyı arayıp bilgilendirme yaptı?

* B savcısı neden bu kadar agresif ve kesinlikle aydınlatıcı olmayan bir tutum sergiledi?

* Eğer bu yaşananlarda herhangi bir anormallik yoksa neden bizden şikayetçi olundu?

* Kurumun bizden şikayetçi olması bir tür sindirme politikası mı?"

Sosyal medyada #kocaelideneleroluyor hastagi oluşturuldu. Olaya ilişkin soruşturma başlatıldığı öğrenildi.

(sy)