JINHA

ŞIRNEX - Şırnak'ta devlet güçleri en çokta çocukların anılarını yok ediyor. Çocuklar, tank ve topla yıkılan anılarına rağmen büyük yürekleriyle şunları diyor: "Keşke barış olsaydı da yiyecek bir parça ekmeğimiz olmasaydı."

Devletin Kürdistan'da uyguladığı soykırım ve göç politikalarına bir de çocukların penceresinden bakmak gerek. Kocaman hayal dünyaları top sesleri ile parçalanan, oynadıkları oyunların içine mermiler düşen, kalem tutmayı öğrendikleri okullarını "Eğitim sırası JÖH'de" yazılamalarına bırakmak zorunda kalan Şırnaklı çocukların penceresinden bakmak… Savaşın yakıcılığına, devletin katliamlarına, adeta cevap verir gibi çadırların gölgesinde oyunlar oynuyor çocuklar. Anıları yıkıntılar, molozlar ilçinde dolaşırken, oyun alanlarının da yakılıp yıkılmasına tepki gösteren çocuklar, "Biz oyun alanlarımızı bıraktık. Polisler, oyuncaklarımızı, sokakta beslediğimiz hayvanları almamıza izin vermedi" diyor.

'Keşke barış olsaydı yiyecek ekmeğimiz olmasaydı'

Şırnak'ın 10 km ötesinde oyun alanlarının yıkılmasını izleyen çocuklardan Nesrin Külter şöyle diyor: "Keşke barış olsaydı da yiyecek bir parça ekmeğim olmasaydı." Zelal ise Şırnak'ı çok özlediğini belirterek, "Oyun oynadığım sokakları bıraktım. Devletin neden böyle yaptığını anlamıyorum. İnsanları kahırdan öldürdüler. Her gün arkadaşlarımla konuşuyorum. Onları da çok özledim."

'O sokaklarda koşmak istiyorum'

"Oyun alanlarımızı her yerde kurabiliriz ama hiç bir yer Şırnak sokakları gibi keyf vermiyor" diyen Bişeng Bartan , "Şırnak'ta savaş vardı bende her şeyimi bıraktım geldim. Burada çadır kurduk. Her gece top sesi geliyor, oyun oynadığımız yerleri hepsini yok ettiler. Şırnak'a dönmek istiyorum. Arkadaşlarımla,akrabalarımla o sokaklarda toplanmak istiyorum. Erdoğan bizi bu hale getirdi. Oyun alanlarımızı bizden aldı" diye yakındı.

'Kedim acıkmıştır'

"Polis kedimi çıkarmaya bile izin vermedi" diyen Pelda ise şunları söyledi: "Şırnak'tan geldim savaş var orada. Yasağın konulduğu gün birkaç eşyamızı alıp çıkacaktık. Kedimi aradım bulamadım ve orada bırakmak zorunda kaldım. Polis izin vermedi arkadaşımı çıkaramaya. İlk buraya geldiğimde sürekli ağlıyordum kedim için. Şimdi orada acıkmıştır. Erdoğan'ın yüzünden kedim ölecek. Bitsin artık bu savaş."

'Top sesinden uyuyamıyorum'

Çadırların kurulduğu yerde çok yoğun top sesleri geldiğini ve uykudan uyandığında korktuğunu söyleyen Zelal, "Erdoğan'ın yüzünden biz şehrimizden olduk. Buraya geldik her gece top sesleri geliyor. Gece uykudan uyandığımda çok korkuyorum." dedi.

(aı/ck/dk)