JINHA

WAN – Kürdistan’da yürütülen baskı politikalarıyla yurttaşlar sindirilmeye çalışılırken, çocukların ise oyun alanlarına müdahale ediliyor. Hacıbekir Mahallesi'nde yaşayan çocuklar, "Oyun alanlarında özgürce oynamak istiyoruz. Buna müdahale eden polisleri sokağımızda istemiyoruz" diye tepkisini dile getiriyor.

AKP hükümetinin, Kürdistan da yürüttüğü baskı ve sindirme politikaları kapsamında yaygınlaştırdığı korku psikolojisinden dolayı, çocuklar sokaklarda özgürce oyun oynayamıyorlar. Mahallelerde gün boyunca, kalabalık gruplar halinde bir araya gelen çocukların, mutluluk duydukları oyun alanlarına devlet güçleri tarafından müdahale ediliyor. Yurtseverlik duygularının ön planda yer almasından dolayı devlet güçlerinin hedefi haline gelen mahallelerden biride Van'ın İpekyolu ilçesine bağlı Hacıbekir (Xaçort) Mahallesi'dir. Hacıbekir Mahallesi'nde aylardır süren baskı ve sindirme politikalarından dolayı, yurttaşlar evlerinde bile kendilerini güvende hissetmiyor. Mahalle üzerinde her gün sürekli helikopterlerin dolanması gözlemlenirken, neredeyse rutin bir hal almış ev baskınları ve bu ev baskınlarında yurttaşlara yapılan keyfi uygulamaları ile yurttaşlar evlerinde bile kendilerini güvende hissedemezken, çocuklar özgürce oyun alanlarında oynayamıyor.

'Polisler gözlerimin önünde annemi dövdüler'

Hacıbekir Mahallesi'nde bulunan Hisar Sokak'ta yaşayan 10 yaşındaki H.G.'nin, geçtiğimiz günlerde polisler tarafından evlerine baskın yapılmış. Bu baskında engelli annesi Şerbet Gür darp edilirken, babası ise tutuklanarak cezaevine gönderiliyor. Annesine yapılan şiddetin kendisine de yapıldığını ve bu esnada çok korktuğunu dile getiren H.G., babasının bir an önce serbest bırakılmasını istiyor. H.G., polisler tarafından yapılan uygulamaların kendisi üzerinde büyük bir tahribat yarattığını anlatırken, huzurlu bir şekilde sokağa çıkıp oynayamadığını dile getiriyor.

'Özgürce bisikletimi sürmek istiyorum'

Bisiklet sürmeyi çok sevdiğini söyleyen H.G., polis baskısından dolayı hiçbir şey yapamadığını ifade ediyor. H.G., "Sokağımız geniş yollar ve boş arazilerle çevrili olduğu için gün boyunca arkadaşlarımla bu alanlarda bisiklet sürüyoruz. Ben bisiklet alırken bu uzun yollarda arkadaşlarımla birlikte sürmek istediğim için büyük bir heyecanla almıştım. Ama uzun süredir bisikletime binip yollarda tur atamadım. Kendi bahçemiz bisiklet sürmeye elverişli değil. Ben sokağımda özgür bir şekilde bisikletimi sürmek istiyorum" diyor.

'Mahalle sakinleri polisten rahatsız'

Okulların yaz tatiline girmesine kısa bir süre kaldığını ve yaz boyunca mahallede sokak aralarında arkadaşlarıyla oyun oynayarak zaman geçirdiğini söyleyen çocuklardan 15 yaşındaki K.A. ise, "Tatilimiz başlıyor ama kendi sokağımızda bile oyun oynayamıyoruz. Arkadaşlarımla sokakta oynarken kendimi daha özgür hissediyorum. Ama polisin zırhlı aracı sürekli mahallemizde evlere baskın yapıyorlar. Baskınlar yapılırken biz çocuklar izleyici durumunda kalıyoruz. Ağlayan anneleri görüyoruz. Polis baskınlarından dolayı tüm mahalle çok rahatsız. Sokağımızda polis ve polis aracı istemiyorum" diye belirtiyor.

'Mahallemizde polis istemiyoruz'

Oyunun kendisi için geliştirici olduğunu belirten bir diğer çocuk 9 yaşındaki E.U., ise duygularını " Mahallede sürekli helikopterler dolaşıyor. Bombalar patlıyor. Annem korktuğu için mahalleye çıkmama izin vermiyor. Ben sokakta oyun oynamak istiyorum. Bomba seslerinden, helikopter seslerinden korkuyorum" sözleriyle ifade ediyor. Mahallede kalabalık bir arkadaş gurubunun olduğunu söyleyen 9 yaşındaki B.Ç. de, futbol oynamak, bisiklet sürmek, kalabalık bir şekilde oyun oynamaktan daha çok mutlu olduğunu dile getiriyor. Beytullah, “Ben çocuğum sokakta arkadaşlarımla oyun oynamak en büyük eğlencem. Ama polisin sürekli mahallede dolaşmasından dolayı dışarı çıkamıyorum. Patlama sesleri geldiğinde çok korkuyorum. Bombalar mahallemizi yıkıyor. Anneler evsiz kalıyor. Çocuklar ağlıyor. Polislerin mahallemize girmesiyle mahallemizde bunlar oluyor. Ben mahallemde polis istemiyorum" diyor.

(htk-hk/dc/sy)