Botanlı çocuklar 102 gündür direniyor - İZLENİM

09:08
İZLENİM" class="social-twitter">

Sarya Gözüoğlu / JINHA

ŞIRNEX - Şırnaklı çocuklar yaşam alanlarına getirilen "yasak"ların ardından gitmek zorunda kaldıkları belde ve köylerde kendi yaşamlarını tekrardan kursalar da her cümlelerinde "Şırnak'ı özledim" diyor. 90larda köylerinden çıkarılırken direnen çocuklar şimdi ise kentlerinde çıkarıldıklarında direniş mirasını devralarak yaşamlarını örüyor. Botan'ın çocukları her dönem direniyor.

Botan'da direnişi kırmak için Şırnak kent merkezinde başlatılan resmi soykırım saldırılarının bugün 102'inci günü. Soykırım saldırıları boyunca Yenimahalle, Bahçelievler, Gazipaşa, İsmetpaşa, Dicle, Cumhuriyet, Yeşilyurt mahallelerinde YPS/YPS-JIN üyeleri direniş ateşini harmanlarken dışarıda ise Şırnak halkı kolektif yaşam ruhuyla direnişe can verdi. Kürt halkının tüm bu direniş mevzilerinde 7'sinden 70'ine herkes yer alırken, direnişin umudu olan çocuklar ise 90larda ağabeylerinden ablalarından aldıkları mirasla bulundukları her yeri yaşam alanlarına çeviriyor.

Toplam 12 mahallesi olan Şırnak'ta 7 mahalle yakılıp yıkılırken, Şırnak'tan çıkmak zorunda kalan binlerce çocuğun oyunlar oynadığı, okula gidip geldiği, uçurtma uçurduğu ve anılarını büyüttüğü sokakları yani dünyaları yerle bir ediliyor. Şırnak'ta çıkarılan aileler, Awqamasya, Cîfanê, Konutlar, Kumçatı, Bilmat, Nerex, Balveren ve Uludereye geçici olarak taşınarak kurdukları çadırlarda yaşamını sürdürüyor.

Çocukların iki cümlesinden biri 'Şırnak'ı özledim'

Özellikle Şırnak'ın eteklerinde bulunan konutlar ve Awqamasya'da çadırlarda yaşayan yurttaşlar 102 gün boyunca şehirlerinin tank ve obüslerle nasıl yıkıldığını izliyor ve anılarının molozlar altında yükselen çığlıklarını dinliyor. Bu durumdan en fazla çocuklar etkileniyor. Her sorduğumuzda bulundukları köy ve beldelerde mutlu olduklarını ve iyi vakit geçirdiklerini söyleyen çocukların iki cümlesinden biri ise "Şırnak'ı özledim" oluyor. "Burada yeni arkadaşlarımı buldum ama evimi özledim. Bu köyde suda yüzmeyi çok seviyorum ama arkadaşlarımız ağabeylerimi ablalılarımı özledim. Evet, her alanda iyi vakit geçirmek için bir olanak yaratıyorum ama anılarımız büyüdüğü toprakları özledim..."

Çocuklar elektriksiz gecelerini ninni dinleyerek geçiriyor

Çocuklar, halkların içinden geçtiği bu zorlu dönemin mahiyetini anlamamasından mıdır yoksa küçücük bedenlerinde hücrelerine işleyen direniş geleneğinden midir bilinmez, içinde bulunduğu duruma isyan etmiyor. Kimi annesinin yaptığı çamaşır askısını voleybol oynamak için kullanıyor, Kimi elektriksiz köyde gecelerini ninelerinin masallarını dinleyerek geçiriyor. Sosyalleşmeyi de unutmuyor çocuklar sabahın erken saatlerinde güne başlıyor ve bütün çadırları çocuk cıvıltısı kaplıyor. Sahurda ellerine aldıkları bidonları davul olarak kullandığı tüm çadırları sahura çağıran çocukları da unutmamalı. Şehirlerinde sokak sokak gezen ve sahura çağıran davulcular yok çünkü sokakları yok.

Çocuklar 101 gündür Şırnak'ı uzaktan seyrediyor

Çocuklar, farkında olmadan 102 gündür uzaktan izledikleri Şırnak'ın yokluğunu gideriyor. Çadır aralarını sokak yapıyor ve gece boyu bidonlarından çıkardıkları seslerle dolanıyor. Belki de bulunduğu her alanı özlediği Şırnak'a benzetiyor. "Ey ahali" diye başlar hep davulcuların nidaları hangi dile olursa olsun. Çocuklar sizi yeni güne uyandırıyor "ey ahali". Uyandırıyor ama "bana borçlusun" diyor, "oyun oynadığım sokakları evimi, kapımı, arkadaşlarımı ağabeylerimi, ablalarımı bana borçlusun..."

90'larda köylerinden çıkarılırken çocuk olanlar direniyor, şimdi şehirlerinden çıkarılan çocuklar direniyor. Botan'ın çocukları direniyor...

(sg-aı/dk)