DOSYA HABER Yazdır Kaydet

Êzidî kadınlar '74'üncüye izin vermeyeceğiz' diyor (1)

Dosya Haber
Ağustos 01 / 2015


 
73'üncü fermanının ardından bir yıl geçti...
 
Zehra Doğan/JINHA
 
HABER MERKEZİ -  DAİŞ çetelerinin Êzidîlere dönük tecavüz ve katliam saldırılarının üzerinden bir yıl geçti. Geride bırakılan bir yılın içinde binlerce insan katledilirken, çocuklar çetelerin ideolojik planlarına ve inanç değiştirme baskılarına maruz kaldı. Binlerce kadın ise Ortadoğu'nun birçok ülkesinde kurulan köle pazarında 10 dolardan başlayan fiyatlarla satıldı, satılmaya ve işkence görmeye devam ediyor. 
 
DAİŞ'in 3 Ağustos'ta Şengal'e yönelik saldırılarının üzerinden 1 yıl geçti.  3 Ağustos'ta başlayan saldırılarda gayri resmi verilere göre 7 binin üzerindeki kadın ve çocuk kaçırıldı. Esir alınan kadın ve çocuklar Tıl Alfer, Baaj, Aseyba, Rabia, Şengal, Koço, Tıl Azêr, Suudi Arabistan, Suriye'nin başta Rakka kenti olmak üzere birçok noktalarda kurulan köle pazarlarında satılmaya devam ederken şuana kadar yine resmi olmayan rakamlara göre yalnızca 500 kadın ya kendi imkanlarıyla ya da tekrar satılarak kurtuldu.  
 
Saldırılarda canını kurtarmak adına yolara düşen binlerce Êzidî'nin birçoğu ise ölüm yürüyüşünde açlık ve susuzluktan yaşamını yitirdi. HPG ve YJA Star gerillaları tarafından açılan güvenlik koridoru sayesinde canını kurtaran Êzidîler kadın devriminin yaşandığı Rojava'nın Cizîrê Kantonu Dêrik kentinde oluşturulan Newroz kampına yerleştirilirken, Başur'da Zaxo ve Duhok kentlerinde, Bakur tarafından da Batman, Silopi, Cizre, Viranşehir, Midyat ve Diyarbakır'da oluşturulan kamplara yerleştirildi. Topraklarını ve ailelerinden birçok kişiyi geride bırakan Êzidîlerin en amansız yaşam mücadelesi ise buralarda başladı. 
 
'Esir sayısı giderek artıyor'
 
Yaşadıkları travmayı üzerinden bir türlü atlatamayan Êzidîlerin kamp dışında yaşamları da pek iç açıcı değil. Özellikle Federal Kürdistan'ın Zaxo ve Duhok kentinde inşaat halindeki bina ve boş dükkanlara kurdukları barakalarda yaşam mücadelesi veriyor.  Kamplarda yaşamayı tercih etmeyenlerin birçoğu ise DAİŞ'in elinden kurtulmayı başaran kadınlar.  Ailelerindeki erkeklerin gözlerinin önünde katledilmesine tanıklık eden bu kadınlar, anneleri ve en küçük kız kardeşleriyle beraber esir düştükleri dönemde ise defalarca köle pazarlarında satılarak tecavüz saldırısına maruz kalmış. DAİŞ'in elinden kurutulan kadınlarla yapılan görüşmelerde binlerce kadının esir pazarlarında 10 dolardan başlayan fiyatlarla satıldığı ve işgal edilen her bölgede kadınların esir edildiği öğrenildi.  Kadınların anlatımına göre DAİŞ'in elinde Êzidî, Süryani, Ermeni, Alevi, Yahudi ve Türkmen 7 binin üzerinde kadının olduğu ve bu sayının giderek arttığını anlattı.  Kadınların anlatımında esir alınan kadınların birçoğunun ise intihara sürüklendiği öğrenildi. 
 
 
Gelen heyetler sonuç vermiyor
 
Kadınların kurtarılmasına dönük dünya kamuoyu hala sessizliğini korurken, özellikle Avrupa Birliği tarafından oluşturulan heyetlerin kadınların bulundukları yerde iyileştirme çalışması başlatmaktan çok Avrupa ülkelerinde mülteci konumunda rehabilite etmeyi amaçlıyor. Kadınlarla yapılan görüşmelerde birçok heyetin görüşme alması nedeniyle yaşanan travma tekrar tekrar kadınlara yaşatıldığı ve gelen heyetlerin birçoğunun ise kadınların yararına bir geri dönüş sağlamadığı ifade ediliyor. 
 
Geriye kalanlar direniş birliklerinde
 
Geriye kalan binlerce Êzidî göç ederken geride kalan 10 bin Êzidî de 73 fermanın amansız saldırılarında destansı direnişlere sahne olmuş Êzidîlerin kutsal mekanı Şengal dağlarında kalarak HPG ve YJA Star güçleri tarafından başlatılan direnişe katıldı. Tecavüze karşı, "bir daha asla" diyen Êzidî kadınlar ise oluşturulan YPJ-Ş savunma birliğiyle direnişe devam ediyor. Bir yıldır Şengal alanında direniş sergileyen ve halkın güvenliğini sağlayan özgürlük savaşçıları tarihi bir görevi yerine getirdiklerini belirtiyor.
 
Kadınlar 'bir daha asla' diyor 
 
 Şengal dağlarında kurdukları çadırlarda ailece kalmayı tercih eden 10 bin Êzidî  bir yandan çetelre karşı savaşırken bir diğer yandan hayatın olağan seyri içinde yaşama tutunuyor. Dağlara kurulan tandırlarda ekmek pişiren kadın manzaralarına, sırtında çalı çırpı, heybelerinde pancarlarla dönen çocuk kareleriyle katliama karşı yaşamın en güzel cevabı oluşturulurken, kurulan çadırlarda eğitim dahi başladı. Dağda örgütlü yaşamın idame ettirilmesi adına hak meclisi kurulurken, "bir daha asla" diyen kadınlar da YPJ-Ş savunma birliğinin yanı sıra kurdukları kadın meclisinde tüm zorluklara karşı örgütlü mücadeleyle kadın odaklı yaşamı inşa ediyor. 
 
(fk)