Êzidî kadınlar '74'üncüye izin vermeyeceğiz' diyor (7)
Dosya Haber
Savaş suçlularının Lahey'de yargılanması için harekete geçildi
JINHA
AMED - 3 Ağustos'ta DAİŞ çetelerinin Êzidîlere yönelik katliam ve tecavüz saldırılarını gerçekleştirdiği korkunç günün tarihi. DAİŞ'in esir aldığı, köle pazarlarında sattığı Êzidî kadınların kurtarılması için hala bir adım atılmazken, Kürt kadınlar öncülüğünde ilan edilen Zorla Alıkonulan Kadınlar İçin Mücadele Platformu, kadınların kurtarılması ve savaş suçlularının cezalandırılması adına çalışmalarını sürdürüyor. Platform üyelerinden Reyhan Yalçındağ, "Kadınları kurtarmak, yaşadıkları travmayı atlatmalarını sağlamak ve suçluların cezalandırılması için geniş planlamalarla uzun bir süreç başlattık" dedi.
DAİŞ'in 3 Ağustos'ta Şengal'e yönelik saldırılarının arından gayri resmi rakamlara göre 7 bini aşkın kadın esir düşmüştü, Êzidî kadınlar Tıl Alfer, Baaj, Aseyba, Rabia, Şengal, Koço, Tıl Azêr, Suudi Arabistan, Suriye'nin başta Rakka kenti olmak üzere birçok noktalarda kurulan köle pazarlarında satılan kadınların kurtarılması için henüz uluslar arası düzeyde bir müdahale söz konusu değil. Kendi imkanlarıyla bir şekilde kurtarılan Êzidî kadınların rehabilite edilmesi için ise yine ciddi anlamda herhangi bir çalışma başlatılmazken, Şubat ayında kuruluşunu ilan eden Zorla Alıkonulan Kadınlar İçin Mücadele Platformu çalışmalarını sürdürüyor. Platform üyelerinden Avukat Reyhan Yalçındağ'la çalışmaları hakkında konuştuk. Reyhan tüm savaş suçlularının yargılanması ve cezalandırılmasını hedefleyen bir çalışma başlattıklarını ifade ederek, "Bir yandan suçluların yaptıkları savaş suçundan dolayı Uluslararası Ceza Mahkemesi'nde (UCM-Lahey) yargılanması adına hukuksal çalışmalar başlatırken, bir diğer yandan da tüm acıyı yaşayan kadınların yaşadıklarını kayıt altına alıyor, dünya kadın örgütleriyle ortaklaşmak için de çağrı çalışmalarımızı sürdürüyoruz" diye kaydetti.
'Suçluların Lahey'de yargılanması lazım'
DAİŞ'in egemenler tarafından beslediğine işaret eden Reyhan, dolayısıyla savaş suçunun içinde bölge ülkelerinin olduğunun altını çizdi. Reyhan, "Ülkedeki tırlara yüklü silah meselesi gibi ve yine DAİŞ mensuplarının ifadelerinde işaret ettiği tüm kişi ve ülkelerin cezalandırılması için geniş kapsamlı bir çalışma başlattık. Dolayısıyla platformumuz aslında bir sürecin başlangıcıdır. Cinsel suçlar silsilesi yaşanıyor ama henüz elimizde net bir rakam yok, platformumuzun bir amacı da bu sayıyı ortaya çıkarmak, kadınların kimlik bilgilerini ve yaşadıklarını kayıt altına alarak imzalatmak. Çünkü tüm yaşananların resmi bir şekilde tarihe geçmesi ve suçluların yargılanması gerekiyor" diye konuştu. Reyhan platform olarak yaptıkları derinlemesine araştırmalar sonucu çıkartacakları yol haritasıyla uzun soluklu bir sürece gireceklerini söyledi.
'Êzidîlere yapılanlar soykırım olarak kabul edilmeli'
Kayıtlarla birlikte yüzerli şekilde Lahey'e başvuracaklarını söyleyen Reyhan, "Mahkemenin başsavcısı da siyahi, ezilen bir halktan olması nedeniyle mahkemeden umduğumuz sonucu alabileceğimizi umuyoruz" ifadesinde bulundu. Çalışmanın diplomasi ayağının da çok önemli olduğunu vurgulayan Reyhan, "Koruma altına alınması gereken halklardan olan Süryani, Ermeni, Şii, Türkmenlere dönük bu yapılanlar soykırım sayılmalı, suça bulaşmış ülkeler derhal cezalandırılmalı. Nijer, Katar, Suudi Arabistan gibi ülkeler kadın pazarı haline gelmiş durumda. Tüm bu yapılanlara ilişkin derhal harekete geçilmeli" diye konuştu.
'Bir üst dil kullanmadan yapılanları açığa çıkaracağız'
"Êzidî kadınlar Afganistan, Pakistan, Bosna, Ruanda, Kongo örneklerinde olduğu gibi özelde kadın bedenine sahip olmaktan kaynaklı ikincil bir trajediye maruz kaldı" diyen Reyhan, kadınların acil bir şekilde rehabilite edilmesi için çok sayıda merkezlerin açılması gerektiğini ifade etti. Reyhan, "Çünkü post-travmatik stres bozukluğu yakın zamanda streslerin atlatılması zorunluluğunu içeren bir rahatsızlıktır ki bunu yaşamamaları imkânsız. O kadar korkunç vahşetin derinliğini detaylarını zaten paylaşmak gibi bir durumuz yok ama son derece vahim olduğunu söyleyebilirim. Kadınların korkunç geçmişiyle yüzleşmesi, geleceğiyle barışması gerekir yani bir şekilde onların bu durumun bir an önce düzeltilmesi için daha fazla harekete geçmek gerek. Bunu yaparken de bir üst dil kullanmadan vahşete uğrayan kadınlarla aynı yerde durup, tüm bunları yaşan bir toplum olarak birbirimizi iyileştirmek, tüm yapılanları açığa çıkarmak gibi bir hedefimiz var" dedi.
'Hakları gasp edilen tüm kadınlar için yola çıktık'
Geçmişi ve geleceği gasp edilen Ortadoğu halklarının önce sömürgeciler tarafından ulus devletlere hapsedilip ardından bunlar tarafından bir kez daha gasp edilen ve demokratik toplumun geleceğini savunan kadınlar olarak uzun vadeli bir çalışma yapacağız. Bu topraklarda yapılan tüm hak ihlallerini açığa çıkarmak adına çeteler ve devletler tarafından tecavüze uğrayan, katledilen, tutsak edilen yani hakları gasp edilen tüm kadınların hesabını sormak adına yola çıktık" ifadelerinde bulundu. Reyhan son olarak, "Yaşanan tüm hak ihlallerin açığa çıkması, kayıt altına alınması ve hukuki sürecin başlatılması için daha fazla kadının platforma dahil olması gerekiyor" diye kadınlara çağrı yaptı. BİTTİ
(zd/fk)