Kıta kıta direnişin kadın hali DOSYA (7)
Dosya Haber
Brezilya'da kaçak kürtaj nedeniyle yılda bir milyon kadın ölüyor
Deniz Fırat/JINHA
HABERMERKEZİ - Latin Amerika'nın en kalabalık ülkesi Brezilya; dünyada ilk olarak kadına yönelik şiddete karşı polis birimi 'Kadın Emniyeti'ni kuran ülke. Ancak eril politikaların kıskacında olan ülkede yoksulluk ve kadınlık aynı kategoride eziliyor. Kürtajın yasak olduğu ülkede çoğunluğu yoksul siyahi kadınlardan oluşan bir milyon kadın kaçak kürtaj nedeniyle yaşamını yitiriyor. Sadece Rio şehrinde günde ortalama 16 kadının tecavüze uğradığı ülkede, kadınlar, polis, aile ve çeteler kıskacında maruz kaldıkları cinsel ve fiziksel şiddetten kurtulmak için mücadele ediyor.
Nüfusu 203 milyonu olan Latin Amerika ülkelerinden Brezilya'da kadın hareketi, 20. yüzyılın başındaki kadın oy hakkı mücadelesiyle hız kazandı. 1930 yılında oy hakkı kazanıldı. 1970'li yıllarda Brezilya kadın hareketi, işçi sınıf kadınların daha temel maddi gereklerine odaklayan bir hareket oldu. Özellikle "favela" denilen fakir kent mahallelerinde geliştirilen kadın mücadelesi devletin ihmal politikasına karşı çocuk bakımı, mahallelerde temel sosyal hizmetler ve daha iyi maaş ve iş koşullarına odaklandı. Siyasi çalkantılar ve diktatörlük dönemlerini yaşayan ülkede fakir ve siyahi kadınlar için hayat oldukça zor.
'Kadın Emniyeti'nin kurulduğu ilk ülke ama...
1970 ve 1980'li yıllar Brezilya'da kadınlar cinsiyetçi politikalara karşı mücadele etti. Bu mücadeleler sonucu "Delegacias da Mulher" ya da "Kadın Emniyeti" isimli tamamın kadınların çalıştığı ve kadına karşı şiddetle mücadele etmek için asayiş merkezleri kuruldu ve bu dünyada bir ilkti. "Kadın Emniyeti" merkezleri ülkenin tüm kentlerine yayıldı. "Kadın Emniyeti" ülkenin polis sisteminin bir parçası oldu ancak, devlette yeterince destek alınamaması nedeniyle şiddete karşı etkili çalışma yürütemiyor. Ülkede 2007 yılında CEDAW Sözleşmesi'nin kabul edilmesinin ardından kadına karşı şiddetle ilgili "Maria da Penha" yasası çıkarıldı ve bu yasayla kadına karşı şiddetin özel bir kategori olarak tanımlandı. Kadın ve eski bir gerilla olan Brezilya Devlet Başkanı Dilma Rousseff, 3 Şubat 2015'te kadına karşı şiddet ile mücadeleyi daha yükseltecekleri sözünü verdi. Dilma 26 şehirde Kadın Evleri'nin kurulacağını ilan etti.
Rio'da günde 16 kadın tecavüze uğruyor
Feministler; 2006-2007 yılında CEDAW kapsamında devletin yaptığı değişimleri etkisiz olarak görüyor. Örneğin eşi ya da yakın tarafından katledilen kadınların sayısında son beş yılda hiç bir değişiklik olmadı. Ülkede yılda ortalama beş bin 6000 kadın katlediliyor. Kayıtlara geçen tecavüz bilgileri çok eksik olurken yine Rio de Janeiro kentinde istatistiklere göre; 2013'ün ilk dört ayında kayda geçen 1.822 tecavüz olaylarında sadece 70 fail tutuklandı. Bu da orana vurulduğunda yüzde 3,8'i geçmiyor. Verilere göre; sadece Rio de Janeiro'da günde 16 kadın tecavüze uğruyor ve aynı istatistikler tecavüze uğrayan kadınların büyük bir çoğunluğunun siyahî olduğunu gösteriyor.
Claudia polis şiddetinin sembolü oldu
Hem erkek şiddeti, hem devlet şiddetine maruz kalan kadınların siyahi ve genç olması dikkat çekici. 16 Mart 2014'te Rio de Janeiro'nun bir favelasında çetecilerin sokak çatışmasında yaralanan 38 yaşındaki 8 çocuk annesi Claudia Silvia Ferreira, polis tarafından hastaneye götürülürken polis arasında düştü ve uzun süre sürüklendikten sonra yaşamını yitirdi. Claudia siyahi, fakir, yaşamları hiç olarak sayılan kadınların sembolü oldu. 2014'te Dünya Kupası için kentsel dönüşüm kapsamında favelaları savaş ortamına döndüren polis operasyonlarında Claudia gibi kadınlar çeteler ve polis arasındaki savaşın mağduru oldu. Kadınlar eylemlerinde Claudia'nın yüzünü pankart yaparak, sosyal medyada "kaza değildi" ve "benim de hayallerim vardı" sloganlarıyla eylem yaptı.
Siyahi ve yoksul kadınlar polis-çete şiddeti kıskacında
Yapılan araştırmalara göre Brezilya'da aralarında kadınlarında bulunduğu yılda 2 bin siyahi polislerce öldürülüyor. 22 Ağustos'ta Siyahi Halklar Soykırımına Karşı İkinci Yürüyüş eylemlerinde 50 bin kişi sokağa çıktı. ABD'de gündemde olduğu gibi genç siyahi erkekler hedefte ama polis kadını da öldürüyor ve yüzde 60'ı Claudia gibi siyahi. Mart 2014'te başlayan "Polis Asayiş Sağlama Birimleri" denilen timlerin mahallelere gösterili bir şekilde istila etmeleri, çetecilerin de militarize olmasına neden oldu. Kadınlar operasyonlar başarılı olunca polis şiddetine, başarısız olunca daha yoğun çeteci şiddetine maruz kalıyor.
İki günde bir kadın kaçak kürtaj nedeniyle ölüyor
Dünyanın en yüksek Katolik nüfusuna sahip ülkesi olan Brezilya'da kadınların kendileri de kürtaj yaptırdıkları ya da kürtaja neden olan ilacı kullandıkları için yargılanıyor. Kürtajın 1940'tan beri yasak olduğu ama yılda bir milyon kadının kaçak kürtaj yaptırdığı ülkede her iki günde kürtaj yaptıran bir kadın tehlikeli sağlık koşullarından dolayı yaşamını yitiyor. Devlet kürtajı tecavüz, hayat tehlikesi gibi özel durumlarda yasal izin veriyor, ancak fiiliyatta bu durumlarda dahi kadınlar kürtaj olamıyor ve izinli kürtaj yaptıran kadın sayısı yılda bin 500'ü geçmiyor.
İlginç kürtaj cezaları
Üstelik kürtaj yaptıran kadın aşağılayıcı cezalarla karşı karşıya kalıyor. "Barlara gitmemek" ya da "iş verene kürtaj yaptırdığını ilan etmek" gibi ilginç cezaların verildiği kadınların çoğunluğunun siyahi olması da ayrı bir tartışma konusu. Çünkü kadın hakları savunusu avukat Ana Paula Sciamarella'nın hazırladığı rapora göre; zengin kadınlar steril koşullarda ve rahat kürtaj yaptırabilirken, yoksul kadınlar çetelerin eline düşüyor ve yakalandığında ise aşağılayıcı teşhir edeci cezalara maruz bırakılıyor. Üst sınıflı kadınlar kürtaj istediğinde daha elit doktorlara ulaşabilirken işçi sınıf kadınlar ise tıp eğitimi olmayan çeteciler için çalışan doktorlara gitmek zorunda kalıyor ve bu nedenle yaşamını yitiriyor. Kaçak kürtajın çeteler için büyük bir gelir kaynağı olduğu, kürtaj faaliyetlerini yöneten çeteci Aloísio Soares Guimarães'in Eylül 2014'te yakalandığında banka hesabındaki 5 milyon dolarla bir kez daha belgelendi.
Jandira ve Elizângela'yı kürtaj çetesi öldürdü
24 Eylül 2014'te iki çocuk annesi 27 yaşında Jandira Santos Cruz'un cesedi Rio de Janeiro kentinde bulundu. Ağustos ayından beri kayıp olan Jandira'nın kürtaj çeteleri tarafından öldürüldüğü ve kimliği tanınmasın diye bedeninin yakıldığı ortaya çıktı. Jandira arkadaşlarına attığı son mesajda "benim için dua et" yazmıştı. Yine 2014 Eylül ayında Rio de Janeiro'da kürtaj sırasında yanlış tedaviden dolayı kan kaybederek sokağa sürüklenen 32 yaşındaki Elizângela Barbosa geçen bir araba tarafından hastaneye getirildi ancak kurtarılamayarak hayatını kaybetti. "Hepimiz Jandira'yız, hepimiz Elizângela'yız" pankartlarıyla binlerce kadının sokağa çıktığı eylemlere rağmen yasal değişiklikler herhangi bir ana akım parti tarafından konuşulmuyor.
'Hiç kimse tecavüzü hak etmiyor' eylemleri
Brezilya'da taciz ve tecavüz yine kadın mücadelesinin gündeminde. Uygulamalı İktisadi Enstitüsü'nün 2014 anketine göre Brezilyalıların yüzde 26'sı "açık" bir şekilde giyinen kadının tecavüze hak ettiğini söylüyor. Kadınlar bu tür algıları sokaklara çıkarak protesto ediyor. "Hiç kimse tecavüzü hak etmiyor" hashtag ile gerçekleştirilen sosyal medya kampanyasında Brezilyalı kadınlar "açık" şeklinde tabir edilen kıyafetleri giyerek protesto eylemi yaptı.
Rio festivali ve cinsiyetçilik
Bir başka sorun ise trans cinayetleri ve homofobi. Kadın grubu Think Olga da transfobik, homofobik, ırkçı ve cinsiyetçi kategorilerine ayrılan sokak taciz ve hakaret olaylarının haritasını hazırladı. Her yıl 18 Şubat'ta başlayan Rio de Janeiro'da Carnavalı'nda kadına yönelik cinsiyetçi yaklaşımlar dikkat çekiyor. Son olarak da "Sağcı Gençlik" siyasi grubunun Facebook sayfasında paylaştığı cinsiyetçi fotoğraf ve söylemler kadınların tepkisine neden oldu. Kadınlar festivalde "kolay" olarak algılandığı için yaşanan sokak tacizine karşı Frida Kahlo gibi kadın tarihinden ünlü figürlerin kostümleriyle karnavalda eylem yaptı.
Önemli bir miras var
Önemli bir mirasa sahip ülkede en önemli kadın örgütü Brezilya Kadınlar Birliği (União Brasileira das Mulheres). Kadınlar açısından iş koşullarındaki ve güce erişmedeki eşitsizliğe, aile içi şiddete karşı mücadele yürüten örgüt cinsel ve üreme haklarını savunurken, medya tarafından kadının bir meta ve obje olarak kullanılmasına da karşı çıkıyor. Brezilya Kadınlar Birliği manifestosundan: "Baskıya karşı eşitlikçi bir dünya. Biz Brezilya'nın çeşitli yerlerinde yaşayan kadınlar olarak birlikte mücadele etmek için bir araya geldik. Biz ve bizden sonra gelecekler için yeni bir Brezilya istiyoruz.
Kadınların yurttaş ve emekçi olarak ayrımcılığa uğramadığı, eşitlik üzerine kurulu farklı bir Brezilya istiyoruz" diyor.
Irkçılığa karşı Vanda'nın mücadelesi
Brezilyalı siyahi kadın aktivist Vanda Menezes 30 yıldır Brezilya'nın Alagoas eyaletinde ırkçılık ve cinsiyetçiliğe karşı çalışıyor. Vanda, 18 yaşındayken yanındaki arkadaşın siyahi olduğu için bir kulübe giremediğinde 1979 yılında Afrikalı kökenli Brezilyalı kültürü destekleyen bir dernek kurdu. Vanda 1980'li yıllarda büyüyen Brezilya kadın hareketine katıldı. Vanda o dönemde ortada olmayan kadına odaklayan ve aynı zamanda ırk farkı ele alan raporlar ve araştırmalar için mücadele ederek, siyahi kadınların eşit yurttaşlık hak taleplerini Brezilya kadın hareketine taşıdı. 2002'de Alagoas'ın eyalet kadın bakanı olan Vanda, şimdi Kadın ve Demokrasi Ağı grubunda çalışarak feminist ve siyahi hareketleri arasında diyalog kuruyor.
(fk)