Rojava'da kadın tarihi yeniden yazılıyor (2)
Dosya Haber
Devrimin ülkesinde kadının mücadele tarihi
Rojda Serhat-Şevin Şervan /JINHA
ROJAVA - Devrimin ülkesi Rojava'da bu yıl kadınlar 8 Mart'a acılar kadar büyük heyecanlarla hazırlanıyor. Geride kalan bir yıl, başta Kürt kadınları olmak üzere tüm halklardan kadınların umut büyüttüğü bir yıl oldu. Kadın özgürleşmesinin yolu ilmik ilmik örülerek hazırlandı. Kadınlar önemli kazanımlara imza attı. Bir yandan Kobanê ve Şengal savunması diğer yandan yeni bir yaşam, yeni bir toplumsal projenin hayata geçirilmesine dönük projeler inşa edildi. Rojava'nın inşa çalışmalarında yer alan kadınlar hem Rojava kadın direnişini hem de yürüttükleri çalışmaları anlattı.
Demokratik Birlik Hareketi (TEVDEM) Eş Başkanı Hanife Hüseyin: Kadın direnişi Rojava ile başlamadı. Kadın mücadelesi geçmişe dayalı bir mirastır bizler için. Önder Apo denetiminde Kürdistan özgürlük arayışı Rojava Kürdistanı'nda da oluştu. Öncelikle Rojava'da Kürt kadınları bunu kabul etti, evini açtılar, çocuklarını bu mücadeleye armağan ettiler. O dönemde cephelerde ERNK yerini alıyordu. Kadınlar başından bu yana büyük emek verdiler. Mücadelede birçok kadın şehit düştü. Devrim bu duruma gelene kadar maddi manevi büyük emekleri oldu. Önder Apo'nun büyük emeği var bu sahada. Önderliğin Rojava Kürdistanı'nda kalışı önemli üç büyük proje içindi. Bu projelerden en önemlisi de kadın özgürlük projesiydi. Rojava'da birçok kadın önderliğin toplantılarına katılmıştır. Önderliğin Rojava'ya gelişi halk arasında büyük bir arayış sağladı. Toplum üzerinde büyük bir etki yarattı. Toplum içerisinde büyük bir değişim yarattı. Önderlik onlara bir cevap oldu. Ülke hasretlerine bir cevap oldu. Kadınların 90'lara kadar katılımı tek tek oluyordu. Ancak 90'lardan sonra serhildana dönüştü. Serhildanlardan sonra katılımlarda patlama oluştu. İlk şehidin kadın olması büyük bir yankı yarattı. Her şahadet oluşunda yeni katılımlar için yeminler verildi. Çok kısa bir süre içinde yurtseverlik duyguları yükseldi. Önderliğin fikri ve felsefesine göre toplum kendini örgütledi. Bir birlik oluşmasını sağladı.
'Önderliğin esaretinden sonra baskılar arttı'
Kadınlar artık ev işlerinden, toprak işlerine kadar kendileri de ekonomik olarak faal olmaya başladılar. Kimsenin yapmadığını kadınlar yapmaya başladı. Bu hareketin mirası çok eskilere dayanıyor. Önderliğin esaretinden sonra baskılar arttı. Açlık politikası uygulanmaya başlandı. Halk içinde işsizlik yaygınlaştırıldı. Bu on senelik bir süre içinde büyük bir tahribata neden oldu. Özellikle kadınlarda sistematik kirli bir politika uygulanmaya başlandı. Türk devletinin kirli politikasını Suriye devletine de yaptırdı. İki devlet arasında bir ittifak oluştu. Çürütme, eritme politikası uygulanmaya başlandı. Rojava'da fuhuş yaygınlaştırıldı. Özel evler açılmadı ama evlerde fuhuş yaygınlaştırıldı. Uyuşturucu satımı başlatıldı. Maaş ve parayı kullanarak halkı kendine bağlamaya çalıştı. Ajanlık yaygınlaştırıldı. Kuzeyden gelen yaşı büyük erkekler gelip küçük yaştaki kızları evlenme adı altında satın alıyordu. Bu on yıllık bir zaman içinde yapıldı. Türk devletinin politikası burada da aynen uygulandı. Bu uygulamalardan sonra yumuşatılmış İslam anlayışı, din devreye konuldu. İslam anlayışı yaygınlaştırıldı. Bu tür uygulamalara karşı olan kadınlarda bu sahte olan İslama yönelmeye başladı. Cemaatler ve tarikatlara yönelimler yaygınlaştırıldı. Bu dönemde bizim çalışmalarımız yasaklanmaya başlandı ve baskılar arttırıldı.
'Baskılara karşı direnişi esas aldık'
Onlarca insanımız tutuklanıp işkencelerden geçirildi. İşkencelerde katledildi. Arkadaşımız Narziye Keçe 2004 yılında yakalanıp gözaltına alındı. Hala da devlet akıbetini açıklamadı. Faali meçhul olarak kaybedildi. Bunun gibi onlarca kadın katledildi. Kadınların hayatları alt üst oldu. Artık bu işkence ve tutuklamalardan dolayı halkta korku gelişti. Örgütlülük bilinci güçlü olanlar ayakta durdu. Ama yinede devlet politikası büyük tahribatlar yarattı. Bu bizim örgüt çalışmamızda oluşan boşluklar nedeni ile tarikatlara yönelim çok oldu. Bu da çarşaflı kadınların yaygınlaşmasını sağladı. Bu bir model olarak Rojava'da yaygınlaşmaya başladı. Sistematik bir siyaset uygulandı. Ancak tüm baskılara karşı direnişi esas aldık. Buna rağmen bizde gerileme olmadı. Örgütlenme, siyasi faaliyetimi sürdürmeye devam ettik. Çok ciddi bir saldırı ve engellemelere maruz kaldığımız için istediğimiz düzeyde çalışma yürütemedik. Bu nedenle halkın büyük kesimini etkileyemedik. Buna rağmen halkta duygusal bir bağlılık vardı. Biz bunu görüyorduk. Bizim içinde esas olan halka dönük bu sistemli politikayı boşa çıkarmaktı. Rojava'da 2005 yılında Tevgera Jinan örgütünü kurduk. Bu örgütlülük 2011 yılındaki devrime kadar sürdü. Her ne kadar örgütlülükleri zayıfta olsa her kentte meclisleri, koordinasyonları vardı. Ve çalışmalarını yürütüyorlardı. Ardından devlet kadınları tutuklamaya başladı. Bir taraftan devletin saldırıları oluşurken aile içinde kadına dönük tepkilerde gelişmeye başladı. Aile içinde kadınlar baskılarla karşılaşmaya başladı. 'Mücadeleye devam edersen sana destek olmayız' tehditleri yapılmaya başlandı. Evli kadınlar eşleri tarafından 'seni boşarım' tehditleriyle karşılaştı. Her yönden psikolojik baskı uygulanıyordu. O dönem Tevgera Azad'ta çalışan kadınlar hala ayakta, direniş ve mücadele içindeler.
'Devrimle birlikte her alanda kadınlar örgütlendi'
2010-2011 döneminde kadın hareketinde yeni bir dönem oluştu. Rojava devrimi ile yeniden yapılandırmalar başladı. 2011 devriminden sonra çalışmalar, örgütlenmeler gelişti. Devrimden sonra kongremizi yaptık. Rojava devriminden sonra her şehirde bir kadın evi açılması kararı alındı. Bu dönemden sonra Yekitiya Star kendini meclis ve komitelerde örgütlenme kararı aldı. Önemli kararlardan biri eğitim komiteleri oluşturma, gazete çıkarma, ekonomi, kitle ilişkileri alanında komiteleşmeye gidildi. Eğitimler yapılmaya, kitle toplantıları yapılmaya başlandı. Örgütte gelişmeler oluşmaya başlandı. Örgütte böyle bir gelişme yarattık. Örgüt içinde büyük adımlar attık. En son 2012 yılında kadın akademisi açıldı. Kadın evlerinde eğitimler verilmeye başlandı. Yekitiya Star çalışanları için akademi eğitimleri başlatıldı. Devrim sürecinde kadınlar büyük adımlar attı. Devrime büyük adımlar atarak, hazırlıklar yaparak katılım sağlandı. Devrim konseyinde karar alma mekanizmalarında yer aldı. Kadınlar örgütlü bir biçimde devrimde kadın bilinci ile yer aldılar. Bu bizim için önemliydi.
'Arînlerin ruhuyla Kobanê özgürleşti'
Genel çalışmalarda ise eşbaşkanlık sistemi uygulandı. Meclislerde, komünlerde de eş başkanlık sistemi uygulandı. Kadın kotası yüzde 40 uygulandı. Eşbaşkanlık sisteminden sonra kotayı kaldırıp eşit temsil uygulamasına geçtik. Bu esaslar üzerinde halk içinden katılım gelişti. Toplum içinde kadın öncü rolünü oynadı. Yekitiya Star özel olarak kadın sistemini geliştirdi. Bu kadınlar için bir mevzi gibi oldu. PYD meclislerinde eşbaşkanlık oluşturuldu. Kadınlar iç ve dış savunmasını oluşturdu. Kadınlar Asayiş birimlerinde yer aldı. Yekitiya Star YPG'ye destek vermeye başladı. Kadınlar ilk olarak YDH olarak örgütleniyordu. Bu gizli bir örgütlenmeydi. Ardından YPJ olarak kendisini örgütledi. Bizler için de dünya içinde Kobanê örnek olmuştur. DAİŞ'e karşı mücadelede Kobanê önemli bir direniş yarattı. Kobanê kadınlar için bir kimlik oldu. Heval Arîn Mîrxan şahsında kadının mücadelesi öne çıktı. Kobanê'yi özgürleştiren heval Arînlerin ruhudur.
Kürt kadınları ilkleri başardı
Rojava'da kadınlar siyasi bir duruş konumuna sahipler. Dünyada sadece iki kadın başbakan var. Biri Avrupa'da biri de Afrîn'dedir. Rojava'da sadece kadınların çalıştığı Kadın Bakanlığı da dünyada bir ilktir. Bu devrimin ilerlemesinin bir ayağı da diploması ayağıdır. Denebilir ki diplomasi alanında güçlü bir hamle yapıldı. Rojava'da bir geleneğin kırılması sağlandı. Tarihten aldığımız bilinç ile kadın sorunu her zaman devrimden sonraya kalmışsa kadınlar tekrar mutfağa dönmüş. Bunun için biz bu geleneğin önünü kırdık. Biz kadın özgürlüğünü toplumun özgürlüğünden öne aldık. Kadın özgür olmadan toplum özgür olamaz. Kadın bilinçlenemezse sistem demokratikleşemez. Bunun için toplum içinde kadınlara dönük anlaşmalar, kanunların oluşmasında ilke geliştirdik. 40 maddelik bir kanun hazırladık. Kadının toplumsal yaşamında yerleştirdik. Küçük yaşta evlilikler, kumalık, evlilik hakkı, mirasta kadının hakkının olması, berdel, kadına yönelik şiddeti önlemeye dönük maddeleştirdik. Toplumsal sözleşmesinde yerleştirdik, uygulamaya koyduk. Bu da kadın için büyük bir adım yarattı.
'8 Mart'ı görkemli bir şekilde kutlayacağız'
Birincisi meclis ve komünler, ikincisi genel meclis, üçüncüsü akademi ve dördüncüsü de ekonomidir. Bunun yanı sıra kadınların sesini duyurmak için kadınlardan oluşan basın ayağını kurduk ve örgütledik. Komün denetimi altında kadın savunmaları oluşturuldu. Bu yaşamsal düzeyde önem taşıyor. Kurulan kadın evlerinde kadınların sorunlarına çözüm arandı. Çözülemeyenler mahkemelere taşınıyor. Kadın bakanlığı denetiminde kadın savunma evleri, çocuk evleri açıldı. Savaş nedeni ile kimsesiz kalan çocuklar için evler açıldı. Bir taraftan da dil kursları açıldı. Kürtçenin gelişimi için eğitimler yapılıyor. Devlet okullarında ve özel olarak kurslarda veriliyor. Buralarda çoğunlukla öğretmen ve öğrenciler çoğunlukla kadınlardan oluşuyor. Kültür çalışmalarında da kadınlar çok güçlü biçimde katılımlarını sürdürdüler. Bu tüm dünyada Rojava bir örnek yarattı. Bu esaslar üzerinde çalışmalar yürütülüyor. 8 Mart görkemli ve heyecanlı biçimde devrimin içinde kutlanacaktır. Değişim ve dönüşümler çok güçlüdür. Zihniyet yönünden hala zorlanıyoruz. Denebilir ki yüzlerce kadını ölümden kurtardık. İntihar etmeye çalışan kadınları kurtardık. Buda ancak eğitimlerle sağlanabilir. Bunun için güçlü bir mücadelenin olması gerekiyor.. Kadınlara inancımız güçlüdür. Bir kadın özgürlüğe alıştıysa hiç kimse onu yolundan alıkoyamaz.
Özerkliğin ilanıyla ilk olarak Kadın Bakanlığı kuruldu
Kadın Bakanı Hiva Erabu: Kadın Bakanlığı Cizîre Kantonu'nda özerkliğin ilanıyla kurulan ilk bakanlıklardan biri. Çalışmaya başlarken birçok ülke deneyimini inceledik, araştırmalar yaptık. Kadın komisyonu, meclisleri, sığınma evleri, kadın ve çocuk evleri gibi çalışmalar vardı. Ama kadınların özgün sorunları için kurulmuş bakanlık düzeyinde çalışma yoktu. Ekonomi, siyaset, çocuk bakımı, gelişimi, kadına dönük şiddet, kültür, hukuk. Yani kadını ilgilendiren birçok yaşamsal soruna dair projeler hazırladık. Kadın örgütlülükleri ile ortak çalışmalar yürüttük. Kadın evlerinde şiddete uğramış kadınlara dair bilanço aldık. Bu veriler sonucunda dayanışma, barınma evleri projesini uygulamaya geçirdik. Kanunlarda şiddeti önlemeye dönük düzenlemeler yaptık. Açılan bu evlerde ölüm tehdidi ve tehlikesi ile başvuran kadınlar yaşıyor. Bu evlerde yaşayan kadınların ekonomik ihtiyaçlarını çözebilmek için de projeler geliştirdik. Kadınların ihtiyaçlarını tespit ettik. Cizîre Kantonu'nu kapsayan araştırmalar yaptık. Bu araştırma sonucunda toplam kadın nüfusu, şiddete uğramış kadın sayısı, kuma sorunu, erken evlilik, ekonomik desteğe ihtiyaç duyan kadın sayısı, boşanmış kadın sayısı, engelli kadın sayısı gibi verilere ulaştık.
'Amaç zihniyet devrimi'
Kadınların lehine kanun hazırladık. Kadın örgütlülükleri ve hukuk alanı ile ortak çalışarak 30 maddelik bir kanun hazırladık. Bunlar içinde en önemli gördüğümüz çok eşliliğin ve erken yaşta evliliklerin önünü almaya dönük düzenlemeler oldu. Erkeklerin çok eşliliği yaşadığımız bölgede bir kültür, İslami kural gibi yaşanıyordu. Bu ilişki biçimi Arap kültüründe yaygın, Kürt kültüründe belli bir düzeyde yaşanıyor, Süryaniler de ise hiç yok. Bu ilişki biçimi yaşamsal, psikolojik, ekonomik anlamda her iki cins açısından da doğru değil. Bu nedenle çıkardığımız kanunlarla birlikte çok eşlilik yasaklandı. Küçük yaşta evlilikleri önlemek içinde medeni nikah zorunluluğu getirildi. Küçük yaşta evlilikler çok yaygın ve boşanma oranları da bu nedenle fazlaydı. Boşanmalar, çocuklarda büyük psikolojik yıkımlara yol açıyor. Yaptığımız araştırmalar sonucunda 2004 yılında 2 bin 250 şiddet olayı tespit ettik, kadın ölümleri çok olmasa da yaşanıyordu. Yaptığımız kanunlar kadının yaşadığı tüm sorunları önlemeyecektir belki ama aza indirecektir. Zihniyet devrimi yapmak için bu uygulamayı hayata geçirdik.
'Bu yüzyıl kadın yüzyılı oldu'
Bir diğer projemiz ise ekonomiye dönük. Bu çalışma ile kadınların el becerilerini geliştirmeyi, birilerine bağımlı kalmadan emekleri ile yaşamlarını sürdürmelerini sağlamayı amaçladık. Engelli genç ve çocukların toplumsal yaşama katılımlarını sağlamak amacıyla konunun uzmanlarıyla ortak çalışarak açılan merkezler 2015 yılında Kadın Bakanlığı'nın uygulamaya koyduğu bir diğer proje. Rojava devrimi kadın devrimidir. Savaşta, siyasette yer alan kadınların bu devrimde rengi daha belirgin oldu. Bu yüzyıl Rojava devrimi ile kadın yüzyılı oldu. Bu devrimde daha çok kadınlar konuşuldu. Bizim umudumuz ve amaçlarımız büyük. Bakanlık olarak yaptığımız çalışmaların Rojava açısından henüz çok yeni. Kadın örgütlerinin desteğine, önerilerine ihtiyaç duyuyoruz.
'Qamişlo Belediyesi'nde kadınlar çalışıyor'
Qamişlo Belediye Eş Başkanı Revda Hesen: Rojava Devrimi bilindiği üzere kadın öncülüğünde gelişmiştir. Rojava devriminin başlamasıyla kadınlar birçok kurumda, çalışmalarda yerini aldılar. Üç sene içinde, devrimin gelişiminde kadınlar kendilerini ispatladılar. Belediyemizin tüm alanlarında kadınlar çalışıyor. Kadın yönetim bürolarımız var, buraya bağlı olan kanun, hukuk, nikah dairesi, çevre temizliği, asayiş, muhalefet, maliye vs. Bu çalışmalarımızda kadınlar yerini almaktalar. Belediyede 30 kadın görev alıyor. Devrimde birçok çalışmada olduğu gibi kadınlar belediye çalışmalarında en işlek olan alanlarda aldıkları görevlerde öncü roldeler. Belediyede görev alan çalışanlarla belli periyotlarla değerlendirme toplantıları yapıyoruz. Çalışmalarda ki gelişme, çıkan sorunlar ve çalışmanın verimliği üzerine değerlendirmeler yapıp planlamalarımızı yapıyoruz. Belediye çalışmalarında erkeklerde yer almakta. Kadınların özgün yaptığı çalışmalar için projelerini ayrıştırıp örgütlüyoruz, genel olan çalışmalarda da yer alıyoruz. Yapılan çalışmalarda gösterilen başarıyla halkın güvenini kazandık. Devrimin başından itibaren çalışmalarda yerini alan kadınların varlığının geleceğe yönelik umut verici olarak değerlendiriyorum ve çalışmalarımızı daha yüksek tempoyla sürdürmeyi hedefliyoruz.
'Qamişlo kentini kadınlar savunuyor'
Belediye Asayiş Görevlisi Zin Xelil: "Cizîrê Kantonu'nda yaşayan kadınlar bulundukları şehirlerin savunmasında yerlerini alıyor. Çalışmalarımızı başarılı buluyorum, belediye çalışmalarımıza katılım yüksek olup, her şehirde kadınlar çalışmalarda yer almakta. Kadınlara çağrım kendi yaşadığımız şehirleri, büyüdüğümüz toprakları kendimiz savunmalıyız, biz savunmazsak topraklarımızı başkası gelip savunmaz. Rojava'da kadınlar öncüğünde bir devrim yaşanıyor. Toplumun kadına olan algısını biz Rojava'da yıkıyoruz. Tüm kentlerimizde kendi savunmamızı kendimi alacağız ve halkımız koruyacağız.
'YPJ tüm kadın örgütlenmeleri için örnek bir model'
Yekitiya Star Genel Koordinasyon Üyesi Ruken Amûde: Aydınlatmaya dönük yaptığımız eğitim çalışmalarımızın bir bölümünü Yekitiya Star akademilerinde yaptık. Bir kısmını da kadın evlerinde yürüttük. Devrim derken sadece yürüyüş ve serhildan değildir. Devrim aynı zamanda zihinsel, düşünsel değişimin zeminini yaratmaktır. Devrimin öncüsü kadındır. Bu anlayıştan yola çıkarak toplumun temel üyesi kadının eğitimi ve bilinçlendirilmesi önemli bir yerde durduğunu söylemek gerekir. Akademilerin kuruluşu, kadın evleri, meclis ve komünlerin kurulması bu yıl içindeki diğer önemli adımlar oldu. Bu kurumsallaşmalar ile birlikte Rojava'da toplumsal sorunların çözümünde kadınlar irade haline geldi. Biz Yekitiya Star örgütü olarak siyasi ve ideolojik bir yapılanmaya sahip olduğumuz kadar öz savunma çalışmalarına da önem veriyoruz. Özellikle Rojava'ya yönelik yaşanan saldırılarda en çok savunma gücüne sahip olması gereken kadınlardır. Bunun olmadığı koşullarda Kobanê ve Şengal'de çok acı sonuçlarını gördük. Biz bu çalışmaları örgütlerken YPJ'yi de büyütme çabası olarak ele alıyoruz. Tüm kadınların öz savunma gücünü oluşturmaları gerektiğini düşünüyoruz. YPJ tüm kadın örgütlenmeleri için örnek bir model olarak duruyor.
'Rojava sadece Kürt kadınların devrimi değildir'
Rojava devriminden bahsederken sadece Kürt kadınların devrimi kastedilmiyor. Tüm halklardan kadınları bu devrimin öznesi haline getirmek amacı ile örgütlenme faaliyeti yürütüyoruz. Tüm kadınların yaşadıkları acılar ortaktır biliyoruz. Sadece Kürt kadınların özgürlüğü ile Ortadoğu toplumlarının özgürlüğü yaratılmaz. Çünkü kadınların özgürlük sorunları 5 bin yıllık erkek egemenlikli sisteme dayalıdır. Bu mücadeleyi ruhunda hissedip, kendi devrimi olarak gördüğü için Rojava savunmasına katılıp şehit düşen kadınlar oldu. Sibel Bulut, Kader Ortakaya, Arîn Mîrxan, Özgür Afrîn gibi daha ismini sayamayacağımız şehit kadınlarımızın mücadele ruhu ve direnişlerini kendimize miras alıyoruz bu nedenle. Bu devrimde şehit düşen tüm kadınları bu devrimin temel başarıları, güçleri ve bize kalan bir miras olarak görüyoruz. Bu bir slogan ve propaganda değil buna inanarak söylüyoruz.
'Kadın mücadelesi süreklileşmeli'
Kadın özgürlük mücadelesinin sadece 8 Mart'a sıkıştırılamaz. Rojava devriminde kadınların mücadelesini süreklileştirme anlayışı geliştirmeye çalışıyoruz. Çünkü mücadele dönemsel olmaz, devrimde öyle. Mücadele ve devrim insanlığın gelişimi için sürekli var olması gerekir. Mücadelenin durduğu yerde, gelişim de durur. Özgürlük sorunları da yaşanır. Rojava devrimi derken tüm alanlarda siyasi, diplomasi, toplumsal, ekonomik, vb alanlarında yeni bir bakış açısının yaratılması mücadelesidir. 8 Mart vesilesi ile kadına dayalı bir toplumun yaratılması mücadelesinde kadınlara başarı diliyorum. Tüm ezilen kadınların 8 Mart'ını kutluyorum.
Yarın: Meryem Kobanê ile YPJ kadın direnişi ve 8 Mart değerlendirmesi
(mg)