Bêrîtan Elyakut/JINHA
 
AMED - Ekolojik bir topluma kavuşulabilinmesi için ahlaki dönüşümün gerektiğini söyleyen Mezopotamya Ekoloji Hareketi Aktivisti Hatayi Gerçek, Kapitalizmin anti-ahlakiliğinin ancak ekolojik yaklaşımla aşılabileceğini kaydetti. 
 
Kadınların doğa ile olan bağı ilk toplumlardan buyana gelişerek geldi. Doğa ile kadın arasında ki bağ sadece bir yaşam dengesi değil aynı zamanda talanlarla da benzerlik gösteriyor. Erkek egemen kapitalist sistem kadınların bedenlerini teşhir, meta ve gasp ederken aynı zamanda da doğaya karşı yürüttüğü savaşta birçok yeri talan etmekte. Bu sisteminin savaş açtığı kadın ve doğa ise kendi öz savunmalarıyla bugün birçok duruma karşı direniş göstermekte. Doğa intikamını bazen Karadeniz'de bir HES projesinde alırken, yine burada kadınlar ön saflarda yer alarak doğa talanına karşı öz savunmalarını gerçekleştiriyor. "Demokratik Özerkliğin" de 9 boyutundan en önemli ayaklarından biri olan Ekoloji noktası kadınlar arasında tartışılmaya devam ediyor. Kadınların doğa ile olan bağı nedeniyle özel olarak ele alınan Ekoloji başlığının her noktası en ince ayrıntısına kadar tartışılıyor. 
 
'Tahakküm kadınla başladı' 
 
Kadına yönelik şiddete karşı mücadele kapsamında ekoloji boyutunu değerlendiren Mezopotamya Ekoloji Hareketi Aktivisti Hatayi Gerçek, öz yönetimin birey ve toplumun kendisini ifade etmesi olarak ele aldıklarını söyledi. Doğa ve insan üzerinde bin yıllardır büyük bir tahribatın yaşandığını ve insanın doğaya yabancılaşması ile birlikte kadına da yabancılaşma sürecinin başladığını belirten Hatayi, Evrenin canlı ve cansız varlıkların bütünsel varoluşu olarak kendi içinde etkileşimli ve döngüsel olarak sürekli üreten ve yenileyen bir sisteme sahip olduğunun altını çizdi. Hatayi, insan müdahalesinin sonuçları ile sistemde bozulmaların ortaya çıktığını ve bu sorunların kendisini ekolojik bunalım, çevre sorunları olarak tehlike arz edecek bir boyuta ulaştığını söyledi. Doğanın tahribatının yaşanmasının nedenine değinen Hatayi, insanın insan üzerinde hâkimiyet kurması ve tahakküm araçlarını geliştirmesinden kaynaklandığına dikkat çekti. Toplumsal kriz ile ekolojik boyutta yaşanan krizin birleştiğinin altını çizen Hatayi, "İçinde yaşadığımız gezegenimizin ne kadar kent, insan, fabrika ve su kaldıracağını hesaplanmada ve azami kârın peşinde gözü kara bir gidiş vardır. Kanser gibi büyüyen kentler, kirlenen hava, orman tahribi geri dönüşü mümkün olmayan felaketlere neden olmaktadır" dedi. 
 
'Ekolojik toplum için ahlaki dönüşüm gerek'
 
Ekolojik bir topluma kavuşulabilinmesi için ahlaki dönüşümün gerektiğini söyleyen Hatayi, kapitalizmin anti-ahlakiliğinin ancak ekolojik yaklaşımla aşılabileceğini kaydetti. Yalnız başına çevrecilik hareketleriyle çözüme kavuşulamayacağını dile getiren Hatayi, sorunu ancak paradigmasal düzeyde ele almakla doğru bir yaklaşımın ortaya çıkacağını vurguladı. Kürdistan coğrafyası üzerinde askeri, siyasi ve ekonomik nedenlerle yürütülen ekolojik yıkımın çok ciddi zararlar verdiğine dikkat çeken Hatayi, "Birçok köy, orman yakılmış, tarihi-kültürel eserler ve verimli araziler barajlar yoluyla sular altında bırakılmıştır. Kürdistan coğrafyasının karşı karşıya kaldığı bu saldırılara ancak ekolojik bir devrimle cevap verilebilir" diye konuştu.
 
'Ekolojik devrim kadın devrimiyle gerçekleşecektir'
 
"Kadın doğurgandır ve üretkendir" diyen Hatayi, doğanın da kadınla aynı özellikleri taşıdığını belirtti. "Kadın doğadır ya da doğaya daha yakındır" tarzındaki söylemleri doğru bulmadığını dile getiren Hatayi, "Evet, kadın doğaya ilişkin gözlem ve deneyimlerinde erkekten daha fazla deneyime sahiptir. Çocuğunu sağlıklı gıdayla beslemeye erkekten daha fazla ilgi gösterir. Bana göre her şey toplumsal olarak şekillenir. Her şey kültürel olarak şekillenir ve kültürleri evrimleştirmeliyiz görüşündeyim. Ekolojik devrim kadın devrimiyle gerçekleşecektir. Kadının verdiği mücadele her alanda özellikle doğayla arasına konulmak istenen engelleri aşarak hayat bulacaktır" dedi. 
 
'Toplumun yeniden dizaynı kadın eliyle yapılacak'
 
Doğa katliamlarını ve kadın katliamlarını birbirinden bağımsız ele alamayacaklarını söyleyen Hatayi, kendini her şeye hükmetme azminde gören erk zihniyetin kadın eliyle ortadan yok edileceğini vurguladı. "Toplumun kendi özüne yeniden dönüşü ile birlikte ekoloji ve kadın arasındaki bağ tam anlamıyla anlaşılabilir" diyen Hatayi, bugüne kadar yaratılan tahribatların giderilebilmesi için doğa ve toplumun yeniden dizaynı üzerinde ciddi adımların atılması gerektiğini söyledi. Toplumun yeniden inşasında kadınlara çok ciddi sorumluluklar düştüğünün altını çizen Hatayi, "Kadınların örgütlenmesi, doğayla yeniden buluşması, kendini bilinçlendirmesi gerekiyor. Kadına benimsetilen toplumsal cinsiyet rollerinin sorgulanması ve sorgulama sonrası kadın ahlaklı toplum inşa etme bilinciyle her konuda öncü olacaktır. Kadının öncülük misyonu ile birlikte insanının insan ve doğa üzerindeki tahakkümüne dur diyecektir" diye belirtti. 
 
(dk)