DOSYA HABER Yazdır Kaydet

25 Kasım: Yekîtîya Star, Rojava'dan dünyaya devrimi örüyor (22)

Dosya Haber
Kasım 22 / 2015


 
Roksen Efrin-Şevin Şervan / JINHA
 
QAMIŞLO - Son yılların kadın mücadelesinin en çok konuşulan coğrafyalarından biri Rojava oldu. Adım adım örülen 21. yüzyıl devriminin mimarlarından olan Yekitiya Star Örgütü, 3 kantona yayılan faaliyetleri ile kadınların sosyal ve kültürel yeni yaşamı örgütlemesinin önünü açıyor. Yekîtîya Star Koordinasyonu Efrin temsilcisi Zelal Ciger, "Rojava Kürdistan'ında kadınlar olarak bütün gücümüzü bir ederek bir direniş sergiliyoruz. Sadece Kürt kadınlarını kapsayacak bir mücadele değil. Suriye'de yaşayan bütün kadınlara yönelik şiddetin ortadan kalkması için bu mücadelede yerlerini almalarını istiyoruz" dedi. 
 
25 Kasım Uluslararası Kadına Yönelik Şiddete Karşı Mücadele ve Dayanışma Günü'ne ilişkin hazırladığımız dosyalarda mağdur edilen değil direnen kadın gerçekliği ile dünyada ve coğrafyamızda kadın deneyimlerine yer vermeye çalışıyoruz. Kadınların direniş deneyimlerinde kuşkusuz son yılların en dikkat çekici bölgesi Rojava Kürdistanı. Kobanê, Cîzîre ve Efrîn kantonlarında halkların kimlikleri bir arada kendi kendini yönetme deneyimleri Ortadoğu için bir devrim niteliğinde. Egemen eril güçlerin saldırısı altında özsavunmadan, siyasete, toplumsal yaşama devrimi gerçekleştiren en önemli öznenin kadınlar olduğu ortaya çıkan örneklerle defalarca kanıtlandı. 
 
'Bir güne sığdırılamaz' 
 
"Örgütlü kadınlar direnişi büyüten" Rojava kantonlarından kadınların ortak çatısı olan Yekîtîya Star Örgütü, sosyal, siyasal, ekonomik, kültürel alanda kadınların mücadelede ortaklaştıkları bir alan. Rojava'da kadın öncülüğünde devrimin kurumsallaşmasında önemli bir rol üstlenen Yekîtîya Starı Efrîn Kantonu temsilcisi Zelal Ciger anlattı. "Rojava'dan tutalım tüm Kürdistan'da kadınlar öncü rolü oynuyorlar. Şiddete karşı verilen mücadelemizi bir güne sığdırılamaz" diyen Zelal, "Özgürlük mücadelemizi verirken, şiddetin her şekline karşıyız. Toplumda kadına, kadının bedenine, kadının değerlerine el uzatılmasına karşı duruyoruz. Nerede bir kadın olursa olsun, onun mutluluğunu kendi mutluluğumuz, mutsuzluğunu da kendi mutsuzluğumuz olarak görüyoruz. Buda hissetmek ve tanımakla alakalıdır" dedi. 
 
'Tüm Suriye'nin demokratikleşme için mücadele ediyoruz' 
 
Rojava'da devrimin öncü kadınlarla ilerlediğini ve onların takipçisi olduklarını dile getiren Zelal, "Dört yıldır Rojava Devrim'inde askeri, toplumsal, siyasi, örgütsel alanda mücadele eden kadınlar bu devrimde öncü rollerini oynadılar. Kadın mücadelesinde yer alarak, kadın üzerinde yürütülen hunharca şiddete karşı mücadele verenlerden biride Şehit Arîn Mirkan'dır. Rojava Kürdistan'ında kadınlar olarak bütün gücümüzü bir ederek direniş sergiliyoruz. Sadece Kürt kadınlarını kapsayacak bir mücadele değil. Suriye'de yaşıyan bütün kadınlara yönelik şiddetin ortadan kalkması için bu mücadelede yerlerini almalarını istiyoruz" şeklinde konuştu. 
 
'Kadınlar  ben kendime aitim diye bilmeli' 
 
Rojava Devrimi'nde binlerce kadının yer aldığını anlatan Zelal şöyle devam etti: "Kadınlar artık kendi değerlerine ve bedeninin sadece onlara ait olduğuna dair sahip çıkmalılar. Kadınlar ben kimsenin mülkü değilim, nede satılacak bir eşyayım, ben kendime aidim ve özgürlük mücadelesi verebilirim diye bilme gücünü kendilerinde görmeliler. Kürt Halk Önderi Sayın Abdullah Öcalan'ın fikir ve felsefesini esas alarak kadın mücadelesini geliştiriyoruz. Rojava kadını erkek egemen zihniyete karşı, özgürlük düşüncesiyle kendini nasıl koruyacaklar.  Bunları esas alarak Demokratik Özerklik sistemini daha güçlü oturtmak  ve  İki cins arasında eşitliği oluşturmak için çok güçlü bir mücadele veriliyor."
 
'Kadınlar namus adı altında öldürülüyor'
 
"Rojava Kürdistan'ında kurumlarımızı kurduk ve kadınlar bu kurumlarda yerlerini aldılar" diye devam eden Zelal, "Kadınların irade sahibi olmak istediklerini verdikleri mücadeleden de anlıyoruz. Mücadele içinde iradelerini geliştiren kadınlar, tüm dünya kadınlarına da öncülük yapacak güce kavuştular" dedi. Diğer ülkelerde kadın mücadelesinin yeterli düzeyde olmadığını kaydeden Zelal, "Kadınlar namus adı altında öldürülüyor, buda bir kesimle sınırlı kalınmasından kaynağını alıyor. Bu nedenle sadece gününü kadın şiddetine karşı veya özgürlük arayışı günü olarak ele almamalıyız. 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Gününü özgürlük mücadelesi günü yapmalıyız" diye konuştu. 
 
'Sakinelerin ruhuyla...'
 
Kürt kadınların mirasını Sakine Cansız'dan ve onun gibi önder kadınlardan aldığını kaydeden Zelal son olarak şunları belirtti: "Erkek egemen zihniyetin yaptığı bu katliamla bize vermek istediği mesaj, 'eğer gelişirseniz biz sizi katlederiz yok ederizdir' oldu. Tüm dünya kadınlarına sesleniyorum, Sakine'lerin, Rojbin'lerin mücadelesine sahip çıksınlar. Bu özgür kadınların etrafında toplana bilsinler ve toplumsallığını da bu esaslar üzerinde yapsınlar. Bu mücadeleyi sürdürebilirsek Sakineler'in ruhunu da canlı tutabiliriz."
 
(fk)