DOSYA HABER Yazdır Kaydet

Mülteci kadınların araf hikâyeleri (2)

Dosya Haber
Ocak 02 / 2016


 
 

 
Göç yollarına düşerken geride kalanlar… 
 
Özgü Özütok / JINHA
 
İZMİR - Wela Ahmet Mahmut, henüz 20 yaşında. Suriye'de yaşanan iç savaşın sürüklediği hikâyelerden, hayalleri sorgusuz sualsiz askıya alınmış kadınlardan yalnızca bir tanesi… Hayallerini geri kazanmak için yüreğinden umudunu, yüzünden ise gülümsemeyi asla eksik etmiyor. Hayata ve yaşadıklarına karşı direnmek için, başka bir yolu olduğuna ise inanmıyor. Oysa Wela'nın hikâyesi, aynı dünyada nefes alıyor olmanın verdiği utancı insanın yüzüne bir tokat gibi çarpan cinsten…
 
Wela, Suriye'deki savaşın boyutu, ölümün soğuk nefesini enselerinde hissettikleri düzeye geldiğinde, çocukluk anılarını, evlerini, okullarını ve sevdiklerini arkalarında bırakarak, 5 kardeşi ve annesiyle birlikte İzmir'e göç etmek zorunda kalır. Fakat arkalarında anıları ve hayallerinden çok daha acı bir şeyi bırakmak durumunda kalmışlardır: babalarını… Wela'nın babası, iç savaştan sıyrılıp Türkiye'ye ya da başka bir ülkeye geçmeyi başarmış durumda değildir… Daha da kötüsü, aile, Suriye'de olduğunu tahmin ettikleri babalarından hiçbir şekilde haber alamıyor. Wela'nın en çok istediği şey, bir an önce babasını bulabilmek. Suriyeli hemen hemen her ailede en az bir erkekten, savaş yüzünden haber alınamaz durumda.
 
'Savaş, okul hayallerimi elimden aldı' 
 
Wela savaştan önce normal bir hayata sahip olduğunu söylüyor. Humus'ta doğup büyüyen Wela, buranın oldukça çatışmalı bir yer olduğunu vurguluyor. Lise 2'ye kadar orada okuyup savaştan dolayı liseyi bitiremediğini söylerken ise sesi titriyor… Humus'tan Şam'a oradan da Lübnan'a göç eden aile, deyim yerindeyse bir sürgün hayatına kelepçeleniyor… Lübnan'da sekreter olarak çok düşük ücretlere çalıştığını söyleyen Wela'nın, ailesiyle birlikte, son durakları ise Türkiye oluyor. Wela Suriye'den İzmir'e geliş sürecini şöyle anlatıyor:
 
" Dört kardeşim ve annemle gemiye binip önce Mersin'e geldik. Geldiğimiz gemi kalp krizi geçirenler, bayılanlar, hastalar, savaşta yaralananlarla doluydu. Yolculuk tehlikeliydi, büyük dalgalar vardı ve denizin ortasında dünyayla bağlantımız kesilmişti. Geldiğimizde pasaportumuzu alıp bizi uzun süre beklettiler. Mersin'de uluslararası bir telefon hattı diye, yüksek bir fiyata bir hat satıp bizi kandırdılar. Babamın arkadaşı bizi, Mersin'den İzmir-Basmane'ye gelin diye yönlendirdi. Basmane'de Suriyelilerin olduğunu, çok pahalı olmadığını ve burada iş bulabileceğimizi söyledi. Annem de hasta olduğundan burada tedavi olabilir diye düşündük ve geldik."
 
'Babamın nerede olduğunu hala bilmiyoruz'
 
Tüm hatıralarını, düşlerini ve de en önemlisi babasını geride bırakıp bambaşka bir kültürün içine adapte olmaya çalışan genç kadın, zorlanarak da olsa hikâyesini anlatmaya şöyle devam etti:
 
"Babamın nerede olduğunu bilmiyoruz. Büyük ihtimalle cezaevindedir. Son zamanlarda amcamızla yaşıyorduk. Amcam bize yabancı gibi davranıyordu. Küçük kız kardeşimin ayağında bir sorun var. Çok zor günler yaşadık. Şu anda İzmir'de hayatımız daha kolaylaştı. Bir buçuk aydır buradayız. İlk geldiğimizde babamın bir arkadaşının evinde kaldık. Terzi olarak annemle birlikte iş aramaya başladık. İş bulamıyorduk. Kısa bir süre pek güvenli olmayan bir otelde çalıştım. 17 yaşındaki kız kardeşim de konfeksiyonda iş buldu. Çalıştığımız işlerde çok az para veriyorlardı. Kız kardeşimin parmakları ve elleri şiştiğinden şimdi evde dinleniyor. Ben de o tehlikeli otelde bir-iki hafta çalıştım. Oradaki patron bizi hiç dinlendirmiyordu. Sonra Suriyelilere yardım eden bir derneğe özgeçmişimi bıraktım. Beni işe aldılar. Şimdi dernekte bana herkes kardeşi gibi davranıyor."
 
'Savaşın bitmesiyle geri dönmeyi umuyoruz'
 
Şu anda savaş ortamından uzakta olmak ve iş bulmak, Wela'yı ilk geldiği döneme göre bir nebze daha rahatlatmış durumda. Wela, Türkiye'de bir kadın olarak yaşamakla ilgili şunları söylüyor: "Basmane'ye gelen Suriyelilerle de arkadaş oldum. Şu an için iyi bir yer. En çok istediğim şey babamı bulmak. Savaşın bitmesini istiyoruz ve biterse geri dönmek istiyoruz. Şu anda babamın yanımda olmaması beni ve ailemi çok üzüyor. Babamı bulmak ve ülkeme geri dönmek istiyorum."
 
Yarın: Çocuk yaşta evlendirilen iki kadın Amar ve Menal 
 
(fk)