DOSYA HABER Yazdır Kaydet

Üç yaşam, üç kültür, üç kuşak, 'Sê Jinên Azad (2)

Dosya Haber
Ocak 03 / 2016


 

 
Dersimliler: Sakine bize umudu ve direnmeyi öğretti
 
Duygu Erol/ JINHA
 
DERSİM - Dersim Katliamı'nın izlerini yaşayan ve ikinci kuşak olan Sakine Cansız'ı Dersim'de yaşayan her bir kadının onu tanısın ya da tanımasın anlatacak, onu tanımlayacak bir şeyleri var. Sakine'yi anlatan her kadın Munzur'un sesini dinleyerek, dağların doruklarına bakarak o dönemden bugüne kendilerine umut olduğunu aktarıyor.
 
PKK'nin çıkış dönemlerinde kadın sayısının azınlıkta olduğu dönemlerde mücadeleye aktif katılım sağlayan Sakine Cansız, bütün yaşamı boyunca öncülük misyonunu yerine getirmesiyle ve direngenliğiyle Dersim kadının hafızasına kazınıyor. Yıllarca düşmanın eline geçmemek için uçurumlardan atlayan kadınların hikâyeleriyle büyüyen Dersim kadınları, Sakine ile beraber düşmana verilecek başka bir cevabın yaşamın kendisi olduğunu öğrendiklerini ve şimdi kız çocuklarının Sakine'nin mücadele dolu hayatının öyküsüyle büyüdüklerini aktarıyor. 
 
'Sakine bize umut ve direngenlik verdi'
 
Dersim'de dokunduğunuz her kadında Sakine'ye dair bir şeyler duymak, dinlemek mümkün. Yıllarca Dersim Katliamı'nın hikâyeleriyle büyüyen kadınlar, o dönemde herkesin devletten korktuğunu ve Munzur Suyu'nun sesini dinlerken katledilen, uçurumlardan atlayan kadınların çığlıklarını duyduklarını ifade ederek Sakine'nin böyle sindirilmiş bir dönemde cesaretiyle kendilerine yol gösterdiğini anlatıyor. Katliamın 4'üncü yılına girdiğini ve hala katliamın aydınlatılmadığına dikkat çeken kadınlar, Paris Katliamı ile beraber aslında 'Barış Süreci'nin hedef alındığına ve bugün sürdürülen savaşın hazırlıklarının yapıldığına değindi. Dersimli kadınlar, katliamların sorumlularına öfkesini "Dersim'in yiğit kızını aldılar bizden" diyerek dile getiriyor ve unutulan bir şeyin olduğuna vurgu yapıyor; Sakine'nin kendilerine verdiği umut ve direngenlik…
 
Sakine'nin mezarını her gün ziyaret edip mum yakıyor
 
Sakine'yi hiç görmediğini belirten Dersimli kadınlardan Sevim Gökmen, her gün Sakine'nin mezarına gittiğini ve mum yakarak, ağladığını ifade ediyor. Sakine'nin Dersim kadınları için çok değerli olduğunun altın çizen Sevim, "Sakine dünyanın değeriydi. Direnişçiydi, her şeyi biliyordu. 38'de dedelerimizi, annelerimizi katlettiler, artık dayanamadılar dağa çıktılar. Sakine Cansız katliamlara karşı dağların yolunu tuttu. Yiğit bir kadındı. Sakine kahramandı. Eskileri hatırlıyordu. Vicdanı kabul etmiyordu. Dağlara çıktı kadın. Değerli bir kadındı. Suçsuzdu vurdular. Ne yapmıştı o" dedi.
 
'Sakine barışı istiyordu'
 
Sakine'nin haklı olduğunu ve haklarını talep ettiğine değinen Sevim, bugün Kürdistan Bölgesi'nde sürdürülen savaşın vicdansızlık olduğunu belirtti. "Biz barış istiyoruz. 38'de dedelerimizi, nenelerimizi kırdılar. Aklımıza gelince kafayı yiyoruz. Suçları neydi. Şimdi Cizre'yi, Nusaybin'i televizyon gösteriyor. Ağlamamız geliyor" diyen Sevim, Sakine'nin yaşanan katliamlar karşısında dik durduğuna ve barışı istediğine değinerek, Dersimli kadınlar olarak kendilerinin de barışı talep ettiklerini dile getirdi.
 
'Sakine'yi anlatmak çok zor'
 
Sakine ile iki yıl sınıf arkadaşlığı yapan ve küçük çaplı ideolojik tartışmalar yaşadıklarını belirten Yemoş Güzel, "Sakine'yi tarif etmek ve anlatmak çok zor" diyerek şunları kaydetti: "Ortaokul döneminden sonra Sakine Almanya'ya gitti. Kanımca, adapte olmamıştı tekrar geri dönmüştü. Ve biz lise de 1 ve 2 sınıfta beraberdik. Sakine'yi tarif etmek, anlatmak çok zor. Lise öğrencileriydik, gençtik, politik olarak yeni yeni tanışıyorduk. Sakine kanımca buradaki yaşamı feodal, çok dar bulduğu için yani Almanya'da ki yaşamla buradaki yaşamı karşılaştıran Sakine buradaki yoksulluk, fakirlik ve ezilmişlik ona çok dokunmuştu ki politik olarak bizden daha farklıydı. Hepimiz bir yerlerde farklı ideolojiler içerisinde bulunuyorduk. Sakine netti o vakit. Sakine Almanya'dan geldiğinde kendini direk politikanın içine koydu. Sakine çok merhametliydi ama aynı zamanda çok asabi ve kavgacıydı. Sakine'nin kararlığını birçok insan örnek alıyordu. Çünkü bir şeyi kafaya taktımı illa ki yapardı. Her şeyi sonuna kadar devam ettirirdi. Asla taviz vermezdi. Onu ikna etmek biraz zordu. 17-18 yaşlarında o dönemde gençler karar mekanizması içerisinde yer alamaya çalışıyordu. Onlardan biride Sakineydi. Herkes araştırma sonucunda belirli ilişkiler dolayısıyla bir yerlerde oluyordu, fakat o arayarak oluyordu. Sakine'yi anlatmak çok zor, Sakine'yi nasıl anlatayım. Ekonomik olarak durumu biraz daha iyiydi Sakine herkesle ekmeğini, elbisesine kadar her seyi paylaşıyordu. İnsanlarla her şeyini paylaşırdı, çok paylaşımcı bir yapısı vardı."
 
'Sakine kadın mücadelesini ifade ediyor'
 
"Sakine Cansız benim için kadın mücadelesini, kadının zorluğa zorbalığa, sisteme kapitalizme, sömürüye karşı verdiği kadın mücadelesini ifade ediyor. Kadın örgütlülüğünün daha bilinçli daha ayakları yere basan bir tarzını anlatıyor. Kadın dayanışmasını anlatıyor. Mücadele olarak geliyordu. Sömürüsüz bir toplumda kadının alacağı yeri ve mücadeleyi anlatıyor" diyen Yemoş, Sakine'nin yoldaşı olduğunu belirterek, en büyük isteğinin beraber Sakine ile kol kola yürümek, zorbalığa karşı gelmek olduğunu ifade etti. Sakine'nin kendisi için çok şey ifade ettiğine değinen Yemoş, "Sakine'nin adaletli paylaşımcı ve herkesin özgür yaşaması ve kendi ülkesinin özgürlüğü için sonuna kadar yaşadığına inanıyorum" ifadelerinde bulundu.
 
'İlk toplantıda hayretler içinde onu dinledik'
 
Elazığ'da Sakine'yle karşılaşan tanıklar o dönemde bir kadının böyle bir cesarete sahip olmasının onları şaşırttığını ve onu tanımadan, görmeden önce küçümsediklerini, önemsemediklerini ifade edenler, "Heval Sakine her konuştuğunda hepimiz şaşkınlık içinde onu dinler ve hayretler içinde kalırdık" diyor. Daha önce hiçbir yerde Sakine ile karşılaşmadıklarını ve Elazığ'ın Fevziçakmak Mahallesi'nde PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın da katılacağı bir toplantıya katıldıklarını aktaran bir tanık, "Biz o zamanlar hep erkekler vardık. Başkan da katılacağı için hepimiz heyecanlıydık. Toplantıya katıldık ve Sakine'de geldi. Tabi kadın diye biz önemsemiyorduk. Hepimizin gözü Başkandaydı. Ama Sakine konuşmaya başlayınca Başkan onu dinledi. Hepimiz başkanla beraber bir kadının mücadeleye bağlılığını ve inancını hayretler içinde dinledik" ifadeleriyle Sakine'nin konuştuğu herkesi etkilediğini aktardı.
 
'Sakine'nin inancından etkilendim'
 
Elazığ Askeri Cezaevi'nde ilk olarak Sakine ile karşılaştığını anlatan tanık, "1979'da hepimiz gözaltına alınmıştık. Harput'ta Askeri Cezaevi vardı, oraya götürüldük. Çok ağır işkenceler yapılıyordu. Bu işkencelerle beraber çözülmelerde oluyordu. Şahin Dönmez'in ihanetiyle beraber Sakine arkadaş borulardan bağırarak iletişime geçti bizlerle. Şahin'in durumunu anlattılar. O zaman Sakine bir konuşma yaptı ve biz bütün cezaevi kadın-erkek Sakine'yi dinledik. Ben o zaman CHP'liydim, neden alınmıştım onu da bilmiyordum. Onun konuşmalarını dinleyince ben kendi kendime 'Bu bir kadındır ve bizlerden daha çok inanıyor. Kadın nasıl direniyor, inanıyor bu mücadeleye. Beni öldürseler de ihanet etmeyeceğim' dedim" ifadelerinde bulundu. Sakine ile daha sonra mahkeme koridorunda karşılaştığını belirten tanık, o karşılaşmadan ve konuşmadan sonra etkilenerek mücadele içerisinde yer aldığını kaydetti.
 
Yarın: Çocukluk arkadaşı Aysel Doğan, Sakine'yi anlatıyor.
 
(mg)