DOSYA HABER Yazdır Kaydet

Üç yaşam, üç kültür, üç kuşak; Sê Jinên Azad (5)

Dosya Haber
Ocak 06 / 2016


 
'Sakinelerin direnişi ve duruşuyla zafere yürüyeceğiz'
 
JINHA
 
HABER MERKEZİ - Paris'te katledilen Sakine, Fidan ve Leyla'nın mücadelesini miras alan kadınlar, üç yıldır katliamın aydınlatılması için alanlardan ayrılmıyor. Katliam aydınlatılana kadar mücadeleyi kesintisiz sürdüreceklerini belirten Kürt Kadın Hareketi Uluslararası Temsilcisi Nursel Kılıç, kadınlar olarak ve halk olarak bugünlere Sakinelerin direnişi ve duruşuyla geldiklerini ve bu duruşla da zafere yürüyeceklerinin altını çizdi. 
 
PKK'nin öncü ve kurucu kadrolarından Sakine Cansız (Sara), KNK Paris Temsilcisi Fidan Doğan (Rojbîn), Avrupa Kürt Gençlik Hareketi üyesi Leyla Şaylemez (Ronahî), 9 Ocak 2013 günü Fransa'nın başkenti Paris'te Kürdistan Enformasyon Bürosu'nda katledildi. Katliamlarıyla hem Kürt kadın özgürlük mücadelesine, hem de Kürt ulusal mücadelesine ağır bir darbe vurulmak istense de, bu şahadetlerin ardından kadınların serhildanları, bu katliamı, suikastı boşa çıkarır düzeyde gerçekleşti. Sakine, Fidan ve Leyla'ya dönük düzenlenen suikast, Kürt kadınları için bir mücadele gerekçesi oldu ve Kürt kadınları için mücadele, artık "Jin Jiyan Azadî Sara Rojbîn Ronahî" olarak sürecekti. Kürt kadın siyasetçilerin ardından sürdürülen adalet arayışına rağmen, henüz soruşturma kapsamında bir yol alınabilmiş değil. 
 
Belgelerde MİT çıktı
 
Katliamın üzerinden geçen üç yıla rağmen bir tek Ömer Güney tutuklandı. Tutuklandığı süreçte PKK ile de ilişkilendirilmeye çalışılan Ömer Güney'in MİT elemanı olduğu ve suikastın uluslararası bir komplo olduğu konusunda Kürt ulusal mücadelesi kanadında görüş birliği var. Tutuklandığı süreçte hasta olduğuna ilişkin de çeşitli söylentiler dolaşan Ömer Güney için onu tedavi eden doktorlar, Ömer Güney'in hastalık taktiğinin daha önceden kurgulanmış bir senaryo içerisinde hareket ettiği görüşünde. Türkiye, Fransa ve Almanya'nın dahil olduğu soruşturma kapsamında, gerekli delillerin sağlanması konusunda ülkeler sorumluluklarını yerine getirmezken, olayı açığa çıkartabilecek yeterli delile rağmen hala harekete geçilmemekte. Bu duraksamanın yanı sıra 2014 Ocak ayında Ömer Güney'e ait ses kayıtlarının ve suikastın MİT tarafından planlandığını gösteren belgelerin ortaya çıkması, Ömer Güney'in görüşme yaptığı telefon numaralarının açığa çıkması gibi gelişmeler de soruşturma kapsamında dikkate alınmadı.
 
Kadınlar üç yıldır adalet eyleminde
 
Sakine, Fidan ve Leyla'nın katledilişinin ardından kadınlar üç yıldır eylemde. Her hafta Çarşamba günü diasporada yaşayan Kürdistanlılar, "Adalet ve Aydınlık" sloganıyla Demokratik Kürt Toplum Merkezi önünden Kürdistan Enformasyon Bürosu'nun olduğu 147 No'lu binanın önüne kadar yürüyüş gerçekleştirerek, burada adalet taleplerini dile getiriyor. Kürt Kadın Hareketi Uluslararası Temsilcisi Nursel Kılıç, 9 Ocak katliamını, dava sürecini, kadınlar olarak yaptıkları ve yapacakları eylemleri ajansımıza anlattı. Üç yıldır katliamın aydınlatılması için çalışmalarını sürdürdüklerini kaydeden Nursel, "9 Ocak katliamı Kürt halkı için tarif edilemez bir şok yarattı. O gün bu üç Kürt kadın devrimci şahsında aslında vurulmak istenen bir halkın özgür iradesi, var olma mücadelesi ve kadının özgürlük çizgisi olmuştur" dedi.  
 
'Katliam Kürtlere yeni açılan amansız bir savaşın ayak sesleriydi'
 
Sakine Cansız'ın Diyarbakır zindanından yükselen direnişin efsanevi adı olduğunu ifade eden Nursel sözlerine şöyle devam etti: "Onu vurmak bu halkın isyanını söndürmeyi, varlığını silmeyi hedeflemekteydi. Yürütülen bir barış mücadelesi vardı, tam da görüşmelerin tekrar başladığı halkın yüreğinde umudun tekrar yeşerdiği bir anda böylesi bir katliamla uluslararası güçler ve TC başta olmak üzere bir kez daha direnen kadından, direnen bir halkın karşısında saldırıya geçti. Fidan Doğan Sakinelerin ardılı, Kürt kadının yeni figürü ve dışa açılan sesiydi. Çok genç yaşta siyasette deneyim edinen Fidan Doğan Kürt hareketinin tecrübeli diplomatlarındandı. Uluslararası kurumlar nezdinde ve siyasi aktörlere Kürt sorununu taşıran ve halk diplomasisi perspektifini sistem dışı küresel demokratik güçlere taşıyan evrensel bir köprü rolünü üstlenmişti. Leyla Şaylemez ise hareketin dinamizmini omuzlarına yüklemiş bir genç kadındı. Gençlik hareketinde öncülük eden Leyla arkadaş yurtsever gençliği Kürdistan değerlerine bağlayan bir duruşa sahipti. Örgütleyici ve öncü rolü olan bu arkadaş, geleceğe özürlüğü sığdıran yeni nesilin temsili ve sembolü oldu. Burada amaçlanan bir tarihin, bir sesin ve bir geleceğin yok oluşa sürüklemesiydi. Aslında bu katliam Kürtlere yeni açılan amansız bir savaşın ayak seslediydi."
 
'Yoğunlaşan savaşla gerçekler karanlıkta bırakılmak isteniyor' 
 
Katliamın neden aydınlatılmadığına ilişkin değerlendirmelerde bulunan Nursel, "Bu katliamın aydınlatılması, Kürt soykırım operasyonlarının arka perdesinin gün yüzüne çıkması demekte. Kürt halkı üzerinden oynanan ve imzalanan yüzyıllık anlaşmalarının deşifre edilmesi ve yenilmesi demektir. Aydınlatılmamasının sebebi biraz da budur bu anlaşmaların devamı bugün bölgemizde seyir etmeye devam ediyor. Yoğunlaşan şiddet ve savaş, sistematik operasyonlar katliamlar bu davanın susturulması için ısrar ve gerçeklerin karanlıkta kalmasını sağlamayı amaçlamaktadır. Aslında resmi olarak henüz hala ne Fransız devleti ne de TC tarafından faillerin kim olduğuna dair somut açıklama gelmemiştir. Ancak bu aşamada altı çizilmesi gereken önemli bir husus vardır, ilk defa 25 siyasi cinayetin işlendiği ve aydınlatılmadığı Fransa'da Paris katliamı davasında bir devletin istihbarat servisine işaret edilmiştir. Zanlı Ömer Güney'in MİT ile bağlantılarına dikkat çeken ibare önemli sayılacak bir aşama olarak değerlendirilebilir. Dava henüz başlamamış mahkemenin önümüzdeki aylarda gerçekleşmesi bekleniyor iken Sakine, Fidan ve Leyla'nın aileleri hala Fransa devlet yetkilileri tarafından kabul edilmemiştir" şeklinde konuştu.
 
'9 Ocak'ta Avrupa düzeyinde merkezi bir yürüyüş yapılacak'
 
Katliamdan hemen sonra Avrupa'da kesintisiz olarak Kürt kadınları olarak birçok merkezde ve özelde Paris'te çeşitli eylem ve etkinlikler düzenlediklerini ifade eden Nursel, etkinlikler kapsamında onlarca seminer ve konferanslar düzenlediklerini söyledi. 3 Kürt kadın şahsında Kürt kadın mücadelesinin ve kırım politikalarının dünya kamuoyuna tanıtıldığını belirten Nursel, "Bugün eylemlerin şekli nöbet ile sürdürülecektir. Bunun yanı sıra 9 Ocak tarihine kadar çeşitli eylem ve etkinlikler düzenliyoruz. 4 Ocak tarihinde Sakine Cansız'ın yaşamını anlatan belgeselin galası Fransa'nın başkenti Paris'te yapıldı. Galaya birçok şahsiyet ve kurum temsilcileri katıldı. 6 Ocak'ta Kürt Enformasyon Bürosu'nun bir basın açıklaması olacak. 9 Ocak'ta ise Avrupa düzeyinde merkezi bir yürüyüş gerçekleşecektir" açıklamalarında bulundu.
 
Katliam aydınlatılana kadar mücadeleyi kesintisiz sürdüreceklerini kaydeden Nursel, kadınlar olarak ve halk olarak bugünlere Sakinelerin direnişi ve duruşuyla geldiklerini ve bu duruşla da zafere yürüyeceklerinin altını çizdi. 
 
BİTTİ...
 
(mg)