Barikatları, orduları ve devrimleriyle 'no pasarán' diyen kadın (3)
Dosya Haber
İrlanda'da hendekler arkasında direnen '1916 Kadınları'
Caroline McKusick/JINHA
HABER MERKEZİ - İrlanda'da Paskalya Ayaklanması'nın başladığı 1916 yılında oy hakkı, eşitlik mücadelesi veren kadınlar, İngiliz askerlerinin saldırılarına karşı Komutan Constance Markievicz öncülüğünde barikatlar kurdu, öz savunma birlikleri oluşturdu. Barikatlar arkasında teslimiyeti kabul etmeyerek direnen kadınlar tarihe '1916 Kadınları' olarak geçti.
Erkek egemen zihniyetin unutturmak istediği "1916 Kadınları" İrlanda'da devrime yol açan 1916 Paskalya Ayaklanması'nın en direngen savaşçıları olarak tarihe geçiyor. Ayaklanmada Avrupa'da kadın haklarını tanıyan ilk anayasa özelliğine sahip "İrlanda Cumhuriyet İlanı" için günlerce barikatlar arkasında direnen kadınlar, devrimden sonra erkek zihniyetinin baskısına maruz kaldı.
Paskalya Ayaklanması'nın öfkeli ceylanı
Ayaklanmanın ünlü komutanı Constance Markievicz, kadın yoldaşlarıyla beraber yeni bir dünya yaratmak için savaşmıştı. Constance Markievicz ve kardeşi Eva'nın çocukluk arkadaşı ve İrlandalı milliyetçi şair William Butler Yeats, "Eva Gore-Booth ve Con Markievicz Anısına" isimli şiirinde "ceylan" olarak tanımladığı Constance'ı anlatıyor. "Kalk, kibrit çakmamı iste!" diye birçok isyanın kibriti çakan Constance'i seslendiren William, Constance'ın "cahiller arasında plan kurarak" son yılları geçirmek zorunda kalması için kederleniyor. Sadece Constance'ı değil, birçok İrlandalı kadını anlatıyor bu şiir.
Oy hakkı isteyen kadınlar hükümet binalarını taşladı
Soylu bir İrlanda ailesinde Constance Gore-Booth olarak doğan Constance Markievicz, sanat okumak için gittiği Londra'ya ulaşır ulaşmaz siyasete katıldı ve uluslararası kadın oy hakkı mücadelesinde rol aldı. Constance'in kardeşi Eva yine hayat boyunca bu mücadelenin öncülerinden biri olarak tarihe geçiyor. Candace 1903 yılında Paris'te sanat eğitimi devam ederken Leç kont ve sanatçı Casimir Markievicz'le evlendi. İrlanda'ya döndüğünde, Constance devrimci yurtsever hareketiyle tanıştı. Ressam olan Candace, tarihe "Paskalya Ayaklanması'nın beşiği" olarak geçecek Galik kültür, anadil ve sanat hareketinde yer aldı. 1905'te sanatçı hareketi bir çatı altında getiren Birleşik Sanatçılar Kulübü'nün kurucularından Constance, kendisi gibi hem kadınlar için oy hakkı, hem İrlanda mücadelesinde yer alan arkadaşı Maud Gonne'la beraber Abbey Tiyatrosu'nda büyük etki yaratan oyunlarda sahne aldı. Bugünlerde de kadınların oy hakkı mücadelesi militanlaştı ve kadınlar taşlar atarak, İngiliz hükümet binalarına zarar vererek oy hakkı için mücadele etti.
Constance silahlı savunma için gençlik örgütü kurdu
1901 yılında Constance, genç erkek ve kadınlara silah eğitimi sağlayan Fianna na hÉirrean birliklerini kurdu. 1911'de İngiliz kralına karşı bir gösteride yaptığı konuşması için ilk cezaevi tecrübesi yaşayan Constance, 1913 yılında sosyalist İrlanda Yurttaş Ordusu'na katıldı. 1913 yılında aylarca süren 20 bin işçinin sendika hakkı direnişi savunmak için kurulan örgütte Constance, yoldaşlarıyla beraber Dublin'in bodrumlarında kurduğu mutfaklarda direnen işçilere yemek yaptı, ordu üniformaları tasarladı ve ordunun marşını yazdı.
Nisan 1916: Paskalya Ayaklanması başladı
1916 yılının Nisan ayında, İrlanda Cumhuriyetçi Kardeşliği, Dublin kentinde Paskayla bayramıyla denk getirilecek ayaklanma için hazırlıkları tamamlandı. Kardeşliğin öncülüğünde kadın güçleri Cumann nam Ban, erkek savaşçıların yer aldığı İrlanda Gönüllüleri, işçi savunma birlikleri İrlanda Yurttaş Ordusu bir araya getirerek birleştirildi ve İrlanda Cumhuriyet Ordusu kuruldu. Paskalya haftanın başlangıç gününde ayaklanması başladığında ilan edilen "İrlanda Cumhuriyet İlanı"nda kadın ve erkeklerin aynı haklarına sahip olacağı, kadının oy hakkına sahip olacağı ilan edildi.
Barikatlar arkasında direnen kadınlar teslimiyeti kabul etmedi
Cumann na mBan'dan 60'ı, İrlanda Yurttaş Ordusu'ndan 40'ı olmak üzere yaklaşık 100 kadın, savaşçıların yüzde 10'nundan oluştu. Cephede yer alan kadın savaşçıların yanı sıra, devrimci kadın siyasetçi ve tıbbi doktor Kathleen Lynn'in komutanlık yaptığı çoğu kadından oluşan tıp birimleri kuruldu. Dublin'in kadınları da İngiliz güçleri tarafından ablukaya alınan kentin her yerinde bilgi toplama faaliyetlerinde bulundu ve barikatlarda nöbet tuttu. Kadınlar, ayaklanmanın başından sonuna kadar direndi. Ayaklanmanın başladığı gün, kadın savaşçılar biri hariç bütün mevkilerinde hazır bulundu. Ataerkil zihniyetin sahip olduğu komutan Éamon de Valera'nın kadınlara izin verilmediği tek mevkiinin ablukada en az dayanması ise dikkat çekici. Ayaklanmasının sonunda direnişçilerin çoğu teslim olurken, Rosemary McNamara isimli kadının komutanlığı altındaki 22 kadın, teslim olmayı reddeden tek birimi oldu.
Savaşçılardan Margaret Skinnider: Eşitlik için katıldım
Margaret Skinnider (Galca ismiyle Mairéad Ní Scinneadora), ayaklanmanın en ünlü anılarını yazdı. Doğduğu İskoçya'da matematik öğretmenliği okuyan Margaret, kadın oy hakkı mücadelesinin uluslararası iletişim ağıyla ayaklanmanın planlandığını duydu, Cumann na mBan'a katıldı ve ayaklanma için bomba malzemelerini kaçak olarak Dublin'e getirdi. Bisikletiyle keskin nişancıların kurşunlarından kaçan Margaret, ayaklanmada keşif, iletişim ve keskin nişancı görevleri aldı. Margaret, Stephen's Green parkı direnişi başta olmak üzere birçok eylemde yer aldı. Margaret, anılarında erkek komutanın karşı koyduğu katılımını böyle anlatmıştı: "Komutan Mallin sonuçta katılımıma 'evet' dedi ama gönülsüz bir evetti çünkü kadınların böyle riskleri almak istemiyordu. Bu argümana cevabım ise, bizim de erkekler kadar kendi hayatlarımızı riske atmak hakkımız var, İrlanda Cumhuriyeti'nin anayasasında kadınlar erkeklerle eşit. Ve gerçekten de tarihte bir ilk olarak, kadınların eşit oy hakkı içeren bir anayasası yazılmıştı."
Constance ayaklanmanın öncü komutanı oldu
Paskalaya Ayaklanması'nda Constance, İrlanda Cumhuriyeti Ordusu'nda yüksek komutanlardan biri. İlk işi, Dublin'deki barikatlarını inşa edilmesini yönetmek. Çatışmaların yoğun yaşadığı Stephen's Green parkında komutanlık görevini üstelenen Constance, günler boyunca parka kazılan hendeklerde, keskin nişancılara, uzun namlulu silahlara ve makineli tüfekle saldıran İngilizlere karşı direndi. Kent merkezine gizli girerek keskin nişancı saldırıları gerçekleştiren Mary Hyland, Lily Kempson, Constance gibi kadın savaşçıları Shelbourne Hotel'e bomba patlamak eylemi yapmak istediler, ancak eylem yapılmadan İngilizler direnişi bastı. Dışarıdaki direnişçilerin teslim olmasıyla beraber tutuklanan Constance, 70 kadın arkadaşıyla beraber Kilmainham Cezaevi'nin tecrit hücrelerine atıldı. İdam cezası çarptırılan Constance, kardeşi Eva Gore-Booth'un idama karşı mücadelesiyle cezası ömür boyu hapse çevrildi. İngiliz kayıtlarında mahkemede Constance'in "Ben zavallı bir kadınım, bir kadını vuramazsınız" ifadesi geçiyor. Ancak gerçek sözleri "Sizler beni vuracak kadar dürüst olabilseydiniz keşke" olan Constance, hiç boyun eğmedi.
Constance ve '1916 Kadınları' siyasete atıldı
Genel affın ilanıyla Constance'in hemen siyasete atılması, birçok kadın siyasetçisinin tecrübesine benziyor. Constance yine birçok cezaevi tecrübesinden geçti, siyasette bir çok ilke de imza etti. Dublin'i temsil etmek üzere İngiliz Avam Kamarası'na seçilen ilk kadın olan Constance, sömürgeci hükümeti boykot etmek için kabul etmedi. Devrimden sonra İrlanda Cumhuriyeti'nin ilk meclis in seçimleri yapıldığı zaman tutuklu bulunan ve seçimlere giremeyen Constance, ikinci meclise seçildi ve Emek Bakanı oldu. Constance böylece İrlanda'nın ilk, Avrupa'nın ikinci devlet bakanı oldu.
'1916 Kadınları' hedef oldu
İrlanda iç savaşında, İngiltere'den tam bağımsızlığı savunan kadınlar hedef oldu. O dönemde kadın siyasetçilere karşı "kendini kaybetmiş, tetikte bekleyen, ahlaksız" gibi söylemler yöneltildi. Kadınların devrimci faaliyetleri kolaylaştırmak için Cumann na mBan tarafından kurulan devrimci kreşler polis baskısına maruz kaldı. "1916 Kadınlar"ını unutturmak için adeta algı operasyonu başlanmıştı ve Constance, bu dönemde cezaevine atılan kadın siyasetçilerinden biriydi. 92 kadın tutsakla beraber girdiği açlık grevi sonucuyla serbest bırakılan Constance, yine meclise seçildi, ancak apandisite yakalandı ve meclise girmeden önce hayatını kaybetti. Constance, İrlanda halkının yanında olmak için yoksulların kullandığı devlet hastanesinde bakılmak istedi. Constance, yakın arkadaşı ve Paskalya ayaklanmasının Tıp Komutanı Kathleen Lynn'in bakımı altında yaşamını yitirdi.
Yarın: Yaşayan bir kadın dünyası: Zapatista'nın 'Compañera'ları
(mg)