DOSYA HABER Yazdır Kaydet

17 yıllık komploya 'taşta gül olmak' (4)

Dosya Haber
Şubat 13 / 2016


 

 
'Rêber Apo'dan yaşamanın direnmek olduğunu öğrendik' 
 
Şevin Şervan/ JINHA
 
QAMIŞLO - PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın Rojava'da kaldığı sürece verdiği eğitimlere katılan Necah Gulo, "Önderimizden yaşamanın direnmek olduğunu öğrendik. Başarı Kürt halkının olacaktır. Rêber Apo'ya uygulanan tecridi sadece kınamıyorum, lanetliyorum. Kanımızın son damlasına kadar ve son nefesimizi verene kadar Önderimizin davasının peşinde olcağız" dedi.
 
PKK Lideri Abdullah Öcalan'a yönelik geliştirilen uluslararası komplonun 17'inci yıldönümünde Rojavalı Necah Gulo ile konuştuk. Rojava Kürdistan'ın Abdullah Öcalan tarafından verilen eğitimlere katılan Necah, o döneme ait anılarını paylaştı. Abdullah Öcalan'ın verdiği eğitimlerin ardından çalışmalara aktif katıldığını belirten Necah, "Rêber Apo'nun Türk devleti tarafından hain bir komployla esir aldıklarını ilk duyduğumda öleceğimi hissettim. İnanamadım ve televizyona baktım. O gün ne yaptıysam gözyaşlarım durmak nedir bilmedi" diye belirtti.
 
'Rêber Apo'yu ilk gördüğümde çok heyecanlandım'
 
PKK Lideri Abdullah Öcalan ile ilk karşılaşmalarını anlatan Necah, "Bana Rêber Apo'yu göreceksin dediklerinde bu kadar rahat görebileceğim aklıma bile gelmezdi. Rêber Apo'yu 1990 yılında gördüm,  onu ilk gördüğümde 15 bin insan onu görmeye gelmişti. Bizler Rêber Apo'yu görmenin heyecanını yaşarken onunda o heyecanda olduğunu gördüm. Gerçek olup olmadığını anlamak için yanımda bulunan arkadaşa elimi sıkmasını söyledim. Rêber Apo, bizimle Kürt'lük üzerine tartıştı. Kürt kimdir, nedir ve kendilerini nasıl irade, güç yapıp haklarına nasıl sahip çıkabilirler. Bu esaslar üzerinden bize toplantı yaptı. Toplantı tam 4 saat sürdü. Toplantıdan sonra tek tek herkesle ilgilendi" diye belirtti. 
 
'Bir kadın olarak her şeyi yapabileceğimi hissettim'
 
Abdullah Öcalan'ın Kürt özgürlük mücadelesinde yaşamını yitirenlerin aileleriyle özel bir görüşme yaptığını kaydeden Necah sözlerine şöyle devam etti: "Rêber Apo şehit aileleriyle özel görüşmek istedi, bende onlardan biriydim. Hepimiz sahada toplandık. Rêber Apo, geldiği gibi kadınlar tilili eşliğinde alkışladılar. Rêber Apo işlerimizin sadece çocuklara bakmak olmadığını, çalışmalarda yer alabileceğimizi söyledi. Rêber Apo, 'hiçbir şey yapamasanız da namaz kılıp dua edin yada kapılarınızı çalışanlara açın bu bile yeterli' dedi. Bir hafta Rêber Apo'nun yanında kaldım. O an anladım ki varlığım, var oluşumu anladığım an Rêber Apo'yu gördüğüm an olduğunu anladım. Bir kadın olarak herşeyi yapabileceğimi hissettim." 
 
'Bizlere moral veriyordu'
 
Abdullah Öcalan'ı gördükten sonra çalışmalara aktif katıldığını belirten "İkinci bir şans elime geçti ve 1997 yılında tekrardan Rêber Apo'nun bulunduğu alana gittim. Bu seferki gidişimde Rêber Apo, kalmamı eğitimlere katılmamı istedi. Ben ve oğlum aynı akademide eğitim görmeye başladık. Bu gördüğümüz eğitimde Rêber Apo, ihanet ve direniş üzerinde durdu ve kendi topraklarımızı nasıl savunmamız gerektiğini anlattı. Rêber Apo, şehit düşen eşimden bahsetti ve bana 'kimse seni onun adıyla anmasın bu kadar yıldır içimizdesin çalışmalarda yer alıyorsun herkes seni adınla bilsin' dedi. Eğitimde 4 ay kaldım. Rêber Apo için ne kadar büyük kelimesini kullansam da az kalır. Fikri, ideolojisi, eğitim veriş tarzıyla onun gibi biri ne bu yeryüzüne geldi nede gelecek. Rêber Apo'nun doğruluğu ve arkadaş sıcaklığıyla yaklaşması insanların kalbine çabuk giriyordu ve bizlere moral veriyordu. Kadın eğitimlerinin üzerinde çok duruyordu ve 'bir kadın ayağa kalkmazsa toplumda ayağa kalmaz' diyordu" ifadelerini kullandı.
 
'Rêber Apo'yu esir aldıklarını ilk duyduğumda öleceğimi hissettim'
 
Şam' da gördüğü eğitimlerden sonra oradan ayrıldıklarını dile getiren Necah, "Bir süre sonra Rêber Apo'nun da Şam'dan ayrıldığını duyduk ve nereye gittiğini de bilmiyorduk. Rêber Apo, bizim için her şeydi. Rêber Apo'yu esir aldıklarını ilk duyduğumda öleceğimi hissettim. İnanamadım ve televizyona baktım. Türk Devleti tarafından hain bir komplo sonucu esir alındığına dair haberler vardı. Qamışlo'da çadır kurduk ve açlık grevlerine başladık. Bütün yurtsever aileler orda toplandılar nasıl olduğuna dair bilgi almak istiyorlardı. O gün ne yaptıysam gözyaşlarım durmak nedir bilmedi. 15 Şubat bizim için kara bir gündür.  Qamışlo'nun bir çok yerinde 15 gün çadır kuruldu. Rêber Apo, yokluktan varlık oluşturdu. Rêber Apo'nun varlığı insanlığın varlığı yani Kürtlerin var oluşudur. Onun şahsında Kürtlüğümüzü bilip tanıdık" şeklinde konuştu. 
 
'Bizi Önderimizden koparamazlar'
 
Abdullah Öcalan'a yönelik uygulanan tecride tepki gösteren Necah son olarak şu ifadelerde bulundu: "Rêber Apo demokratik ve barış projesini ortaya koydu ancak AKP Kürtlere yönelik katliam politikalarını devreye koydu. Kürtler katliamlarla bitmez. Önderimizden yaşamanın direnmek olduğunu öğrendik. Başarı Kürt halkının olacaktır. Rêber Apo'ya uygulanan tecridi sadece kınamıyorum lanetliyorum. Kanımızın son damlasına kadar ve son nefesimizi verene kadar Önderimizin davasının peşinde olcağız."
 
Yarın: PAJK Koordinasyon üyesi Beritan Dersim ile Kürt Ulusal Kongresi (KNK) Eşbaşkanı Nilüfer Koç'tan 15 Şubat değerlendirmesi.
 
(mg)