DOSYA HABER Yazdır Kaydet

Hewlêr Katliamı 19 yıldır aydınlatılmayı bekliyor (2)

Dosya Haber
Mayıs 15 / 2016


 
 

 
Ruken: Ben çocukluğumu aradım ve buldum 
 
Şengar Biradost/JINHA 
 
SILÊMANÎ - Hewlêr katliamında yaşamını yitiren YAJK'lı Nahîde Heme Salih (Ruken)'i kız kardeşi Hesîbe Heme Salih anlattı. Ruken'in "Ben çocukluğumu aradım ve buldum" sözünden sonra Güney Kürdistan'da özgürlük hareketine katıldığını söyleyen Hesîbe, harekete katılan kadınların Başur'daki kadın devrimine ihtiyaç duyduğunun altını çizdi. 
 
Türkiye'nin sınır ötesi operasyon başlattığı 14 Mayıs 1997'den iki gün sonra Kürt kurumlarına yönelik katliam saldırısında yaşamını yitiren kadınlardan biri Nahîde Heme Salih (Ruken). 1972 yılında Süleymaniye'de doğan Ruken, dört kız kardeşi ile birlikte yaşamın zorluklarına karşı mücadele etti. Ruken erkek egemen sisteme karşı bir arayış içerisindeydi. Üniversiteyi tamamladıktan sonra 1996 yılında Kürt özgürlük hareketini tanıdı. Hewlêr'de siyaset çalışmalarında yer alan Ruken, 1997 yılında Kürdistan Özgür Kadınlar Birliği YAJK'a katıldı. Ruken, 16 Mayıs 1997'de Türk askerlerinin KDP yardımı ile Kürdistan Heyva Sor'a yaptığı operasyon sonucunda arkadaşları ile birlikte katledildi. Ruken'in ailesi, KDP'nin onu 2 gün esir aldığını belirterek, Hewlêr katliamında katledilenlerin cenazelerinin Mamel Qîr bölgesinde toplu bir mezarda olduğunu ve kendilerine teslim edilmediğini söyledi. 
 
Her zaman anlam arayışı vardı
 
Ruken'in yaşamı ve çocukluğuna dair konuşan kız kardeşi Hesîbe Heme Sali, "Ruken duygulu, dost ve cesurdu. Çevresine hep yardımcı olmak istiyordu. Her zaman anlam arayışı vardı. Aradığı anlam arayışını toplumun içinde bulamadı. Devrim ve devrimcilik üzerine yazılan kitaplar okuyordu ve bizle paylaşıyordu. Kendinde yarattığı şeyi herkesle paylaşmak istiyordu" dedi.  
 
Çocukluğumda aradığım şeyi buldum
 
Özgürlük hareketine katılan Ruken, Güney Kürdistan kadın devrimini gördü diyen Hesîbe, "Ruken üniversiteden döndüğü gün çok mutluydu, 'çocukluğumda aradığım şeyi buldum' dedi. Biz bunu ilk söylediğinde anlamadık ama o yeni birileri tanımıştı. Ruken ve bir kız kardeşimiz daha başka bir hareketin içerisinde çalışıyordu. Kürt özgürlük hareketi ile ilişkilenenler Güney Kürdistan da kadın mücadelesinin filizlendiğini gördü. Bundan dolayı da adım adım kadınlar yönlerini dağlara verdi. Ruken ilk gittiğinde bir eğitim alıp geri gelecek dedik, ancak o kararını vermişti. İlk geri döndüğünde çok değişmişti. Yaklaşımları öncülük eden birinin yaklaşımlarıydı" diye konuştu. 
 
'Ruken ve Helin işkence ile katledildi' 
 
KDP'nin Türkiye ile ilişkileri sonucu Hewlêr katliamının gerçekleştiğini söyleyen Hesîbe, "Hewlêre gelen arkadaşlar halkın üzerinde büyük bir etki yaratmıştı. Bu etkiden kaynaklı KDP'nin içine bir korku girmişti. Güney Kürdistan Behdinan bölgesine MİT yerleştirildi. Yurtsever halk arkadaşları MİT'in oraya yerleştirildiği konusunda bilgi vermişti. Bundan dolayı da KDP'nin parmağı bu işin içerisinde var. Ruken'de o dönem hastaydı ve bir arkadaşı ile birlikte bir evde kalıyorlardı. Komşuları KDP'nin istihbaratında yer alıyordu, bundan dolayı da KDP'ye bilgi veriyordu. Ruken ve arkadaşı Helin çalışkanlıkları ile tanınıyordu, silahları ile birlikte onları evden çıkartarak cezaevine götürüyorlar. Daha sonra istihbarattan bir kişi yanımıza gelerek, iki gün ağır işkencede kalan Ruken ve Helin'in katledildiğini söyledi" diye kaydetti. 
 
19 yıldır kardeşinin ve arkadaşının kemiklerini aradıklarını söyleyen Hesîbe, ancak hala kemiklerine ulaşamadıklarını söyledi. Uluslararası güçlere ve insan hakları savunucularına seslenen Hesîbe, "Biz ihanet ile katledilen geçlerimizin kemiklerinin bize verilmesini istiyoruz. Bu bizim için çok önemli ve anlamlı, Hewler katliamının şehitleri bizim için teslimiyete karşı direnişin sembolleridir" dedi. 
 
'İlk gördüğümde anladım bu insanların farklı olduğunu'
 
Ruken'in mücadeleye ilk katılımını anlatan babası Heme Salih, " Ruken ilk çıktığında ben Süleymaniye'deki çalışma merkezine giderek 'kim yönetici?' diye sorunca bana bir oda gösterdiler. Yukarıya çıktığımda yönetici olanın elinde bir süpürge vardı ve orayı temizliyordu. O gün ben şaşkınlık içerisinde kaldım. Bizim bakış açımıza göre yöneticilerin ellerinin altında hizmetçileri var. O zaman anladım ki bunlar farklı insanlar ve amaçları büyük" dedi. 
 
'Mezarların nerede olduğunu bilmiyoruz'
 
Çocuklarının kemiklerini almak için birçok kez başvuru yaptıklarını söyleyen Heme Salih, "Kürtlerin tarihinde ki ihaneti gizlemek istiyorlar. Birçok kez parlamento ve insan haklarına başvuruda bulunduk, onlardan sadece kemiklerimizi vermelerini istedik, biz sadece kemiklerimizi istiyoruz başka bir şey istemiyoruz. Şuan kadar mezarlarının nerede olduğunu bilmiyoruz. KDP'ye baskı yaparak kemiklerimizin verilmesini istiyoruz" dedi. 
 
'KDP kanında ihanet var'
 
Kürt örgütlerine seslenen Heme Salih Rahîm, "Bir kez daha KDP'nin Başur topraklarını satmasına izin vermeyin. PKK ve Kürt hareketlerinden Başur topraklarının satılmasına ve talan edilmesine izin vermemelerini istiyorum. Ben kimsenin KDP savaşını yürütmesini istemiyorum, çünkü onların kanında ihanet var. Daha önce Türk devletini Ranya'ya kadar getirmiştiler, yine getiririler. İran'ı eskiden Koyê kadar getirmiştiler yine getirirler. Irak'ı getirirler 31 Ağustos katliamı gibi. Ben Güney egemenlerine sesleniyorum, yeter artık yüz bin şehidin kanını düşmana satmayın" dedi. 
 
Yarın:Hewlêr Katliamı'nda yaşamını yitiren Hamdiye İbrahim (Avyan)'in portresi 
 
(at/gc/dk)