DOSYA HABER Yazdır Kaydet

Emine Akçay hikâyesi ve yoksulluğun kadınlaşması (1)

Dosya Haber
Mayıs 25 / 2016


 

 
Emine'nin intihara sürüklenişi 'acıklı bir son'la yok edildi
 
Sibel Yükler/JINHA
 
HABER MERKEZİ - Yoksulluk da toplumsal cinsiyete göre ayrılıyor ve bu bağlamda en çok kadını etkiliyordu. Bu dosyayla birlikte basına yansımış bir "ağlatan intihar"dan yola çıkarak yoksullukta kadını ve intihara sürükleniş nedenlerini ele alacağız.  Medya, yoksulluğun ve yoksunluğun ardındaki nedenlerin, sosyal devletin eksikliklerinin, çoğunlukla gurur duyulan toplumsal dayanışma ağlarının yokluğunun gör ardı ederek, bu sürüklenişleri "acıklı son" başlığıyla yok ediyor. 
 
Hafıza Kaydı, mart ayında Emine Akçay'ın hikayesinden yola çıkarak yoksulluk ve kadın intiharlarını araştırdı. Bu dosyada yoksulluğun toplumsal cinsiyetteki tüm etmenlerini araştırman Hafıza Kaydı, şüpheli kadın ölümlerinde intihara sürükleniş nedenlerini de irdeledi.
 
Emine Akçay, üç yıldır Adana'nın Seyhan ilçesi Aydınlar Mahallesi'ndeki evinde yaşıyordu. Biri 6 yaşında, diğeri 6 aylık olan iki çocuğu vardı. Tarım işçisi olarak çalışan Emine, doğumuna yakın işini bırakmak zorunda kalmıştı. Bir yıldır işsiz olduğu aktarılan eşi, iki ay önce Osmaniye'nin Düziçi ilçesinde bir şantiyede iş bulup çalışmaya gitmişti. 8 aydır kirasını ödeyemediği söyleniyordu. Emine, 14 Mart 2012 günü henüz 26 yaşındayken evinde yaşamına son verdi.
 
O gün, tanıkların anlatımıyla polis ekibinin yaptığı araştırmaya göre, olaydan 4 saat önce cebindeki son 6 lirayı alıp yakındaki oduncuya gitti ve yakacak almak istedi. Oduncu o paraya odun verilemeyeceğini söyledi, fakat daha sonra parasını almadan 10 kilo odunu çuvala doldurdu. Basına yansıyan bilgilerde, odunu yakamadığı, dışarıda bulunan kamyon lastiğini yakmaya çalıştığı ancak başaramadığı ve saç kurutma makinesiyle çocuklarını ısıtmaya çalıştığı söyleniyordu. Makineyi büyük çocuğunun eline verdikten sonra yan odaya geçen Emine, burada yaşamına son verdi. 
 
Kimseye söylememiş
 
Emine Akçay'ın hayatına son verdiğini gören büyük çocuğu, komşulara haber verdi... Alt kattaki ve yan binadaki komşuları ile yapılan görüşmelerde komşular, Emine'nin neden intihar ettiğine anlam veremediklerini söylüyorlardı. Anlattıklarına göre, maddi durumunun kötü olduğunu kimseye söylememişti. Gazetecilerin kapısını çaldığı dönemin muhtarı,  Emine''nin sosyal yardım için herhangi bir başvuruda bulunmadığını söylüyordu.
 
Kendi mirasını edinemedi
 
Emine'nin babasından kalan mirası eşi yüzünden edinemediği basına yansıdı. İş kurmak için Emine'ye kalan mirası aldığını doğrulayan eşi, bu parayı harcadığını belirterek, "Sürekli bir işim olmadı. 3 ay çalışıyorsam 10 gün evdeydim. Evin ihtiyaçlarını karşılıyordum" dedi.
 
Cumhuriyet Savcısı 30 Nisan 2012 tarihinde, intiharla ilgili soruşturmayı tamamladı. Emine'nin yakınlarının suç duyurusu üzerine eşi hakkında başlatılan soruşturmada savcı, 'başkasını intihara yönlendirme, yardım etme' konusunda kovuşturmaya yer olmadığına karar verdi.
 
İntihara sürüklenişi 'acıklı bir son'la yok edildi 
 
Türkiye o günlerde "ağlatan intihar"ı konuşuyordu. Medya hikayeyi "acıklı son" olarak ele aldı. Daha çok "odunları yakamaması" ve "çocuklarını saç kurutma makinesiyle ısıtmaya çalışması" üzerine yapılan kurgularda yoksulluk tartışması ya da sosyal devlet tartışmalarına yer verilmiyordu. O gün oduncudan odun aldıktan sonra eve geldiği doğruydu. Ancak basının aktardığının aksine, odunların ıslak olup olmadığına, sokaktan aldığı lastiği yakmaya çalışıp çalışmadığına ya da saç kurutma makinesini çalıştırıp çalıştırmadığına dair büyük çocuğundan başka hiçbir tanık yoktu. Basın ve kamuoyu yoksulluğu acıklı bir son olarak verirken,  yoksulluğun ve yoksunluğun ardındaki nedenlerin, sosyal devletin eksikliklerinin, çoğunlukla gurur duyulan toplumsal dayanışma ağlarının yokluğunun gör ardı edilmesiyle birlikte intihara sürüklenişi görmezden gelindi.
 
Neler yaşadığından kimsenin haberi yoktu
 
Emine'nin neler yaşadığından ne eşinin, ne komşularının ne de yerel yönetimlerin haberi var. Yaşadığı ev hâlâ aynı şekliyle duruyor. Komşuları, o günden birkaç ay sonra evin tamamıyla boşaltıldığını, çoğu eşyanın çöpe atıldığını aktarıyor. Olayın birebir tanıkları olan iki komşu da Emine'nin yaşadıklarından habersiz olduklarını söylüyorlar. Anlattıklarına göre, evde gıda olarak tüketilecek çok az şey varmış. Bu konuda vicdan azabı çektikleri dönemin haberlerine yansımıştı. "Bilsek yardım etmez miydik?" demişlerdi.
 
Muhtar 'vatandaşın' kapısını çalamazmış!
 
Hafıza Kayı'nın araştırmalarına göre, iki oda bir salon evde o tarihten sonra bir başkası yaşamaya başlıyor, ancak bütün komşular yerli yerinde. Muhtar değişmiş; yeni muhtar yaşanan olaya dair bir bilgisi olmadığını söylüyor. Kendilerine gelen bütün sosyal yardım taleplerini yazdıklarını, ancak kime yardım edileceğine kaymakamlığın karar verdiğini bildiriyor. Ailenin ya da Emine Akçay'ın müracaatı olmadığını söyleyen dönemin muhtarı, "Biz de gidip vatandaşın kapısını çalamayız. Paran var mı, yok mu diyemeyiz. Duyum alsam gider, elinden tutar getirir, yardım için seferber olurdum. Ne muhtarlıkta ne de sosyal yardımlaşmada kaydı yok. Ne komşusundan ne de kendisinden bu konuda bir şey gelmedi" diyordu.
 
Emine'nin yardımlardan haberi var mıydı?
 
Emine'nin devletin sosyal yardımlarından haberi var mıydı? Yeni doğum yapmış bir kadının kendisi ve bebeğinden; muhtarın, kaymakamlığın haberi var mıydı? Ne muhtar, ne devlet yetkilileri, ne de basın; bu sorulara yanıt aramamıştı.
 
'Çok gururlu bir kadındı'
 
Mahalle marketi işletmecisi, veresiye sistemleri olmadığı için veresiye yazdırılmadığını, ancak Emine'nin sık sık değil, daha seyrek ve daha az miktarlı alışveriş yaptığını aktarıyor. Mahalledeki bir bakkal ise, tanık olduğu bir olaydan yola çıkarak Emine'yi "çok gururlu bir kadındı" diye tanımlıyor. Yan komşularının da ağzından çıkan ikinci tanım bu oluyor. 
 
Dönemin muhtarı Emine tarafından bir başvuru olmamasını bir yandan, "Bunu kendine gurur meselesi yapmış" diye ifade ediyor. Yakınlarının daha önce basına verdiği demeçlerde de, kendilerinin yardım etmek istediği ancak Emine'ninkabul etmediği yer alıyor.
 
(dk)
 
YARIN: Emine Akçay ve kadın yoksulluğu