DOSYA HABER Yazdır Kaydet

Nasralardan Berivanlara Êzidî kadınlar direniyor (1)

Dosya Haber
Temmuz 30 / 2016


 

 
Acıyı da ihaneti de unutmayacaklar
 
Îlham Hecî- Xensê Xidir/JINHA
 
ŞENGAL - 3 Ağustos Şengal Katliamı'nın yıldönümüne yaklaşırken, katliamdan bu yana gün gün örgütlülüklerini büyüten Êzidî kadınların direnişine tanık olduk. Nasralardan Berivanlara direniş geleneğini sürdüren Êzidî kadınlar, DAİŞ tarafından katledilen ve esir alınan Êzidî kadınların intikamını alma sözünü veriyor. 
 
2014 yılının 2 Ağustos'u 3 Ağustos'a bağlayan gece saat 02.00'da bir çığlık yükseldi. Bu çığlık Şengal'de yaşayan Êzidîlerin çığlığıydı. Tüm dünya Êzidî kadınların, çocukların, gençlerin, yaşlıların DAİŞ gibi insanlık düşmanı bir çete tarafından vahşice katledilmesine tanık oldu. 11 Haziran'da çeteler Musul'u işgal ettiğinde, Musul'a 126 kilometre uzaklıkta olan Şengal'de halk tehlikenin farkına vararak, imkanları dahilinde silahlanmaya başladı. Buna karşılık bölgenin savunmasından sorumlu olan Peşmerge Bakanlığı, bölgede evinde silah bulunduran herkesin silahlarını teslim etmesi, silah ve cephane bulunduranların cezalandıracağını duyurarak, kimsenin topraklarını terk etmemesi ve kendilerini koruyacaklarının sözünü verdi. 
 
Verilen sözler tutulmadı
 
Bu sözler verilmiş olsa da gerçekte yaşanan bu değildi. 3 Ağustos saat 02.00'da çeteler Şengal merkeze 45 dakika uzaklıktaki Êzidî köyleri olan Girk Zerik ile Siba Şex Xıdır köylerine saldırdı. Aynı dakikalarda peşmergeler, DAİŞ'e tek bir mermi sıkmadan bakanlığın kararıyla geri çekilmeye başladılar. Şengal'e bağlı Zorava köyünde peşmergelerin kaçtıklarını gören insanlar, "Gidecekseniz silahlarınızı bırakın biz savaşalım" dedi. Buna karşı peşmergeler bu sırada 3 Êzidîyi katletti. Peşmergelerin alanı terk etmesi üzerine Êzidîler sabah saat 07.00'da çevre köylerden kent merkezine sığınanlarla birlikte Şengal dağlarına doğru yola çıktı. Buraya kadar yaşananlar ve sonrası çok yazıldı, çok çizildi, çok yorumlandı, ancak kimse bu katliamın hesabını soracak hiçbir şey yapmadı. Ferman günü anlatıldıkça anlatılmayanların ne kadar çok olduğu ortaya çıktığı bir ahir zamandı. 
 
Bir cep telefonundan çekilen ihanetin görüntüsü
 
Gün geçtikçe ferman gününe ilişkin yeni görüntü ve belgeler de açığa çıkıyor. 3 Ağustos'ta bir cep telefonundan çekilen bir görüntüde peşmergelerin araçların geçiş yolunu tıkadığı ve bu nedenle DAİŞ'ten kaçmaya çalışan halkın geçişine izin verilmediği de görülüyor. Binlerce Êzidî kadının vahşi çetelerin eline geçmesine neden olan aslında bu görüntüde bariz bir şekilde görülüyor. Dağa giden yol peşmergelerin ağır silahlarla kapatması sonucu birçok insana mezar oluyor. Yolların kapalı olmasından kaynaklı binlerce insan araçlarını terk ederek yürümek zorunda kalıyor ve zaman kazanan çeteler ellerinden kaçanları yollarda yakalıyor. Bu nedenle binlerce kadın DAİŞ tarafından esir alınarak köle pazarlarında satılırken, binlerce Êzidî halkı da vahşi yöntemlerle katledildi.  
 
Halkın yardımına HPG-YJA-STAR koştu
 
Musul'un işgal edilmesiyle birlikte bölgede Êzidîler üzerinde oluşan tehlikeyi fark eden HPG ve YJA-STAR güçlerinin bölgeye gelme girişimleri KDP güçleri tarafından engellendi. Buna rağmen 12 HPG savaşçısı Şengal bölgesine geçti. Bunlardan 4 savaşçı, KDP güçleri tarafından tutuklandı. Diğer 8 savaşçı ise Şengal dağlarına yerleşip halkı tehlikeye karşı uyarmaya ve olası bir fermana karşı tedbir almaya yönelik çalışmalar yaptı. Ferman günü çetelerin dağlara gelip Êzidî soykırımı yapmasının önüne geçen 8 savaşçı, Şengal merkezden dağlara çıkan virajlarda çatışarak çetelerin dağa ulaşmasını engelledi. Aynı gün telefon üzeri halkın yardım istediği YPG güçleri de operasyona geçerek, Tıl Koçer sınır kapısından koridor açarak Êzidîleri büyük bir katliamdan kurtardı. Açılan koridor üzerinden binlerce Êzidî Rojava'da oluşturulan Newroz Kampı'na yerleştirildi. Rojava üzerinden Zaxo ve Duhok a giden Êzidîler yine Haftanin bölgesine gelerek savaşçıların yardımıyla Kuzey Kürdistan'daki kamplara yerleştirildi. 
 
Ne acıyı ne de ihaneti unutmayacaklar
 
Siyah bir yılan gibi Şengal dağlarının beline dolanan asfalt yol ne çok acıya tanıklık etti. Hala ferman günü kaçanların kendileriyle getirdiği ancak yük olur diye yollara attıkları elbiseler ve eşyalar savruk bir şekilde katliamı anlatıyor.  Bugün 3 Ağustos'un failleri ve yaptıklarıyla fermanı kolaylaştıranlar hala yargılanmadı. Ve hiçbir şey olmamış gibi aynı peşmergeler kurtarılan Şengal'de elini kolunu sallayarak dolaşıyor. HPG'nin ağır bedeller vererek açtığı koridorun her yüz metresinde bir Êzidîleri kendi kontrollerine almak için bir peşmerge asayişi bulunuyor.  Bunca acı yaşattıkları bu halka şimdi de ekonomik ambargo uygulayan KDP güçleri, Duhok'tan erzak geçişini engelliyor. Êzidîler hala onları zor anlarında terk edip giden KDP'nin yoğun baskı ve ambargosuna maruz kalıyor. Ve ne tarih ne de Êzidîler binlerce yıl geçse bile bu acıyı unutmayacaktır.  Ne acıyı ne de ihaneti...
 
'Yanıma bir tabur alıp Şengal'i savunacağım'
 
Katliamın ardından özsavunmanın şart olduğunu gören Êzidî kadınlar, DAİŞ tarafından esir alınan kadınların kurtarılması ve katledilen halkın intikamını almak için söz verdi. Nasralardan direniş geleneğini devralan Berivan Şengal, 3 Ağustos 2014 yılında DAİŞ saldırısında hiç unutamayacağı insanlık dışı uygulamalara tanıklık etti. Ve o gün Berivan intikam sözü vererek, ilk iş olarak kendini bilinçlendirme kararı aldı. Aldığı tüm eğitimlere rağmen bunu yetersiz gören Berivan, "Gördüğüm eğitimler yeterli değil benim Êzidî kadınlarını bilinçlendirmem için daha çok eğitim görmem gerekiyor" diyor. Gördüğü eğitimin ardından Êzidî kadınların özsavunmasında yer alan Berivan, "Bizler için özsavunma gereklidir. Ben yanıma bir tabur kadın alıp Şengal'i savunacağım" sözlerini ifade ediyor. Kısa hayatına rağmen tarihi bir direniş arkasında bırakan Berivan, TSK'nin hava bombardımanı sonucu yaşamını yitiriyor. 
 
'Öfkem o kadar büyük ki…'
 
DAİŞ saldırısının ardından Êzidî kadınların özsavunma gücüne katılarak ölümsüzleşen kadınlardan biri de Berivan Arin. Êzidî kadınların köle pazarlarında satılmasına, katledilmesine tanık olan Berivan, tepkisini şu sözlerle dile getiriyor: "Öfkem o kadar büyük ki, tüm kadınlara cevap olmak istiyorum. Biz Êzidî kadınların ekmek ve sudan daha fazla örgütlenmeye ihtiyacı var. Yozlaşmaya karşı mücadele edilmesi lazım, bunun için de tek yol eğitim. Biz Êzidî kadınlar için namus kendi toprağımız ve inancımızdır. Bizler için zaman şimdi kendini her türlü savunma zamanıdır. Biz Êzidî kadınlar için öncelik toprağımız ve kültürümüzdür. Ülkemiz bizim için namusumuzdur. Biz kadınlar amacımıza ulaştık. Verdiğimiz sözün sahibiyiz, şimdi biz Êzidî kadınlar kendi kültürümüzü ve inancımızı koruyoruz."  
 
Şengal dağlarında Êzidî Kadın Meclisi kuruldu
 
Êzidî kadınlar özsavunmanın yanı sıra örgütlenme çalışmalarını da yürüttü. Açlık, susuzluk ve mevsimsel tüm zorlanmalara rağmen topraklarını terk etmeyen Êzidî kadınlar, geçtiğimiz yıl Temmuz ayında Şengal Êzidî Kadın Meclisi'nin 1'inci konferansını "Êzidî kadınların örgütlülüğü tüm fermanlara cevap olacak" şiarı ve 180 delegenin katılımıyla Şengal dağında gerçekleştirdi. Şengal Êzidî Kadın Meclisi'nin kuruluşu başta Kürdistan olmak üzere Ortadoğu kadınlarına büyük bir moral ve güç verdi. Özellikle kadın kırımının sistematik olarak uygulandığı bu coğrafyada en fazla ezilenler olan Êzidî kadınlarının bu çıkışı, Êzidî kadınlarını mağdur ve çaresiz görenlere de bir mesaj oldu. Beriwan, Binevş, Xane gibi Êzidî kadınlarının direniş ruhuyla buluşan Şengal Êzidî kadınlarını artık hiçbir güç yıkamaz. 
 
'Yeni acıları yaşamamak için örgütleneceğiz'
 
Konferansla birlikte 3 kişilik sözcülük 11 kişilik geniş yönetimini oluşturan Êzidî Kadın Meclisi, ilk toplantısını da 10 Ağustos 2015 yılında gerçekleştirdi. Toplantıda meclis adına konuşan Besê Xıdır Murat, tüm dünyaya şöyle seslendi: "Örgütlenme kadınların tek yaşam güvencesidir. Yaşadığımız fermanlar bize bu gerçeği gösterdi, örgütlenmediğimiz sürece kendimizi koruyamayız. Şengal dağlarında bulunan tüm kamplarda komünlerimiz var, bunları geliştirip yaygınlaştıracağız. Ayrıca kadınlar olarak öz savunmamızı sağlamak için silah eğitimi de alıyoruz. Bu eğitimleri de güçlendireceğiz. Biliyorsunuz fermanda binlerce kadın çetelerin eline esir düştü. Eğer kendini korumayı bilselerdi şimdi bu kadar acı yaşamazdık. Bu kadınların intikamını almak ve yeni acıları yaşamamak için kendimizi örgütleyeceğiz, komitelerimizi, komünlerimizi güçlendireceğiz." 
 
YPJ-Şengal ismini YJŞ olarak değiştirdi
 
Yekinêyen Parastina Jin a Şengal (YPJ-Şengal) 12-13 Şubat tarihleri arasında Şengal dağında birinci konferansını gerçekleştirdi. YPJ-Şengal, YJA-STAR ve genç kadınlar olmak üzere 115 delegenin katıldığı konferans DAİŞ'e karşı mücadelede yaşamını yitiren Êzidî kadınlar Berivan Şengal, Berivan Arîn ve Kuzey Kürdistan direnişinde yaşamını yitirenlere adandı. PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın özgürlüğü konferansın temel gündemi olarak belirlendi. Birinci konferanslarını gerçekleştiren YPJ-Şengal, isim değişikliğine giderek bundan sonra Yekiniyên Jinên Şengal'ê (YJŞ) olarak örgütleneceklerini duyurarak, "Şengal dağlarında Êzidî kadınların savunma ordusu olarak örgütlenen YJŞ, DAİŞ'ten, erkek egemenlikli tüm yapılanmalardan, kadınları ezen ve köleleştiren tüm ideolojilerden intikam almanın aracı olacaktır" dedi. 
 
Şengal dağlarında Êzidî kadınların özgürlük bayrağı dalgalanıyor
 
Şengal Kadın Birliği (YJŞ), bayrağını da bu konferansta belirledi. Şengal dağlarında Êzidî kadınların özgürlük bayrağı dalgalandığında YJŞ Komutanı Sorxwîn Şengal, şu sözleri ifade etti: "Ben öncelikle bu bayrağı mevzilerde direnen ve mücadele yürüten bütün kadınlara kutluyorum. 8 Mart'ta 'Jin Jiyan Azadi' sloganlarıyla bayrağımızı dalgalandırdık. Bu YJŞ için çok güzel ve anlamlıydı. Dünya Kadınlar Günü'nde özgürlüğün sembolü olarak bayrağımızı elimize aldık ve yukarıya kaldırdık. Bizler Rêber Apo'nun ve kadınların özgürlüğü için sonuna kadar mücadelemizi yürüteceğiz. Aynı zamanda Êzidxan kadın ordusu olarak büyüyeceğiz ve esir alınan kadınları özgürleştireceğiz. Bunun sözünü veriyoruz." 
 
Kadınlar 3 Ağustos'ta 'sessiz eyleme' duracak
 
Gün geçtikçe örgütlülüklerini büyüten Şengal Êzidî Kadın Meclisi, 14 Temmuz 2016 tarihinde dünya kadınlarına "Êzîdî Kadınlarına Dönük Kırıma Karşı Uluslararası Eylem Çağrısı" başlıklı bir yazılı bir metin gönderdi. Kürdistan'ın dört parçası, Türkiye ve dünyanın birçok ülkesinden çağrıya yanıt veren kadınlar, 3 Ağustos'ta saat 11.00'da bir dakikalık 'sessiz eylem duruşu' gerçekleştirecek. 
 
Yarın: Êzidî kadınların anlatımlarıyla Şengal Katliamı
 
(mg)