JINHA

AMED - Kürdistan'da başlatılan savaşla beraber bütün canlıların yaşam alanının yok edilmesini yaşanan savaş ortamının ekolojik bilincin yeterli olmamasından kaynaklandığını belirten Mezopotamya Ekoloji Meclisi üyesi Hatayi Demir, "Ekoloji hareketi yaşanan kaosa, savaşa ışık tutacak, perspektif oluşturacaktır" dedi.

Kürdistan'da 7 Haziran seçimlerinden sonra adı konulmamış savaş ilanıyla beraber insanlar, doğa ve tüm canlıların yaşam hakları ihlal edilirken yaşam alanları tahrip ediliyor. Savaşla beraber Diyarbakır'ın Lice, Silvan ve Kulp ilçelerinde yine Dersim'in Karakoçan ilçesi ve Aliboğazı civarlarında çıkan yangınlarla doğa ve canlı tahribatları çatışmalı ortamın doğa üzerindeki vahşetini gözler önüne seriyor. Bu yıkımların toplumda oluşturulacak ekolojik bilinç ile engellenebileceğine dikkat çeken Mezopotamya Ekoloji Meclisi üyesi Hatayi Demir, "Toplumsal ekoloji öz yönetimin ta kendisidir. Toplumda ekolojik bilincin gelişmesinin önüne geçiliyor. Çünkü toplumda ekolojik bir bilinç olursa bugün yaşanan tahribatlara daha farklı bakılacaktır" dedi.

'Savaşa ekoloji ışık tutacaktır'

Yaşanılan savaş ve çatışmalı ortamın temelinde ekoloji bilincinin yeterli olmamasının olduğunu aktaran Hatayi "İnsanın zihniyetinde olumsu yönde gelişen iktidar yani yaşamdan ve doğadan kopmasıyla iktidar ve doğaya tahakküm etme üzerinde gelişen bir sonucun ürünüdür bugün yaşadıklarımız. Bu hem insan tahribatını hem de doğa tahribatını beraberinde getiriyor" dedi. Hatayi yaşanan kaos, savaşa ekolojinin bir ışık tutacağını ve perspektif oluşturacağını aktardı.

'Ekoloji, bütün canlıların eşitliğini savunuyor'

"Ekoloji şudur; insan-doğa, bütün canlıların eşitliğini savunuyor. Ve bu döngünün sirkülasyon şeklinde devam etmesidir. Ekolojik hareketin özünde de öz yönetimdir aslında" diye konuşan Hatayi doğada var olan bütün canlıların kendi yaşam alanlarını koruyabilmesi, devam ettirebilmesi, doğada var olan durumdan eşit şekilde yararlanmasının öz yönetimin kendisi olduğuna vurgu yaptı.

'İktidar toplumda ekolojik bilincin gelişmesini engelliyor'

"Toplumsal ekoloji öz yönetimin ta kendisidir" diye devam eden Hatayı öz yönetimin özünde merkezi bir yerden yönetmeme olduğuna dikkat çekerek ekoloji hareketinin de temel felsefesinin merkeziyetçilik olmadığını ifade etti. Ekoloji hareketinin daha komünal, meclis tarzı çalışma ile bütünleşen, ,iç içe geçen bir çalışma olduğuna değinen Hatayi toplumda ekolojik bir bincin gelişmesinin engellendiğini aktardı. Toplumda ekolojik bir bilinç olması durumunda savaş ortamıyla beraber yaşana bu tahribatlara daha farklı açıdan bakılacağını dile getiren Hatayi iktidarın böyle bir bakışın gelişmesini istemediğini belirtti.

(de-be/dk)