Karşı Forum sonuç bildirgesi: Yaşamı, doğal ve kültürel varlıkları koruyacağız
10:51
JINHA
HABER MERKEZİ - UNESCO Dünya Miras Komitesi'nin 10-20 Temmuz tarihleri arasında İstanbul'da gerçekleştirdiği 40. Toplantısında dünya Miras Listesinde yer alan Diyarbakır Kalesi ve Hewsel Bahçelerinin durumunun gündeme alınmamasına karşılık, 68 kurumun çağrısıyla 19 Temmuz 2016'da gerçekleşen "UNESCO Neyi Koruyor" başlıklı Karşı Forum sonuç bildirgesi yayınlandı. Sonuç bildirgesinde Karşı Forum'un belirlediği yol haritasına da yer verilerek, "Yaşamı, kültürel ve doğal varlıkları, dayanışmaya katılmak isteyen herkesle birlikte korumaya kararlıyız" denildi.
UNESCO Dünya Miras Komitesi'nin 10-20 Temmuz 2016 tarihleri arasında İstanbul'da 40. Toplantısı sırasında dünya miras listesinde yer alan Diyarbakır Surlarının ve Hewsel Bahçelerinin gündeminde yer almamasına karşılık "UNESCO Neyi Koruyor" başlıklı düzenlenen Karşı Forum'un sonuç bildirgesi yayınlandı.
Aralarında bulunan demokratik kitle örgütleri, meslek ve emek örgütleri, ekoloji mücadeleleri, hukukçular, sosyologlar, çeşitli disiplinlerden koruma uzmanları gibi 68 kurumun çağrısıyla 19 Temmuz 2016'da gerçekleşen Karşı Forum'da, Dünya Miras Listesi'ne giren ve/veya liste'de yer almayan tüm varlıkların korunmasına yönelik deneyimler, mücadeleler paylaşıldı. Karşı Forum; Irak'ta ve Bingazi/Libya'da yıkımı yaşayan halklardan da karşılık buldu.
Karşı Forum'da Dünya Miras Listesi'ne Türkiye'den 2015 yılında kabul edilmiş olan Diyarbakır Kalesi ve Hewsel Bahçeleri'nin tampon bölgesi Sur Mahallesi'nin savaş ve inşaat makineleriyle, 1985 yılında Liste'ye girmiş olan İstanbul tarihi alanları ise, yenileme projeleri ile sermaye birikimi için yerle bir edilmekte olduğu belirtildi.
Dünya Miras Alanları'ndaki yıkımların gündeme dahi alınmadığının ifade edildiği toplantıda, yaşananlardan sorumlu olarak belirtilen T.C. Devleti'nin ev sahipliğinde ve tüm bu olanlar görmezden gelinerek bir toplantı yapılmasının kabul edilmediği ve bu noktada çalışmaların başlatıldığı bildirildi.
UNESCO politikaları üye devletlerin yaklaşımlarıyla belirlenir
Bildirgede, UNESCO'nun politikaları bağlı bulunduğu Birleşmiş Milletler'de olduğu gibi, üye devletlerin yaklaşımlarıyla belirlenmekte olduğu ifade edilerek, bu durumun UNESCO'ya bağlı Dünya Miras Komitesi'nde de geçerli olduğu kaydedildi. UNESCO Dünya Miras Komitesi'nde üye devletlerin diplomatlar ile temsil edilmekte olduğu belirtilen bildirgede, üye devletlerin dünya miras alanları ile ilgili koruma sorunlarına ilişkin değerlendirmelerinin esasını uzman kuruluşların bilimsel tespitleri oluştursa da üye ülkelerin diplomatik çabaları ve finansal desteğinin de değerlendirmelerini etkilemesinin kaçınılmaz görünmekte olduğuna yer verildi.
Karşı Forum'un yayınlanan sonuç bildirgesinde şunlar yer alıyor:
Diyarbakır ve İstanbul değerlendirmeye alınmadı
"Doğal ve kültürel varlıkların; bulundukları ortamdan, yaşamdan koparılarak nesneleştirilerek saklanacak varlıklar olmadığı ortadadır.
Bu bağlamda 'UNESCO Neyi Koruyor?' sorusu ile başlanan forumda görülmüştür ki, UNESCO DMK, Dünya Mirası ilan ettiği yerlerin korunmasında yapısı gereği giderek daha pasif kalmaktadır. Komitenin toplantıları, üye devletlerin koruma sorunlarını görmezden gelip, birbirlerini aklamalarına neden olmakta, listeye alınmış yerlerin ise, korunmalarını etkin biçimde denetleyememektedir. Nitekim DMK'nın 40. Toplantısı, Türkiye'den Dünya Miras Listesi'ne girmiş iki önemli örneğin, Diyarbakır ve İstanbul'un koruma sorunlarının açıkça değerlendirmeye alınmadığı bir toplantı olmuştur. Bu durumda, UNESCO DMK, öncelikle kültürel ve doğal varlıkları korumak yerine, üzerindeki finansal ve diplomatik baskı oranında aslında sorgulamakla yükümlü olduğu üye devleti ve dolayısıyla kendisini korumakta olduğu söylenebilir."
DMK devletlerin turizm amaçlı restorasyon yaklaşımlarına alet oluyor
"Kültürel varlıklar toplumlar gibi canlıdır ve koruma bu gerçek dikkate alınarak yapılmalıdır" sözlerine yer verilen bildirgede, özünden, köklerinden koparılmış şekilde yanlış restorasyonlar yapılarak yürütülen, ideolojik ya da turizm amaçlı restorasyon yaklaşımlarının, halk tarafından sahip çıkılamayan kültür varlıklarını yok etmek için devletler tarafından stratejik olarak kullanılmakta olduğu ve Dünya Mirası Komitesi gibi kurumların da bu amaca alet olabildiği belirtildi.
Karşı Forum'un yayınlanan sonuç bildirgesinde yer alan yol haritası ise şu şekilde:
"*UNESCO Dünya Miras Komitesi'nin kültür varlıklarının korunması hedefiyle belirlediği ilkeler çerçevesinde, büyük bir hassasiyetle değerlendirerek Dünya Miras Listesi'ne kabul ettiği kültür varlıklarının sahibi kabul ettiği devletler tarafından geleceğe yönelik olarak korunmasında etkili ve tarafsız bir denetleme/ yaptırım gücü oluşturamadığını, bu durumun kurumsal yapısına içkin sorunlardan kaynaklandığını tespit etmiştir.
*UNESCO Dünya Kültür Mirası listesinde yer almanın önemi yadsınamaz ancak kültürel ve doğal varlıkların korunmasının gerekliliğine inanan ve bu yolda çalışan insanların bu listede var olmanın ve kalmanın koruma açısından da bir anlamı olması beklentisinde haklı olduklarını ortaya koymuştur.
*Bu nedenle bir arada olmaya ve büyümeye devam edecektir.
*Bileşenlerinin etkileşimini artırmak için toplantılarını düzenli olarak sürdürecektir.
*Dünya Miras Listesi'nde olsun veya olmasın koruma altında olan bölgelerde yerel halkla toplantılar yapacak ve dayanışmayı büyütecektir.
*Koruma alanlarında gözlemlerini sürdürecek, sorunları belgelemeye devam edecek ve bunları kamuoyu ile açık olarak paylaşacaktır.
*Uluslararası dayanışmalarla iletişim kurup ortak etkinlikleri arttıracak, kültürel ve doğal varlıklar üzerindeki tahribatlar ve bunlara karşı yürütülen koruma çalışmalarını görünür kılacaktır."
*Kültürel ve doğal varlıkların koruma-yaşatma sorunlarına karşı mücadelede kullanılan hukuki araçlar ve etkili savunma yöntemlerini ülke ve dünya çapında ortaklaştıracak, deneyimlerini kuramsal bilgiye dönüştürecektir.
*Tüm bunları doğal ve kültürel varlıkları, bu varlıkları üreten ve birlikte yaşayan halkları, dolayısıyla somut ve somut olmayan değerleriyle bir bütün halinde ele alarak yaptığı işler üzerinden kurumsal kimliğini örmeye çalışacaktır.
*İster Türkiye'de, isterse dünyada, doğal ve kültürel varlıklara karşı devletler tarafından yürütülen sistematik saldırıların, ancak toplumsal dayanışmayla engelleneceğini biliyoruz. Bu bilinçle, kültürel varlıklara, yaşam alanlarına ve yaşam hakkımıza yönelen her türlü siyasi müdahale ve askeri darbelerin halklar tarafından dayanışmayla ve örgütlenerek durdurulacağına inanıyoruz.
*Yaşamı, kültürel ve doğal varlıkları, dayanışmaya katılmak isteyen herkesle birlikte korumaya kararlıyız."
(dk)