Torba yasanın 75. maddesi: Talan, yıkım, özelleştirme
09:09
JINHA
ANKARA - Meclis Genel Kurulu'nda görüşülen "torba yasanın" 75. maddesiyle ÇED raporları tamamen ortadan kaldırılacak. Bakanlık izin verirse ruhsatsız maden, izinsiz HES, lisanssız kömür santrali kurulabilecek. Konuya ilişkin değerlendirmelerde bulunan HDP Ekoloji Komisyonu'ndan Beyza Üstün, bu maddeyle doğa talanının rutinleşeceğini belirterek, iktidarın doğadan başka elinde bir şeyin kalmadığını söyledi.
Mecliste görüşülen Torba Yasa tasarısında bulunan bazı tartışmalı maddeler geri çekildi. Hakkari ve Şırnak'ın ilçe olması ile Cizre ve Yüksekova'nın il olmasını öngören düzenleme tasarıdan çıkarıldı. Bir diğer tartışmalı düzenleme de belediyelere kayyum atanmasıydı. Tasarıya göre, "terör suçu nedeniyle görevden uzaklaştırılan belediye başkanı, başkanvekili ve meclis üyelerinin yerine içişleri bakanı ve vali tarafından görevlendirme" yapılacaktı. Özellikle DBP ve HDP'li belediyelerin tasfiyesi olarak değerlendirilen bu maddeler de tasarı metninden çıkarıldı. Fakat bununla beraber "torba yasa"da bulunan 23, 50 ve 75. maddeler ciddi sıkıntılar içeriyor.
Yasada 23. maddede belediyelerin taşınmazlarına el konulması yer alırken, 50. maddede Kürt kentlerinde yıkımdan sonra inşa sürecinde yerel yönetimler saf dışı bırakılarak tüm yetkiler Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'na verilecek. 75. maddeyle ise ÇED raporları tamamen ortadan kaldırılacak. Bakanlık izin verirse ruhsatsız maden, izinsiz HES, lisanssız kömür santrali olabilecek.
Yıllardır doğa mücadelesi veren ekolojistlerin tüm hukuk mücadelesi bu maddeyle yok sayılacak ve altı boşaltılacak. Konuya ilişkin değerlendirmelerde bulunan akademisyen aynı zamanda HDP Ekoloji Komisyonu üyesi Beyza Üstün, bugüne kadar birçok hukuksuzluğun yaşandığını ancak torba yasayla beraber yıkımın, talanın önünde hiçbir engel olmayacağını kaydetti.
'Dereleri, ormanları şirketlere veriyorlardı zaten'
ÇED yönetmeliğinin zaten uygulanmadığını dile getiren Beyza, en son ÇED yönetmeliğindeki değişikliğin Danıştay tarafından hukuksuz bulunarak iptal edildiğini ve Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın verdiği bütün kararların hukuksuz bulunarak durdurulduğunu hatırlattı. Daha önce yasanın uygun olduğu dönemde de her şeyi yaptıklarını kaydeden Beyza, "Dereleri şirketlere vermeye, ormanlara köprü ve havalimanı yapmaya, madenler üzerinden şirketlere devretmeye devam ediyorlardı" dedi.
Tüm alanlar yıkım ve talana açılacak
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın bu maddeyle önlerindeki tüm engelleri ortadan kaldırdığını belirten Beyza, maddede diğer yasayla önlem alınmış ne varsa Bakanlar Kurulunun görüşüyle yok sayılabileceğini söyledi. "Yani bu, Bakanlar Kurulunun her şeye, her yere vermeye, yok etmeye, yıkmaya, yakmaya devam edecek çok açık" şeklinde konuştu.
'Umarım, CHP bu hukuksuzluğa izin vermez'
Hukukun ve Danıştay'ın tamamen devre dışı bırakıldığını vurgulayan Beyza, "Meclisteki egemen partiler zaten şu anda 'demokrasi birliği' adı altında pek çok şeyi olumluyor ve onaylıyor. MHP'si, CHP'si ve AKP'si. Umarım bu yasada, CHP farklı bir tutum sergiler ve gerçekten bu kadar hukuksuzluğun, doğa ve ekosistem üzerinden uygulamalarına izin vermez" diye konuştu.
'Doğadan başka kaynakları kalmadı ellerinde'
"Ama ben ne yazık ki diğer maddelerde de gördüğüm kadarıyla böyle bir umudun gerçekleşeceğini düşünmüyorum" diye konuşan Beyza, zaten devletin yetkilerinin tam olduğunu bu maddeyle beraber de doğa üzerinden sermayeye alan açacaklarını ifade ederek, "Zaten başka çareleri de yok. Çünkü parayı kazanmak zorundalar. İktidarda kalmak zorundalar. Doğadan da başka kaynakları kalmadı ellerinde" diye kaydetti.
(he/dk)