Karadeniz'de Kürtlere 6 yılda 100'ü aşkın linç girişimi

10:05

Evrim Kepenek/JINHA

SİNOP - Karadeniz'de Kürtlere yönelik linç girişimlerinin son örneği Sinop'un Durağan ilçesinde yaşandı. ‘Adli’ bir sorun olarak başlayan tartışma kısa sürede Kürtlere yönelik linç girişimine dönüştü. Aslında bu durum şaşırtıcı değildi. Çünkü son 6 yılda Karadeniz'de Kürtlere 100'ü aşkın linç girişimi gerçekleşti.

Karadeniz kentlerinden Sinop, son günlerde Kürtlere yönelik gerçekleştirilen linç girişimi ile yeniden gündemde. Sinop'un Durağan ilçesinde 11 Eylül'de iki kişi arasında başlayan adli bir tartışma kısa sürede Kürtlere yönelik linç girişimine dönüştü. Özellikle Kürt yurttaşların yoğun olarak yaşadığı Durağan'a bağlı 3 köy muhtarı görevden uzaklaştırılırken, Kürt yurttaşlar öldürülme tehlikesi ile baş başa bırakıldı.

Karadeniz’de Kürtlere sistematik linç girişimi

Ancak Karadeniz'e yolu çalışmak için düşen Kürtler veya bir şekilde geçmiş dönemlerde göç etmiş Kürtler için, Sinop örneği bir ilk değil. Medyaya sadece seçim dönemlerinde “kışkırtılan milliyetçilik” sonucu saldırılara maruz kalan Kürtlere dair haberler yansısa da Karadeniz'de yaşayan Kürtlerin sistematik bir linç girişimi ile karşı karşıya kaldıkları açık. Son 6 yılda medyaya yansıyan haberler tarandığında, Karadeniz'de 100'ü aşkın linç girişimi gerçekleştiği anlaşılıyor. Saldırıların en yoğun olarak yaşandığı dönem ise Kürtlerin "Kristal gecesi" olarak tarihe geçen 7 Eylül 2015 sonrası.

‘Kürt düşmanlığı ortak duygu ve ideoloji’

Araştırmacı-yazar Cemil Aksu, Doğu Karadeniz'in sosyolojik yapısını uzun zamandır inceleyen isimlerden biri. 90'lardan itibaren Kürt Sorunu'nun ve hareketinin yükselmesi ile Kürt nüfusunun en az ve görünmez olduğu bölge olması özelliği ile bölgedeki milli-dinci-mafyacı yapının hızla Kürt düşmanı olarak kışkırtıldığını belirten Cemil, "Bu çok yönlü bir sorun aslında. Çünkü bölge, Kürt hareketinin ileri sürdüğü talepleri (asimilasyonun son bulması, anadilde eğitim, özerklik gibi) sosyolojik olarak ihtiyacı olan bir bölge. Zaten sık sık şöyle denir, 'Biz de eziliyoruz, biz de asimile edildik ama biz dağa çıkmıyoruz, çünkü biz vatan haini değiliz'. Bu söylemi katmanlı okumak lazım. Yani bölgedeki Kürt düşmanlığını sadece polisiye olarak okumamak gerek. Linçler tamamen polis organizasyonu ama Kürt düşmanlığı linçlere katılmayan, hatta karşı olanların da paylaştığı ortak bir duygu, ideoloji. Bunun üzerine düşünmek lazım" diyor.

'Her şeyin sorumlusu Kürtler olarak görülüyor'

"Kürtler bu memlekette kolay av, zenciler, o yüzden bir genç sırf Kürt olduğu için bir genci dövebilir, öldürebilir ve bu normal sayılmaktadır" diyen Cemil, böyle olaylara sıkça rastlandığını ifade ediyor. Karadeniz'in zaten ekonomik sosyal birçok gerilim yaşadığını belirten Cemil, şöyle devam ediyor: "Peki yaşanılan sorunların suçlusu kim, ‘Kürtler’. En kolay cevap bu. Sadece en kolay olan değil, üretilen, öğretilen cevap da bu. Örneğin hep haber olan ve herkesin öyle bildiği kaçak elektrik meselesi. Herkes Kürtlerin kaçak elektrik kullandığını ama bir sürü devlet yardımı aldığına inanıyor, çünkü haberler öyle veriliyor. Elektriğe zam geldiğinde 'Kürtlerin kaçak kullandığı elektriğin parasını biz ödüyoruz' diye aptalca bir tepki veriyor. Yani sadece 'şehitler' olduğu için değil tepki, her türlü olumsuz şeyler için Kürtler suçlu ilan ediliyor. Bunun devlete de millete de bir getirisi var. Bölge insanı için de bu Kürt düşmanlığının bir getirisi var, bu sayede moda deyimle 'milli' oluyor.”

6 yılın linç bilançosu

Son 6 yılda Karadeniz’de öne çıkan linç girişimlerinden bazıları ise şu şekilde:

"* 20 Nisan 2010: Giresun ve Gümüşhane'de HES inşaatlarında çalışan Kürt işçiler linç girişimi maruz kaldı. Silahlı baskında 5 işçi ağır yaralanırken, Kürt işçiler memleketlerine döndü.

* 5 Aralık 2010: Giresun Üniversitesi Şebinkarahisar Meslek Yüksek Okulu’nda okuyan Kürt öğrenciler bir grup ırkçı ülkücü tarafından saldırıya uğradı.

* 18 Temmuz 2010: Giresun ve Ordu'ya giden fındık işçilerine saldırı gerçekleşti. Saldırılar linç girişimine dönüşmeden Karadenizli bazı sanatçıların araya girmesi ile sona erdi.

* 2 Şubat 2011: Trabzon’un Beşikdüzü ilçesinde yatılı olarak çalışan Kars Kağızmanlı sekiz Kürt işçi, kendi aralarında Kürtçe konuştuğu için inşaatta çalışan su tesisatçılarının saldırısına uğradı, olayların ardından Kürt işçiler tutuklandı.

* 11 Temmuz 2011: Trabzon'da, 200 kişilik bir grup, "Burası Trabzon PKK'lilere yer yok, buradan sağ çıkamazsınız" diyerek Kürt işçilere saldırdı. Saldırıda 3 işçi yaralandı.

* 13 Eylül 2013: Artvin Yusufeli’nde, baraj inşaatında çalışan Kürt işçilere, ırkçı bir grup saldırı düzenledi. Saldırının nedeninin, saldırgan grubun baraj inşaatındaki işe kabul edilmemesi olduğu tahmin ediliyor. Yaralılardan ikisi Artvin Devlet Hastanesi’ne sevk edilirken, geriye kalan 7 işçi Yusufeli’ndeki hastanede mahsur kaldı. Hastane dışında saldırgan gruptan 50’ye yakın kişi uzun süre bekleyişini sürdürdü. Polis ve jandarmanın saldırganları dağıtmakta güçlük çektiği ifade edilirken, işçiler hastanenin arka kapısından çıkartılarak karakola götürüldü.

* 17 Aralık 2013: Artvin Çoruh Üniversitesi'nde 17 Aralık 2013'te Vanlı depremzedeler için açılan yardım standı önce okul yönetimi tarafından engellenmeye çalışıldı ardından ise "Bedenimiz burada, ruhumuz Wan'da üşüyor" dövizindeki "W" harfini bahane eden ülkücü grup, öğrencilere saldırdı. Stant ise üniversite yönetimi tarafından çağrılan polisler tarafından kaldırıldı.

* 24 Aralık 2013: Erzurum Atatürk Üniversitesi'nde de 24 Aralık 2013'te Vanlı depremzedeler için stant açan Kürt öğrenciler, üç kez ülkücü grupların saldırısına uğradı. 30 Aralık 2013'te ise üniversite kantininde, "yemin töreni" düzenleyen ülkücü grup daha sonra ise Kürt öğrencilere saldırdı. Polisin olay yerine geç gelmesi ile büyüyen kavgada 4 ülkücü ve bir polis yaralandı. Erzurum'da son bir aydır sistematik bir şekilde öğrencilere saldırılar gerçekleştiriliyor. Saldırganlar hakkında hiçbir işlem yapmayan polisler ise Kürt öğrencileri hedef alıyor.

* 7 Haziran 2014: Samsun’da taşeron çalışmaya karşı imza standı açan HDP’lilere saldırı düzenlendi.

* 26 Temmuz 2014: Rize' de Cumhurbaşkanı adayı Selahattin Demirtaş için tanıtım standı açan Nurettin Durmuş üç kişinin tekme tokatlı saldırısı sonucu yaralandı

* 26 Temmuz 2014: Samsun’da Cumhurbaşkanı adayı Demirtaş’ın broşürlerini dağıtan HDP’liler saldırıya maruz kaldı.

* 7 Mart 2014: HDP Eş Genel Başkanı Ertuğrul Kürkçü'nün Karadeniz turu kapsamında ziyaret ettiği Ordu'da ırkçı bir gurup HDP'lilere saldırı girişiminde bulundu

* 8 Mart 2014: Giresun'un Bulancak ilçesinde aralarında HDP'li milletvekilleri Ertuğrul Kürkçü ve Sebahat Tuncel'in de olduğu HDP heyetiine taşlı ve sopalı saldırı gerçekleşti.

* 1 Mayıs 2015: Trabzon’da 1 Mayıs yürüyüşü sırasında yaklaşık iki yüz kişilik bir grup HDP kortejine taş ve sopalarla saldırdı.

* 10 Ağustos 2015: Adıyaman’dan Giresun’a fındık toplamaya giden iki araç ırkçı saldırılara uğradı. Karadeniz Kürtlere mezar olacak diyerek slogan atan faşist guruplar, araçların camlarını kırarak işçiler linç edilmeye çalıştı.

* 8 Eylül 2015: Artvin’in Hopa ilçesinde de ırkçı gruplar HDP Hopa İlçe Örgütü’ne saldırdı. Saldırgan grubun binayı ateşe vermeye çalıştı. Aynı bina daha öncede iki kez yakılmıştı.

* 11 Eylül 2015: Bartın HDP il binasına taşlı ve sopalı saldırı düzenlendi.

* 29 Nisan 2016: Samsun'da ırkçı saldırıların ardı arkası kesilmiyor. KESK üyelerinin Laiklik için yapacağı basın açıklamasına bir grup ırkçı, Kürtleri hedef alarak saldırdı. "Samsun Kürde mezar olacak" diyen küçük faşist grup, Samsun halkını provoke etmeye çalışsa da başarılı olamadı.

* 7 Mayıs 2016: Aşkale’de TOKİ inşaatında çalışan Kürt işçilere bir grup saldırdı, saldırıda bir işçinin kafası kırıldı.

* 23 Ağustos 2016: Ağustos 2016: Ordu’nun Gölköy İlçesi’nde, Diyarbakır’dan fındık hasadına giden Kürt işçiler bir grubun saldırısına uğradı. Saldırıyı engellemeye çalışan Damarlı Mahalle Muhtarı Metin Çelenk ve ağabeyi Tekin Çelenk, bıçakla yaralandı. Gölköy Devlet Hastanesi’ne kaldırılarak burada ilk müdahalesi yapılan Metin Çelenk, ambulansla Ordu Devlet Hastanesi’ne, Tekin Çelenk ise Ordu Üniversitesi (ODÜ) Eğitim Araştırma Hastanesi’ne sevk edildi. Saldırgan grup, ardından, fındık işçilerinin kaldığı evin önünde toplanarak, evin camlarını kırdı. 6 işçi kaldıkları evden askerler tarafından zırhlı araçla alınarak karakola götürüldü."

(sy)