Palovit yaylası Bukla'nın betonuna karşı direnişe çağırıyor

16:44

Evrim Kepenek / JINHA

RİZE - Bukla isimli turizm şirketinin yüz yıllık şimşir ağaçları ile ünlü Çamlıhemşin'in Palovit Yaylası'nda yapmak istediği tematik parkta ilk beton döküldü. Fırtına İnisiyatifi, "Bizim bakmaya kıyamadığımız ağaçları, doğayı turizme açmak demek burayı yok etmek demektir. Biz buna izin vermeyeceğiz. Burada dünyada eşi benzeri görülmemiş bir vahşi doğa var bu doğanın yok edilmesine göz yumamayız" dedi.

Yüz yıllık şimşir ağaçları, dünyanın hiç bir yerinde yetişmeyen 200'e yakın endemik bitkileri vahşi doğal yaşamın var olduğu şelalesi ile tüm yaşam savunucularının göz bebeği olan Palovit Yaylası ve yaylada bulunan dünyanın en önemli ve sağlıklı balını yapan arılar yok edilme tehlikesi ile karşı karşıya. Ekoturizm yaptığını iddia eden Bukla Turizm şirketi, Palovit Yaylası'nda tematik lunapark ( ağaçlar arasında teller gerilerek yapılan oyun araçları ve benzerleri) yapmak için bölgeye ilk betonu döktü. Yaşam savunucuları ise, tematik parkın doğaya zarar vermeyeceğini iddia eden Bukla gibi düşünmüyor.

'Doğanın yok edilmesine göz yummayız'

Gerekli ruhsatını aldığı iddia eden Bukla'ya karşı mücadele eden yaşam savunucularından Fırtına İnsiyatifi üyesi Fatih Tarakçı, "Bizim bakmaya kıyamadığımız ağaçları, doğayı turizme açmak demek burayı yok etmek demektir. Biz buna izin vermeyeceğiz. Burada dünyada eşi benzeri görülmemiş bir vahşi doğa var bu doğanın yok edilmesine göz yumamayız" dedi.

Tematik park adı altında yıkım

Palovit Yaylası'nın hemen yakınındaki tarihi Zil Kale de kısa bir zaman önce turizme açıldı. Fatih, birçok turistin burayı gerekli teçhizat ( doğal yaşamı ziyaret ederken giyilen ayakkabılar vs) ile gezdiğini, kirlettiğini belirterek, dünyaca ünlü Ayder Yaylası'nın ve Zil Kale'nin başına gelen yıkımın Palovit'in de başına gelmesini istemediğini söyledi. Bu bölgede tematik park adı altında bir yıkım planlandığını söyleyen Fatih, bu bölgenin turizme açıldığında değil korunduğunda değerli olacağını belirtti.

Puğarlar yok olacak

Bölgede önemli su kaynakları da bulunuyor. Hatta bölgede doğanın kendi kanalını bularak gün yüzüne çıkmış suyollarından su içilebiliyor ve bu suyollarına da (bir nevi musluk) puğar deniliyor.
Fatih, eğer bu tematik lunaparkın yapılması halinde bölgede bulunan onlarca puğar başta olmak üzere, dünyada sadece bu bölgede yaşayan vahşi hayvanların, kuşların, böceklerin ve özel endemik bitkilerin de yok olacağına vurgu yaptı.

Milli park alanında tematik ironisi

Yeşil Yol yapıldığında turizm şirketlerinin günde 7-8 yaylayı gezeceğini orada bir yayla kültürüne tanık olmayacağını sadece tüketip gideceğini söyleyen Fatih, asıl sorumlunun bu turizm anlayışı olduğunu belirtti. Kendilerinin bölgeye araç girişini dahi yasaklamak isterken bölgeye beton dökecek araçların girmesinin kabul edilemez olduğunu söyleyen Fatih, "Ekoturizmi destekleyen bir firmayı ön plana koymuşlar. 'Bize zarar vermeyeceğim' diyor. Nasıl zarar vermeyecek? Milli Park alanında tematik park mı olur? Avrupa'da milli parkların yakınındadır, içinde değil. Bunu anlatmalıyız. Biz bu bölgede bu parkı istemiyoruz. Buna karşı mücadele edeceğiz" dedi.

Ekoloji davalarının avukatı Yakup Okumuşoğlu, bugün yapımına başlanan tematik parka ilişkin sosyal medyada tepki gösterdi. Yakup Okumuşoğlu, "Palovit Vadisi'ne ilk taşı sen attın Bukla! İlk günahı sen işledin! 1000 yıl boyunca unutulmayacaksın!" dedi.

Palovit Yaylası nerededir?

Karadeniz sahil yolunda, Rize'nin Pazar ile Ardeşen ilçeleri arasında Ardeşen'e 3km kala Fırtına Deresi boyunca içeri ilerleyince 20km sonra Çamlıhemşin'e ulaşabilirsiniz.
Çamlıhemşin, Fırtına Deresi yanında kurulu küçük bir ilçe. İlçenin bir tarafı tamamen dağ yamacı, diğer tarafı da dere olduğu için sadece tek bir ana caddeden oluşuyor. Çamlıhemşin aslında bir uğrak yeri olarak düşünülebilir. Kalıp konaklamak için doğru bir yer değil.

Çamlıhemşin'in çıkışındaki köprü ile Ayder-Kavrun ve Zilkale, Çat, Elevit, Palovit ayrımı bulunuyor.

(dk)