Ekolojik bilinç için belgeseller gerekli
09:08
Evrim Kepenek/JINHA
ÇANAKKELE - Türkiye'nin ilk ekoloji belgeselleri festivali olan Bozcaada Ekoloji Belgeselleri Festivali'ni (BIFED) düzenleyen Petra Holzer Ergüven, ekolojik yıkımlara karşı bilinci arttırmanın yolunun bu yıkımları ve direnişleri daha fazla kişiye göstermekten geçtiğini söylüyor. Petra, "Bir kişi öncülük edebilir, dünyayı değiştirebilir. Belgesel filmler umut dağıtıyor" diye ekliyor.
Türkiye'nin ilk ve tek ekoloji festivali olan Bozcaada Ekoloji Belgeselleri Festivali (BIFED) bu yıl da 50'nin üzerinde ekoloji belgeselini izleyici ile buluşturdu. Türkiye'den Rüzgar'ın Şarkısı, Gözyaşı Yol'u, Beyaz Çınar gibi belgesellerin de gösterildiği festival, bir hayli yoğun emek ile düzenlendi. Onlarca gönüllüden oluşan festival ekibinin bir araya getiren ve festivali düzenleyen isim isebelgesel yönetmeni Petra Holzer Ergüven. Ekoloji belgesel festivalinin ayrıntılarını JINHA'ya anlatan Petra, "Bazen bir kişinin başlattığı farkındalık bütün sistemin değişmesine yol açabilir. Festival umut dağıtıyor" vurgusu yapıyor.
Festival 3 yıldır devam ediyor
Belgesel izleyicileri Petra'yı daha önce yakından tanıyor. Hem işçi haklarını hem de Türkiye'deki çevre hareketlerini anlatan filmlere imza atan Petra ve yönetmen Ethem Özgüven, ekolojik yıkımlara karşı bilincin artması için bu filmlerin gösterilmesi gerektiği görüşünde uzlaşınca festival ortaya çıkıyor. "Ekolojik filmleri çok yoğun göstermek lazım ki bilinç artsın. Dünyada ne var ne yok görülsün" diyen Petra'ya göre, problemler de çözümler de paylaşılmalı.
Festival alanı olarak Bozcaada'yı tercih etmelerinin nedenini Kuzey Ege'deki yıkımlara ve bu bölgenin ekolojik dengesinin hassasiyeti olduğunu söyleyen Petra, "Burada hassas bir ekolojik denge var. Çok da güzel bir biyoçeşitlilik var. Belediye Başkanı kazandığında geldi ‘Böyle bir şey istiyordunuz, yapalım’ önerisi getirdi. Biz de tekilini kabul ettik ve festival burada 3 yıldır düzenleniyor" diye anlatıyor.
Bu yıl 58 ülkeden film gösterildi
Festivalde bu yıl 58 ülkeden film gösterildi. Petra bu rakamın ilk yıl 40 olduğunu söylüyor. Petra'ya göre festivale olan ilginin artmasının bir nedeni de, dünyada artan ekolojik yıkımlar ve bu yıkımlara karşı duyarlılık yaratma isteği.
'Direniş biçimleri de baskılar da benzerlik gösteriyor'
Petra, festival nedeniyle yüzlerce ekoloji belgesel izleyen bir kişi. Bu nedenle de dünyadaki farklı ekoloji mücadelelerinin de bir tanığı. Hemen hemen bütün ülkelerde ekolojiik yıkımların ve baskıların benzerlik gösterdiğini söyleyen Petra, yıkıma karşı gösterilen direniş yöntemlerinin de benzer olduğunu söylüyor. Avrupa ülkelerinde devletlerin ve şirketlerin halkın direnişine göre politika değiştirebildiğini söyleyen Petra, aynı devlet ve şirketlerin enerji yatırımlarını başka ülkelere taşıyarak bu ülkelerde daha acımasızca saldırdığına dikkat çekiyor.
'Şirketler saldırdıkça direniş de artıyor'
Türkiye'de örneğin şirketlerin acımasızca saldırdığını söyleyen Petra'ya göre, Bergama'daki altın aramaya karşı verilen mücadeleden beri durum böyle. Yani, şirketler saldırdıkça mücadele edenlerin gücü ve direnişi de artıyor.
'Aktivist filmi çok konuyu derinlemesine anlatan yok'
Sanatsal anlamda ise film yapma yöntemlerinin ve anlatım dillerinin farklılık gösterdiğini söyleyen Petra, tüm ülkelerde duyarlı yönetmenlerin varlığına dikkat çekiyor. "Türkiye'den çok aktivist film var ancak konuyu derinlemesine anlatan film yok" diyen Petra, gelen filmlerin büyük bir kısmına da zaman ve salon yetersizliğinden yer veremediklerini belirtiyor.
'Kadın kotası doğalında oluştu'
Festivalin yönetiminden jürisine, gösterimi yapılan filmlerden gönüllülerine kadar, BIFED'de kadın rengini görmek mümkündü. Petra, amaçlarının bir kota yaratmak olmadığını ancak ortaya çıkan pratikte bakış açılarının bir kadın farkı ortaya koyduğuna dikkat çekiyor ve ekliyor: "Kadınların her yerde dili rengi farklı. Birçok yerde de karar alıcılar erkekler hep. Biz de bu nedenle jüride kadın oranını yüksek tuttuk. Gösterdiğimiz filmlerde de kadın yönetmenlere özel bir yer verdik. Bu nedenle doğalında bir kadın kotası oluştu.”
'Ne olursa olsun festival yapmak istiyoruz'
Türkiye'deki belgesel festivallerinin kaderi o bölgedeki yerel yönetim ile eş değer durumda. BIFED de bunlardan biri. En büyük destekçileri Bozcaada Belediyesi. Peki belediye seçimlerinde yönetim değişirse ne olacak? Petra, bu soruya şu an için cevap vermenin anlamsız olduğunu düşünse de, her ne olursa olsun gelecek yıl da festivali yapmak istediklerini söylüyor.
'Bir kişinin farkındalığı dünyayı değiştirebilir'
Duyarlılığı arttırmak için belgesellerin daha görünür olması gerektiğini söyleyen Petra, kendilerine gönderilen bir mesajda bu ülkenin umuda ihtiyacı olduğunu bir kez daha gördüklerini söylüyor. "Bir kişi nasıl dünyayı değiştirebilir, öncülük yapabilir, mesajı yazan kişi çok umutlanmıştı" diyen Petra, son olarak, “Dünyayı değiştirmek için umut var. Öyle örnekler gelince çok mutlu oluyoruz. Umut arttırmak istiyoruz" vurgusu yapıyor.
Petra kimdir?
Viyana Üniversitesi Medya ve İletişim Bilimileri ve Tiyatro Bilimleri Bölümlerini bitirdi. Yüksek lisansını da yine Viyana Üniversitesi’nde tamamladı. “Uluslararası FIMa Video Atölyeleri”, “Ulusal Çevre Senaryo Ödülleri”, “Antalya Altın Portakal Uluslararası Kısa Film Video Festivali”, Karşı Sanat gibi kurumlarda ve çalışmalarda küratör, uluslararası ilişkiler direktörü, kurucu ve eğitmen olarak çalıştı. Yazıları çeşitli dergilerde yayınlandı. Petra, şuanda BIFED'i organize ediyor.
(sy)