Selma Irmak: Kapitalizme karşı komünal ekonomiyi yaratacağız

12:19

JINHA

AMED - DTK Ekonomi Komisyonu tarafından düzenlenen "Yerelde Ekonomi" çalıştayında açılış konuşmasını yapan DTK Eş Başkanı Selma Irmak, "Kapitalizmi ancak örgütlenerek alt edebiliriz. Kürdistan ekonomisini oluşturmalıyız. Herkes kendisini kapitalizm üzerinden yaşatmaya çalışmıştır ancak kapitalizme karşı bizler komünal ekonomiyi yaratacağız. Ortadan kaldırmak mümkün olmayabilir ancak dönüştürebiliriz" dedi.

DTK Ekonomi Komisyonu tarafından "Yerelde Ekonomi" adı altında yarı dönem çalıştayı başladı. Bağlar Belediyesi Konferans salonunda 2 gün sürecek çalıştaya DTK eşbaşkanları Selma Irmak ve Hatip Dicle katıldı. Salona PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın ve Silopi'de katledilen 3 siyasetçi kadının fotoğraflarının yanı sıra "Toprağımızı, suyumuzu ve enerjimizi komünleştiriyoruz" yazılı pankart asıldı. Açılış konuşmasını yapan Selma Irmak, Cizre ve Sur'da devlet eliyle gerçekleştirilen katliamlara dikkat çekerek, tüm saldırılara rağmen mutlaka halkın direnişinin kazanacağını kaydetti.

'Direnişin kazanması için yeni bir yaşamın inşası gereklidir'

Direnişin kazanması için yeni bir yaşamın inşasının gerekli olduğunu dile getiren Selma, "Kürt halkı üzerinde yaşatılan vahşetin acımasızlığı herkes tarafından görülüyor. Savaşların dahi hukuku vardır ancak burada hukuksuzluk diz boyudur. Her güne bir trajedi ile uyanıyoruz. Bu konferans bu direnişin bir parçasıdır. Kürdistan hayali dağlarda hayata geçirildi. Bugün Kürdistan'da önce göç ardından katliamlarla bir yaşam inşa edilmeye çalışılıyor. Cizre, Sur'da Kürt halkının çocukları direniyor. Kürt halkı nasıl bir yaşam süreceklerini tartışıyor. Yaşam her alanda direnişle devam ediyor" dedi.

'Devlet rant ve kapitalizm üzerinden kendini yaşatıyor'

Ekonominin tüm Kürdistan ve Türkiye için birinci noktada olduğunu ve halkın yaşamını ekonomi üzerinden şekillendirdiğine değinen Selma, halkın içerisinde komünal bir ekonominin esas alındığını kaydetti. Mezopotamya ve Ortadoğu'da halen kaosun devam ettiğine vurgu yapan Selma, kaosun Kürdistan'da rant ve kirliliğe izin verilmediği için yaşandığını ifade etti. Selma, "Geçmişte olan komünal yaşamı bizler sadece yeniden hayata geçirmek istiyoruz. Doğa ve toplumun bir aradalığını hiçbir devlet engelleyemeyecektir. Devletler hiyerarşi, kapitalizm ve rant üzerinden kendini yaşatmaya çalışmaktadır. Her kültür kendisini Ortadoğu topraklarında yaşatmış ve kendini korumuştur. Kürt halkının ve bu topraklarda yaşayanların bir arada yaşaması bile bir düzen içinde gelişmiştir. Kimse Kürdistan topraklarında ezme politikasıyla birbirine yaklaşmamıştır. Bu nedenle biz o dönemlere geri dönmek istiyoruz" diye konuştu.

'Tüm hastalıkların nedeni rant ve kapitalizmden gelmektedir'

Kürtlerin bir sözünü hatırlatan Selma şöyle devam etti: "'Bêrmali' ev ekonomisini yürüten kadın demektir. Şimdiki süreçte ev ekonomisi erkekte bilinse de asıl bêrmal kadınlardır. Kadın ve ekonomi birbirinin devamıdır ve birbirini tamamlıyor. Kadınlar sadece ekonominin yürütücüsü değildir aynı zamanda toplumun yürütücüsüdür." Binlerce yıllık komünal yaşamın birbirini geride bırakma ve daha fazla mal üzerinden alt üst edildiğine dikkat çeken Selma, kısa bir süre içerisinde komünal yaşamı Kürdistan topraklarına yaymaları gerektiğini söyledi. Demokratik yaşam üzerinden önce köyleri ardından ise şehirleri örgütlemeleri gerektiğini dile getiren Selma, şehirleri zorlayarak değiştirebileceklerini ancak köylerin komünal ekonomi kültürüne bağlı olmasından kaynaklı ilk onlardan başlamaları gerektiğini aktardı.
Toplumun hakikaten ve doğadan uzaklaştırılarak yalancı toplumlar oluşturulduğunu dile getiren Selma, gerçekliğinden uzaklaştırılmış toplumlarının farkında olarak çalışmaların yürütülmesi gerektiğini belirtti. Selma, tüm hastalıkların nedeninin rant ve kapitalizmden geldiğini dile getirdi.

Selma son olarak, "Kapitalizme karşı nasıl mücadele yürütmeliyiz bunu tartışmalıyız. Kapitalizmi ancak örgütlenerek alt edebiliriz. Kürdistan ekonomisini oluşturmalıyız. Herkes kendisini kapitalizm üzerinden yaşatmaya çalışmıştır ancak kapitalizme karşı bizler komünal ekonomiyi yaratacağız. Sayın Öcalan'ın bu nokta da birçok yol göstermiştir. Biz bu şekilde toplumu komünal ekonomiye ikna etmeliyiz. Ortadan kaldırmak mümkün olmayabilir ancak dönüştürebiliriz" dedi.

'Hiçbir sistem kendi ekonomisini oluşturmadan var olamaz'

Ardından konuşan DTK Eşbaşkanı Hatip Dicle ise, büyük bir vahşet ve barbarlıkla karşı karşıya olduklarını belirtti. Televizyon başında kendilerini izleyenlerin "Ülkemiz de halkımız saldırı altındayken ekonomiyi tartışacaklarmış" diyerek kendilerini eleştirebileceklerini vurgulayan Hatip, bu yaklaşımın doğru olmadığını ve yaşamın siyasal, ekonomi boyutunun da birbiriyle bağlantılı olduğunu ifade etti. Kürt halkına yaşamı cehenneme çevirmek isteyenlerin her yönüyle saldırdığına dikkat çeken Hatip, PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın özgür yaşamı her boyutuyla inşa etmede kararlı olduğunu söyledi. Hatip, "Ekonomide bu boyutlardan biridir ve bu nedenle de bomba sesleri arasında bir araya bizi getiren ekonomi komisyonuna teşekkür ederim. Ortadoğu ilk komünal yaşamın inşa edildiği alandır. Ancak şuan yoksulluk ve geri bırakmışlıkla cehenneme çevrilmiştir. Kürdistan'ı yaşanmaz hale getirmiş bir göç dalgası yaşatılmıştır. Kürt halkını siyasi statü talebi olan demokratik özerklik ayağı olan ekonomi önem kazanmıştır. Hiçbir sistem kendi ekonomisini oluşturmadan var olamaz. Sayın Öcalan demokratik özerklik boyutuyla beraber ekonomi ayağını da oluşturmuştur" şeklinde konuştu.

'Kapitalizmi sınırlamak komünal ekonomide esastır'

Demokratik özerklik modelinin her sosyal, siyasi model alanı gibi mülkiyet alanında da noktalarını belirlediğine dikkat çeken Hatip, "Önderliğimizin reel sosyalizmi nasıl tarif ettiğini biliyoruz. Mülkiyete yaklaşım özel mülkiyeti kabul etme ancak tekelleşmeye karşı durmaktır. Topluluk mülkiyeti tekelleşmeyi hedeflemeyen, kontrolü kendi elinde tutan, üretimle bağ içinde olan ve toplumsal ihtiyaçlar üzerinden gerçekleşmiştir. Kapitalizmi sınırlamak komünal ekonomide esastır. Devleti küçültme nasıl ki esas ise kapitalizmi de sınırlamak esastır" dedi.
PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın yaklaşımında tekel olamayan şirketlerin de yan yana olabileceğini söyleyen Hatip, demokratik özerkliğin ekonomi boyutunda toplum ve doğanın arasında bütünlük sağlanması gerektiğini kaydetti.

'Demokratik özerkliğin en önemli ayağı örgütlenmedir'

Demokratik özerklikte tarımın esas alındığını dile getiren Hatip, Neolitik dönemin bereketli hilali olan Mezopotamya'nın topraklarının çok verimli olmasından kaynaklı tarımın esas alınması gerektiğinin altını çizdi. Tarımın boyutlarına değinen Hatip şöyle devam etti: "Organik tarım; Kürdistan coğrafyası hayvancılık, arıcılık ve balıkçılığa el verişlidir. 1990'lı yıllarda boşaltılmış köylere geri dönüş yapılarak tarım ve organik tarım sağlanır. Demokratik özerklik modelinin sistemli en önemli ayağı örgütlenme ayağıdır. Kooperatifleri yaygınlaştırma önemlidir. Baraj politikalarına karşı olduğumuz gibi doğayı tahrip edecek enerjilere de karşıyız. Bunlara karşı doğaya dost, güneş enerjisi ve tahribatlara yol açmayan yöntemler kullanılmalıdır. Tüm ilkeler barışı önemser. Biz her koşulda özgür yaşamın Kürdistan'da kurulmasına kesin karar vermiş halkımızın yanında ekonomi mücadelesini de yürütmek zorundayız" diye konuştu.

Çalıştay basına kapalı olarak devam ediyor.

(be-de/gc)