Hevsel'in bereketli toprakları kadın emeğiyle harmanlanıyor

09:02

JINHA

AMED - Güzelliği ve verimliliğiyle büyüleyici bir yapıya sahip olan Hevsel Bahçeleri'nden her yıl tonlarca ürün bölgeye ulaşıyor. Hevsel'de toprakla uyum içinde çalışan kadınlar ise, toprağın huzurunu yaşıyor.

Hevsel Bahçeleri, Dicle Nehri kıyısında Diyarbakır Surları ile nehir vadisi arasında yer alan yaklaşık yedi yüz hektara sahip bir arazi. 2013'te Dünya Mirasları listesine girmesi için UNESCO'ya aday gösterilen Hevsel Bahçeleri, 2015'te ise UNESCO tarafından Dünya Kültür Mirası listesine alındı. Verimliliği kadın emeğiyle buluşan Hevsel'de her yıl tonlarca sebze meyve bölgeye ulaştırılıyor. Hevsel'deki tarlalarda işçi olarak çalışan ya da kendi toprağını işleten kadınlar toprakla bütün olduklarını söylüyor.

'Topraktan ayrılamam'

10 yıl Hevsel'de çalışan Gülşah Çelikbilek, 5 yıldır da üretimden ve çalışmadan sorumlu. Birlikte çalıştığı kadınlarla kardeş gibi olduklarını belirten Gülşah, "Aramızda patron-işçi ilişkisi yok. Ömrüm yettiğince de burada çalışacağım. Hevsel'i çok seviyorum. Kendi evim gibi gürlüyorum. Topraktan ayrılamam" diyor.

'Çalışırken şarkılar söylüyoruz'

Şimdi marul toplamada çalışan Gülşah, 10 yıldır emek verdiği toprakta tüm kadınları da tanıyor. Genellikle sabah 05.00'te uyandıklarını akşam saatlerinin ise değiştiğini belirten Gülşah, "Toprağı kendimizden bir parça olarak görüyoruz. Çalışırken şakalaşıyoruz, şarkılar söylüyoruz çünkü toprak bize enerji veriyor. Toprak bizi doyururken biz de ona yumuşak davranıyoruz karşılıklı birbirimizden memnunuz" diye anlatıyor.

İlkbaharın başlarında ekim gelen kadınlar, daha sonra gübreleme ve toplama aşamalarına katılıyor. İşleri erken bittiğinde bir araya gelerek klamlar söyleyen kadınlar, komünal bir yaşam sürdürüyor.

Hevseli'n verimli topraklarından Kürdistan'a

Gülşah, topladıkları meyve ve sebzenin nerelere ulaştığını da şöyle anlatıyor: "Sabahları erkenden nakil araçları gelir ve biz topladığımız sebzeleri araçlara yükleriz. Bu araçlar Mardin, Van, Dersim, Elazığ, Batman, Malatya ve Diyarbakır sebze halinden gelirler. Araçlar kentlerinin yolunu tutarken bizler de yeni sevkiyatlar için işimize koyuluyoruz. Kendi ellerimizle topladığımız meyve, sebzeler her eve girebiliyor, bu çok güzel bir duygu."

'Hayatım boyunca toprakla uğraştım'

Tarlada çalışan 50 yaşındaki Havva Gezici de neredeyse bütün ömrünü toprakla geçirdiğini söylüyor. Havva, "Burada kendimi işçi olarak görmüyorum, 3 kızımla beraber geliyoruz. Yoruluyoruz ama çok da mutluyuz huzurlu bir ortam var. Hayatım boyunca toprakla uğraştım ve bana huzur veriyor" diyor.

(md/gc)