'Eğitim emekçilerini tasfiye ederek cinsiyetçiliği pekiştiriyorlar'

09:05

JINHA

ANKARA - Burdur İl Milli Eğitim Müdürü Mahmut Bayram'ın sosyal medya hesabından kadına saldırıları meşrulaştıran söylemini değerlendiren Eğitim Sen Kadın Sekreteri Ebru Yiğit, eğitim alanında cinsiyetçi politikalar uygulandığını, bunun önünde en büyük engel olan eğitim emekçilerinin ise tasfiye edildiğini söyledi.

Binlerce eğitim emekçisi açığa alınırken, Burdur İl Milli Eğitim Müdürü Mahmut Bayram sosyal medya hesabından "Bir kadın evinden süslenip çıkıp evine dönene kadar kaç erkeğin şehvetini tahrik etmişse o kadar erkekle zina yapmış gibidir" şeklinde cinsiyetçi söylemde bulundu. Eğitim Sen Kadın Sekreteri Ebru Yiğit de toplumsal olarak uygulanan cinsiyetçiliğin özelde de eğitim alanında uygulandığını vurguladı.

'AKP 14 yıl boyunca cinsiyetçiliği pekiştirdi'

Cinsiyetçi uygulamaların MEB tarafından teşvik edilmesinin son dönemle sınırlı olmadığını kaydeden Ebru, "Neredeyse AKP hükümeti 14 yıl boyunca bu cinsiyetçiliği pekiştirmek için elinden geleni yaptı." dedi. Savaş, kaos ve çatışma ortamlarında cinsiyetçiliğin daha fazla gündeme geldiğini söyleyen Ebru, "Bugün cinsiyetçiliğin her zamankinden daha fazla pratik uygulamaları yaşanıyor" diye konuştu.

'Bu toplumdaki anlayışın dile gelmesidir'

İktidarın, eğitimin cinsiyetçileşmesinin önündeki en büyük dinamiği olan eğitim emekçilerini tasfiye ettiğini belirten Ebru, "Bu şekilde cinsiyetçi politikaların önünü açıyor" diye vurguladı. Burdur Milli Eğitim Müdürünün yaptığı paylaşımın kesinlikle kendi bireysel düşüncesi olmadığına vurgu yapan Ebru, "Bu bireysel çarpık anlayışı, bireysel cinsiyetçiliği değil toplumdaki erkek egemen kültürün, hükümetin cinsiyetçi politikalarının tekil olarak bizzat Milli Eğitim Müdürü tarafından dile getirilmesidir" dedi.

'Kadına yönelik saldırılar teşvik ediliyor'

"Toplumda Başbakan'ının dan bakanına, Milli Eğitim Müdüründen , sokaktaki vatandaşına, istismarcı öğretmenden, idarecesine kadar herkes biliyor ki Türkiye'de istismar, cinsiyetçilik, kadına yönelik şiddet ve kadın katliamı cezalandırılmıyor" ifadelerini kullanan Ebru, tam tersine bunun bir hükümet politikası ve eğitim politikası olarak teşvik edilip meşrulaştırıldığını kaydetti.

'Cinsiyetçi politikalarla yüzleşilmesi gerekiyor'

Ensar Vakfı'nda yaşanan çocuk istismarının, hükümetin bunu artıran politikalarının araştırılması ve ortaya çıkarılması, bununla birlikte toplumsal yüzleşme ve hesaplaşmanın yaşanması durumunda eğitim alanında cinsiyetçilikle mücadele etme noktasında çok caydırıcı ve güçlü bir adımın atılacağını kaydeden Ebru, devamında şunları kaydetti:

"Özgecan'ın katledilişinde göstermelik bir ceza yerine toplumsal olarak kadına yönelik, şiddeti, tacizi ve tecavüzü artıran politikalarla yüzleşilseydi, hükmet özeleştirel yaklaşıp bunu besleyen politikaları masaya yatırsaydı, ciddi bir pratik sergileseydi kadınlar otobüste şort giydi diye taciz edilmeyecekti ya da şiddete maruz kalmayacaktı. Başbakan, erkeklere, 'mırıldanmayı' tavsiye ederek aslında başka bir istismarın ya da şiddetin de yolunu açıyor, kadınların hoşunuza gitmeyen hareketlerine 'mırıldanmadan başlayın, şiddete kadar gidebilirsiniz' mesajını veriyor. Bunun bir arka mesajı da şu oluyor. Siz kadınların doğrudan yaşamına, kimliğine, karışabilirsiniz, bu mırıldanmak şeklinde olabilir, şiddet şeklinde olabilir, katletmek şeklinde olabilir bunlarda serbestsiniz mesajı veriyor. Burdur Milli Eğitim Müdürünün yaptığı açıklamalar doğrudan Başbakan'dan güç alınarak, sırtını ona yaslayarak yaptığı açıklamalardır. O cinsiyetçi paylaşımdan sadece Milli Eğitim Müdürü değil Başbakan' da sorumludur."

(de-he/gc)