JINHA

İSTANBUL - ‘Hepimiz çocuklar ölmesin diyen Ayşe Öğretmenleriz’ şiarıyla bir araya gelen İstanbul Eğitim-Sen 3 Nolu Şube Kadın Meclisi yaptığı açıklamada, “Bedeller ödeyerek elde ettiğimiz kazanımlarımızın askeri ve sivil darbelerle elimizden alınmasına izin vermeyeceğimizi bir kez daha belirtmek isteriz” dedi.

“Hepimiz çocuklar ölmesin diyen Ayşe Öğretmenleriz’ şiarıyla İstanbul Eğitim-Sen 3 Nolu Şube Kadın Meclisi Şişli Cevahir AVM önünde bir araya geldi. Çok sayıda eğitim emekçisinin katıldığı eylemde "Hepimiz çocuklar ölmesin diyen Ayşe Öğretmenleriz", "Öğretmene dokunma eğitimi aksatma" pankartları açılırken, "Barışı savunduk, savunacağız", "OHAL'e hayır", "Özgür basın susturulamaz", "Yaşasın kadın dayanışması" dövizleri yer aldı. Kadın Meclisi adına açıklamayı yapan Eğitim-Sen üyesi Ayşe Tuncer, "KESK’li kadınların mücadele tarihi her türlü eril, faşist ve gerici politikalara karşı direnişi ve örgütlü kadın duruşunu pratikleştirme tarihidir. Bu nedenle bedeller ödeyerek elde ettiğimiz kazanımlarımızın askeri ve sivil darbelerle elimizden alınmasına izin vermeyeceğimizi bir kez daha belirtmek isteriz" diye konuştu.

Ayşe, AKP hükümetinin 7 Haziran seçimlerinden bu yana gittikçe otoriterleşen bir yönetim anlayışı ile 15 Temmuz darbe girişimini üst boyuta taşıdığını kaydetti. Ayşe, “Siyasal iktidar darbeye zemin hazırlayan antidemokratik uygulamaların ve yıllarca cemaatle kol kola yürüdükleri yolun sonunda iktidar paylaşım kavgasının sonucu olarak ortaya çıkan kanlı darbe girişiminin ertesinde faturayı yine emekçilere, halklara ve kadınlara çıkartmak istemektedir. Darbe girişiminden ders çıkarmak yerine yine ‘kendine demokrat’ karakteriyle uyumlu yeni fırsatlar yaratma hevesine girmiştir. Kanlı askeri darbe girişiminden bir sivil darbe yaratan hükümet, OHAL ilanı ve OHAL sınırlarını aşan sıkıyönetim uygulamalarıyla muhalif tüm kesimlere yönelik bir cadı avı yürütmektedir” dedi.

'Şiddetin boyutu sınır tanımamaktadır'

Ayşe, gözaltı, tutuklamaların giderek arttığına dikkat çekerek şöyle devam etti: "Kitlesel gözaltılar ve tutuklamalar, işten çıkarmalar, iş güvencesinin ortadan kaldırılması, homofobiden beslenen şiddet ve cinayetler, Alevilere yönelik mezhepçi dayatmalar, laiklik karşıtı gerici politikalarda kaygı verici artış, çocuk istismarı, doğamızın talan edilmesi, iş cinayetleri ve daha nice insanlık onuruyla bağdaşmayan uygulamaların yanında cinsiyetçi politikalar hız kesmeden devam etmektedir. Yıllardır örgütlü kadın mücadelesine karşı yürüttüğü baskı ve zoru OHAL gerekçesiyle derinleştirerek devam ettiren siyasal iktidarın, gazetecisinden akademisyenine, siyasetçisinden sendikacısına farklı alanlarda mücadele yürüten kadınlara karşı yürüttüğü her türlü hukuksuzluk ve şiddetin boyutu sınır tanımamaktadır."

'Darbe cadı avına döndü'

Darbe ve OHAL fırsatçılığıyla örgütlü kadın mücadelesine yönelik artarak devam ettiğini hatırlatan Ayşe, "Konfederasyonumuz üyesi kadınlar da fazlasıyla nasibini almaktadır. Darbeyle mücadele adı altında her türlü muhalif odağı bastırma amaçlı yürütülen operasyonlar sonucu şu ana kadar açığa alınan 501 üyemiz içerisinde 137 kadın üyemize bulunmaktadır.10 kadın arkadaşımız gözaltına alınmış, 1 arkadaşımız da tutuklanmıştır. Tüm bu uygulamaların nedeni yıllardır erkek egemen sisteme karşı örgütlü mücadelesi ve duruşuyla AKP’nin yıllarca koruyup kolladığı cemaatin hedefinde olan KESK’in kadın mücadelesini sindirme ve kriminalize etme çabasıdır" ifadelerini kullandı.

‘Mücadeleden vazgeçmeyeceğiz’

Ayşe son olarak, çıkarılan KHK’ler ile mücadelelerinin önünün kesilmeye çalışıldığını ifade ederek, “KESK’li kadınların mücadele tarihi her türlü eril, faşist ve gerici politikalara karşı direnişi ve örgütlü kadın duruşunu pratikleştirme tarihidir. Bu nedenle bedeller ödeyerek elde ettiğimiz kazanımlarımızın askeri ve sivil darbelerle elimizden alınmasına izin vermeyeceğimizi bir kez daha belirtmek isteriz” dedi.

(dyc-bk/dc)