Meryem Çağ: Karanlıkları aydınlığa çıkaracağımız günler yakın

09:04

Beritan Canözer/JINHA

AMED - Kamu emekçilerine yönelik baskı ve işten atmaların değerlendiren Büro Emekçileri Sendikası(BES) Genel merkez Kadın Sekreteri Meryem Çağ, "Biz biliyoruz bu karanlığın sonu aydınlığa çıkacak, bugün muhalifleri tutuklayarak ve basın ve yayın kuruluşlarını kapatarak bu ülkede bir şeyi değiştiremezsiniz. Karanlıkları aydınlığa çıkaracağımız günler yakındır" dedi.

Eğitimcilere dönük açığa alma ve gözaltı tutuklama furyası devam ederken, BES üyelerine dönük de baskılar başladı. BES üyelerinin evlerine baskın yapan polisler üyeleri gözaltına alarak, günlerde avukatlarıyla görüşmelerine de izin vermiyor. KESK bileşenlerine dönük işten çıkarma ve tutuklama furyasına dönük KESK'e bağlı Büro Emekçileri Sendikası (BES) Genel merkez Kadın Sekreteri Meryem Çağ değerlendirmelerde bulundu.

'Hükümetin barışı savunan sendikalara dönük nefreti bitmiyor'

KESK ve bileşenlerinin kuruldukları yıldan beri sürekli baskı, tutuklama ve sürgünler yaşadığını belirten Meryem "90'lardan bugüne kadar yaşayarak ödediğimiz bedeller ve değerler ile kurulmuş bir emek kurumuyuz. 90'larda mücadele edenlerden bugüne kadar aldığımız direniş bayrağını aynı kararlılıkla sürdürüyoruz. Geçmiş yıllarda da onlarca arkadaşımız tutuklandı, kaybedildi. Yıllardır barışı savunanlar her zaman katliamdan geçti. KCK adı altında 2009' da birçok arkadaşımız tutuklandı ve defalarca sendikalarımız basıldı. Her defasında farkı örgüt adı altında alındı arkadaşlarımız ama sorguda bize sorulan suç olarak görülen sendikal faaliyetlerimizdi. Sendika adı altında yaptığımız çalışmalar suç sayılıyor. Arkadaşlarımız hukuksuzca gözaltına alınıp tutuklanıyor. Hükümetin demokrasiyi, barışı, alternatif eğitimi, laikliği savunan sendikalara dönük baskısı ve nefreti hiçbir zaman bitmedi" diye belirtti.

'Grev hakkının engellenmesi suçtur'

15 Temmuzdan sonra AKP'nin, "darbeyle mücadele edeceğim" diyerek demokrasiye karşı savaşa başladığını ifade eden Meryem, "Biz sivil darbeyi aslında 7 Haziran'dan sonra yaşadık. AKP o zaman iktidara gelemeyeceğini gördükten sonra bize karşı saldırılara başlamıştı. Amed, Sur, Cizre ve Gever'de yaşanan katliam ve uzun süreli olarak yaşanan sokağa çıkma yasaklarına tepki gösterdik. Sendikalar olarak bunu doğru bulmadığımızı dile getirdik. 'Ölümden değil barıştan yanayız, sokaklardayız barış için grevdeyiz' dedikleri için devlet memurluğundan arkadaşlarımız çıkartıldılar, soruşturmalar açıldı. Uluslar arası anayasa mahkemelerinde sendikaların gece hakkı olduğu ve bunun suç olmadığı savunuldu. Asıl grev hakkının engellenmesi ve grev hakkını kullandığı için yargılanan arkadaşlarımızın olması suçtur" sözlerine yer verdi.

'Muhalifleri yok etmek istiyorlar'

10 Ekim katliamına ilişkin sosyal medyada paylaşım yaptıkları için açığa alınan arkadaşlarının olduğuna dikkat çeken Meryem, "Bütün bu açığa alınma ve soruşturmalar 15 Temmuz'dan sonra giderek arttı. Bir iktidar kavgası sonucu biz bunları yaşıyoruz. Bugün darbecilere karşı savaşması gerekirken hükümet muhalifleri hedef almış durumdadır. Bazı KESK üyeleri FETÖ ile ilişkisi var denilerek alındı ama gösterdikleri tek delil ise ya Asya bankta hesap açmıştır, yada cemaattin okulunda çocuğu okuyordur. Bu tür komik gerekçelerle alınan arkadaşlarımız var ve biliyoruz ki hükümetin şimdiki amacı muhalifleri yok etmektir. Yok etmek istediklerinin başında da KESK bileşenleri bulunmaktadır" diye konuştu.

'mücadelemiz devam edecek'

KESK bileşenlerinin en aktif çalışmalarını yürütenlerin Eğitim Sen olduğunu vurgulayan Meryem şunları dile getirdi: "Eğitimcilere dönük bu baskı ve saldırı ülkenin utancıdır. Bir toplumun geleceğini değiştiren öğretmenlerin bu tarz bir yaklaşımla karşılaşması kabul edilir değildir" dedi. Meryem, 24 arkadaşlarının ihraç edildiğini, 5 arkadaşlarının da cezaevinde olduğunu belirtti. Gözaltına alınan ve tutuklanan KESK ve bileşenlerinin suç olarak sadece sendikal faaliyetlerinin olduğunu söyleyen Meryem "sorgulanan sendikanın aldığı kararlardır ve güvencesiz işe alınmaya karşı yaptığımız faaliyetler sorgulanıyor. Saray ve AKP rejimi tarafından bütün bunlar suç olarak görülüyor. Biz barıştan yana tutumuzu değiştirmeyeceğiz, silahların susması gerekiyor. Biz biliyoruz bu karanlığın sonu aydınlığa çıkacak, bugün muhalifleri tutuklayarak, basın ve yayın kuruluşlarını kapatarak bu ülkede bir şeyi değiştiremezsiniz. Ne kadar çok baskı varsa o kadar da direniş gelişiyor" diyerek baskı ve açığa alınmalara karşı 15 Ekim'de Ankara'da KESK olarak bir miting gerçekleştireceklerini belirtti. Meryem, "baskılar artabilir ama biz her zaman umutluyuz, direniyoruz. Mücadelemiz devam edecek."

(tm/fk)