Derik zeytinlerinin hasat mevsimi

09:02

JINHA

MÊRDÎN - Derik'in kimyasal gübreleme ve ilaç kullanılmadan yetiştirilen organik zeytinleri, kadınların emeğiyle sofralara geliyor. Zeytin toplamaktan ve doğayla içi içe olmaktan mutlu olan Fahriye, günde 12 saatlik çalışma zamanından ve emeğinin karşılığını alamamaktan şikayetçi.

Mardin'in Derik ilçesinde yetişen ve lezzetiyle bilinen zeytinler, kadının eliyle hasat ediliyor. Sofraya kadar geldiği süreçte işin yükünü omuzlayan da yine kadınlar oluyor. Yaklaşık 20 dönüm olan arazideki 300 yıllık zeytin ağaçlarının dallarındaki zeytinler, Fahriye Temel ve ailesi tarafından toplanıyor.

Talebe göre toplanıyor

Baharda zeytin ağaçlarının bakımı başlıyor ve hasat zamanı toplanıyor. Toplanan zeytinler temizlenip, yenilir kıvama getiriliyor. Hasat ayında günde bazen 12 saatin de üstünde çalıştıklarını anlatan Fahriye, "Yenilecek hale getirdiğimiz zeytinleri daha sonra satışa sunuyoruz. Gün içinde 4 ya da 5 ölçek zeytin topluyoruz o da zeytinlerin bol, yani hasadın bol olduğu zamanlarda oluyor. Ne kadar talep edilirse biz zeytin toplayıcıları da o gün istenilen zeytin kadar topluyoruz. Topladığımız zeytinlerin yarısı bizim, yarısını da arazi sahibine veriyoruz" diyor.

'Zeytin bizim gelirimiz ve yaşam umudumuz'

Derik'in zeytinleriyle meşhur olduğunu belirten Fahriye, kimyasal gübre ve ilaç kullanmadıklarını, doğal olduğu için bu kadar beğenildiğini ifade ediyor. Bu zeytinlerden yine kaliteli bir yağ elde edildiğini vurgulayan Fahriye, "Zeytin bizim gelirimiz ve yaşam umudumuzdur. Eşim hasta iki çocuğum var, biz de zeytin toplayıp satarak gelirimizi elde ediyoruz. Ben başka şehirde ya da batıda çalışmak istemiyorum, hiç birimiz istemiyoruz" diye anlatıyor.

'Zeytinle uğraşmayı sevdiğim için yapıyorum'

Zeytin işinin mevsimlik olduğunu ve emeğinin karşılığını alamadıklarını aktaran Fahriye şöyle devam ediyor: "Günün 24 saati zeytin ağaçlarını sulamakla geçiriyoruz. İki saatte bir suluyoruz. Sulamadığın zaman zeytinler iyi çıkmıyor, sert oluyor, kullanılmıyor. Zeytinin her işi zahmetlidir. Derik'te sokağa çıkma yasağı olduğunda biz gelip suluyorduk, sulamasak olmazdı. Ölebilirdik ama zeytinlerimiz kurumasın diye geliyordur. Zahmetli ancak ben bunu sadece gelir kaynağım olduğu için yapmıyorum, zeytinle uğraşmayı seviyorum.

'Eskiden binalar yerine ağaçlar vardı'

Derik'in toprağına her şey ekilebileceğini anlatan Fahriye, "Elimdeki zeytine 'Xırxali zeytini' deniliyor. Derik'te zeytin çeşitleri çoktur. Bunlar arasında Beloti, Melkabazi gibi daha sayamadığım 10 çeşit var. Ama en meşhuru Xirxali olandır. Zeytinlerimiz yerde kalmıyor ama yapana kadar perişan oluyoruz. Bahçe en az 200 yıllık. Bundan yıllar önce buralarda bina yoktu hep zeytin ağaçları vardı, ama bugün baktığımızda hepsi bina olmuş. İnsanlar doğaya sahip çıkmalı" diye ekliyor.

(ea-ce/gc)