Arzu Çerkezoğlu: Siirt'teki iş cinayeti taşeron üretimin sonucu
17:31
JINHA
İSTANBUL - Siirt'te bakır madeninde yaşanan iş cinayetine ilişkin yazılı açıklama yapan DİSK Genel Sekreteri Arzu Çerkezoğlu, taşeron üretim ve güvencesiz çalışmanın esas çalıştırma biçimi haline geldiğini söyledi.
DİSK Genel Sekreteri Arzu Çerkezoğlu, Siirt'in Şirvan ilçesinde bulunan bakır madeninde yaşanan iş cinayetine ilişkin yazılı açıklama yayımladı. Dün akşam saat 21.00 sıralarında Siirt'in Şirvan ilçesi Madenköy mevkiinde Park Holding'e ait bakır madeninde şev kayması sonucu 4 işçinin yaşamını yitirdiği, 1 işçinin yaralandığı ve 12 işçinin ise hala göçük altında olduğunu belirten Arzu, "Aynı holdingin işlettiği Kahramanmaraş Afşin Çöllolar kömür sahasında 6 Şubat 2011 ve 10 Şubat 2011 tarihlerinde art arda meydana gelen toprak kayması nedeniyle yaşanan faciada ikisi mühendis olmak üzere toplam 11 maden işçisi yaşamını yitirmişti" dedi.
Aradan 5 yıl geçmiş olmasına rağmen şirket işçi sağlığı ve iş güvenliği önlemlerine hiçbir şekilde önem vermediğini, denetimle görevli kamu otoritesi de bu şirketin olumsuz siciline rağmen sorumluluklarını yerine getirmediğini kaydeden Arzu, "Soma ve Ermenek'teki madenci katliamlarından sonra yaşananlar herkesin belleğinde derin izler bırakmıştır. İktidarın ve yargının ortaya koyduğu umursamaz tavır, iş cinayetlerini doğallaştıran 'kader' ve 'fıtrat' söylemleri, işverenler açısından işçi sağlığı ve iş güvenliği meselesinin maliyet unsuru olarak görülmeye devam etmesine olanak vermiştir" diye konuştu.
6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Yasası da dahil olmak üzere Türkiye'de işçi sağlığı ve iş güvenliği sisteminin göçük altında olduğunu vurgulayan Arzu Çerkezoğlu, taşeron üretim ve güvencesiz çalışmanın esas çalıştırma biçimi haline geldiği ve kayıtdışı ekonominin üretim sürecinde varlığını sürdürdüğü düşünüldüğünde bu enkazın daha da büyük hale geldiğinin altını çizdi. Arzu, "Sendikalaşmanın işveren ve devlet baskısı ile engellendiği koşullar, bu enkazın büyük facialara dönüşmesine yok açmaktadır" diye belirtti.
Türkiye'de 2016 yılında şu ana kadar 1600 işçinin yaşamını yitirdiğini hatırlartan Arzu, iş cinayetlerinin yaşanmaması için şu önerileri sıraladı: "Sendikal örgütlenmelerin önündeki engeller kaldırılmalı ve böylece işletme ölçeğinde bir iç denetimin kurulmasını sağlanmalıdır. Taşeron ve tüm güvencesiz çalıştırma biçimleri tamamen yasaklanmalıdır. 6331 sayılı yasayla bu alanda denetimin piyasaya devredilmesi iş cinayetlerini artırmıştır. İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği ile ilgili özerk-demokratik bir kurumsal yapı sendikalar, meslek oda ve birlikleri ve üniversiteler ile beraber oluşturulmalıdır."