Gültan Kışanak'a 230 yıl hapis isteniyor

12:36

AMED - Tutuklanan Diyarbakır Büyükşehir Belediye Eşbaşkanı Gültan Kışanak hakkında 230 yıl hapis istemiyle iddianame hazırlandı. Savcı, Gültan hakkında "örgüt kurma ve yönetme" iddiasının yanı sıra katıldığı 8 Mart'tan basın açıklamasına, Sur raporundan, katıldığı cenazeye kadar tüm çalışma, eylem, etkinliklerine 41 defa "örgüt propagandası yapma" iddiasında bulunuyor.

Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı, 30 Ekim'de tutuklanan ve İçişleri Bakanlığı tarafından görevinden uzaklaştırılan Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı Gültan Kışanak hakkında iddianame hazırladı. Diyarbakır 8. Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderilen 21 sayfalık iddianamede, "Örgüt kurma ve yönetme", "Kanuna aykırı toplantı ve yürüyüşlere silahsız olarak katılarak ihtara rağmen kendiliğinden dağılmama" ve 41 defa "Örgüt propagandası yapmak" ile suçlanan Gültan için 230 yıl hapis cezası istendi. DTK'nin PKK/KCK'nin "yasama organı" olduğu ileri sürülen iddianamede, Gültan'ın DTK'de "yönetici" olduğu öne sürüldü. İddianamenin giriş bölümündeki "PKK/DTK ilişkisi" başlığında DTK'nin PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın talimatıyla kurulduğu ileri sürülerek, DTK'nin Türkiye'de özerk bir bölge oluşturması amacıyla kurulduğu, "PKK/KCK" tarafından yönetildiği ve yönlendirildiği iddia edildi.

'Örgüt yöneticiliği' iddiası

İddianamede, Diyarbakır Cumhuriyeti Başsavcılığı'nın 31 Ağustos 2011 tarihinde DTK için başlattığı soruşturma kapsamında, çeşitli tarihlerde mahkemelerden alınan teknik ve fiziki takip kararlarıyla, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Konukevi'ndeki DTK binasında 2011-2013 yılları arasında yapıldığı iddia edilen 7 DTK Daimi Meclis toplantısının izlendiği aktarıldı. Bu dönemde BDP Siirt Milletvekili ve BDB Eşbaşkanı Gültan Kışanak'ın toplantılara katıldığı öne sürüldüğü iddianamede, "DTK'de yönetici olarak aktif bir şekilde rol aldığının kabulü gerekmektedir" değerlendirmesinde bulunuldu.

İddianamenin devamında, Gültan'ın milletvekili ve BDP Eşbaşkanı olduğu dönemde 8 Mart Dünya Kadınlar Günü, Newroz kutlamaları, mitingler, 2012 yılında cezaevlerindeki açlık grevlerine dikkat çekmek için düzenlenen yürüyüş ve basın açıklamalarına katılması, konuşma yapması ayrı ayrı suç sayıldı. Gültan'ın Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı olduktan sonra Silvan, Sur, Cizre, Nusaybin ve Şırnak'ta sokağa çıkma yasakları, Suruç katliamı, Newroz ve mitinglerde yaptığı her açıklama ile eylemde "örgüt propagandası yaptığı" ileri sürüldü.
Gültan'ın DAİŞ'e karşı savaşta yaşamını yitiren bir YPJ'linin Diyarbakır'daki cenaze töreninde dile getirdiği, "Şehitler ölmez yaşasın Kobanê direnişi" sözleri de suç sayıldı. Lice'de asker ve polislerin işkencesi sonucunda yaşamını yitiren Mehmet Şirin Kocakaya'nın cenazesine katılması da "örgüt propagandası" sayıldı.

8 Mart suç sayıldı

Gültan'ın yaşamını yitiren KCK Yürütme Konseyi Üyesi Ali Haydar Kaytan'ın annesi Gülizar Kaytan ile çektiği fotoğrafı ile birlikte Facebook hesabında paylaştığı, "Gülizar ana halkın anası olmayı hak etti" sözleriyle "Örgütün cebir ve şiddet içeren yöntemlerini meşru gösterecek şekilde örgüt propagandası yaptığı" iddia edildi.
İstasyon Meydanı'nda düzenlenen 8 Mart Dünya Kadınlar Günü etkinliğinde yaptığı, "Yüreğimizin bir parçası Sur'da, bir parçası Cizre'de bir parçası Nusaybin'de… Ne yazık ki kadınların bu sesine savaşla tankla topla ölümle yanıt verdiler" sözleri de suç sayıldı.

Mezar bakımı da suç!

İddianamede, Diyarbakır'daki Yeniköy Mezarlığı'nda PKK'liler için "şehitlik" hazırlandığını, bunun belediye organizesinde yapıldığı ileri sürülerek, Gültan'ın "örgüt propagandası yaptığı" iddia edildi. Belediyelere kayyum atanmasını öngören yasal düzenlemeye ilişkin Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi önünde yapılan basın açıklaması da suç sayıldı.

Sur raporu delil yapıldı

İddianamede, Gültan'ın ikametinde ve belediyede yapılan aramalarda el konulan eşyaları arasında UNESCO Dünya Kültür Mirası listesinde yer alan Sur'da yaşanan yıkım ve talanı konu alan "Sur Rapor 2016" isimli CD bulunduğu, bu yıkıma ilişkin STK ve yurtdışındaki kuruluşlara gönderilen Türkçe ve İngilizce belgeler, suç delili olarak gösterildi.

Savcı, iddianamenin sonuç bölümünde Kışanak'ın 4 yıllık sürede katıldığı eylem, etkinlik, basın açıklaması, cenaze törenlerinde "örgüt propagandası" yaptığı, özyönetim ilanlarını destekleyerek meşru göstermeye çalıştığı, PKK ve KCK ile PKK Lideri Abdullah Öcalan'a "bağlılığını gösterdiğini" ileri sürdü.