JİNEOLOJİ TARTIŞMALARI Yazdır Kaydet

Jineoloji Konferansı iddialı başlıklarla sonuçlandı

Jineloji Tartışmaları
Mayıs 22 / 2015


 
Hewler Şahin/JINHA 
 
BEHDİNAN - PAJK tarafından düzenlenen 1. Jineoloji Konferansı önemli başlıklarla sonuçlandı. Sosyal Bilimler Akademisi üyeleri Delal Avşin ve Avaşin Adar, jineolojinin iddialı çıkışlar yapacağına dikkat çekerek, bunun içinde kadınların yoğun bir mücadele sürecine girmesi gerektiğini belirtti. 
 
Partiya Azadiya Jinên Kürdistan (PAJK) Jineoloji Komitesi, 11-15 Mayıs tarihleri arasında 1. Jineoloji Konferansı'nı medya savunma alanlarında gerçekleştirdi. Jineolojinin çalışma alanlarına giren eğitim, sağlık, demografya ve etik-estetik konularını konferans delegasyonu ve aynı zamanda Sosyal Bilimler Akademisi üyeleri Delal Avşin ve Avaşin Adar değerlendirdi. Jineolojinin bu alanlarına ilişkin önemli değerlendirmeler yapan Delal Avşin ve Avaşin Adar jineolojinin iddialı çıkışlar yapacağını ve bunun için de kadınların yoğun bir mücadele yürütmesi gerektiğini belirtti.  
 
'Jineoloji ile eğitim alanına kadın eli değecek'
 
Sosyal Bilimler Akademisi üyesi Delal Avşin, jineolojinin eğitim alanına yapacağı katkılarla, eğitim alanının erkek egemen zihniyet kalıplarından arındırılacağını ve eğitimin kadın bakış açısıyla verileceğini söyledi. Delal, mevcut eğitim sisteminde cinsiyetçiliğin ön planda olduğunu ve bu eğitim sistemiyle çocukların yetiştirildiğini kaydetti. Jineolojinin çalıştığı tüm alanlarda toplumsal cinsiyetçiliğin aşılacağını söyleyen Delal, "Bu gün toplumda yaşadığımız sorunların temelinde sağlıklı bir eğitim sisteminin olmaması yatıyor. Jineoloji de bu temelde kendisini kurumlaştırıyor" ifadelerinde bulundu. 
 
'Doğal tıbbın gelişiminde jineoloji iddialı'
 
Sağlık alanına ilişkin olarak da değerlendirmelerde bulunan Delal, diğer alanlarda olduğu gibi bu alanın da erkek egemen sistem tarafından kurumsallaştırıldığına dikkat çekti. İlk şifacıların kadınlar olduğunu devamla belirten Delal, jineolojinin sağlık alanına belirlediği yaklaşımı şu sözlerle ifade etti: "Sağlığı ele aldığımızda doğal toplumda ilk şifacıların kadınlar olduğunu görüyoruz. İlaçların kadınlar tarafından yapıldığını görüyoruz. Fakat bu alanda da şu anda en çok sorun yaşayan kadınlardır. Kadınlar sağlık alanında yoklar. Burada doğal tıbbın önemi artıyor. Kadınların doğal tıbbı geliştirmeleri gerekiyor. Doğal tıbbın geliştirilmesinde de jineoloji iddialı. Kadınların yaşadığı sağlık sorunlarını ancak kadınların kendilerinin geliştirebileceği sağlık politikalarıyla aşılır. Sağlık alanını doğal toplumda olduğu gibi kadına teslim edilmelidir."
 
'Jineolojinin nüfus problemine çözüm projeleri var'
 
Jineolojinin artan nüfus sorununa da çözümler üretebilecek bir kadın ve toplum bilim olduğunu söyleyen Delal, erkek egemen sistemin nüfus sorununa yönelik olarak geliştirdiği çözümsüz politikalara dikkat çekti. Delal, "Bugün dünyanın en büyük sorunlarından bir tanesi nüfus çokluğudur. İnsanların yaşamlarını sağlıklı bir şekilde idame ettirememesi var. Nüfus sorunu en çok da kadını ilgilendiren bir konu. Çünkü kadının fiziği ve doğurganlığı üzerinden birçok politika yürütülmeye çalışılıyor. Hem nüfusunun fazlalığı bir sorun hem de bunun üzerinden bir politika geliştirilmemesi bir sorun. Tabii demografyada biz çok çocuğun olmasını, bunun hedeflenmesini esas almıyoruz. Önemli olan toplumsallığın, sağlıklı bir şekilde gelişmesidir. Kadının da bu konuda söz sahibi olması gerekiyor. Günümüzde kapitalizmin dinin ağırlıklı olarak etkili olduğu toplumlarda kadınların kendileri hakkında, ya da kaç çocuk doğuracakları hakkında bir söz hakları yok. Ama bütün acıyı çeken, bütün zorlukları çeken kadınlardır. Bu konuda jineolojinin özellikle demografya konusunda kaç çocuğun olması gerekiyor, kadının kendi bedeni üzerinde söz hakkı sahibi olması gibi projeleri var. Kadın kendi fiziği hakkında da söz hakkı sahibi olursa daha sağlıklı kararlar verecek. Bu anlamda genel dünyada yaşanan demografya sorununun önüne de geçilmiş olacak" sözlerini ifade etti.  
 
'Estetik ve etik jineolojiyle yeniden anlam kazanacak'
 
Jineoloji I. Konferansının tartıştığı önemli başlıklardan biri de etik ve estetik konusu. Bu konuya dair konferans delegasyonu ve aynı zamanda Sosyal Bilimler Akademisi Üyesi Avaşin Adar, kapitalist modernitenin etik ve estetik kavramlarına biçtiği çarpık anlamlarla toplum ve özellikle de kadınlar üzerinde algı operasyonları gerçekleştirdiğine dikkat çekti. Avaşin estetiğin kadının kapitalist modernite gerçeği tarafından metalaştırılması olarak biçim ve anlam kazandığını jineolojinin de oluşan bu yanlış ve çarpık etik ve estetik anlayışına karşı müdahaleler içerisinde olacağını kaydetti. Avaşin, "Jineoloji bildiğimiz, bize öğretilen kavramların tümünün tersyüz edilmesi gerektiğini söylüyor. Bu kavramları unutmamız gerekiyor. Peki nasıl yapacağız bunu? Etik ve estetik birlikte ele alınan kavramlardır. Bir bütünsellik var. Jineoloji mevcut estetik yaklaşımının ve zihniyetinin birer çarpıtma olduğunu ve kadın aleyhine bir estetik anlayışının olduğunu söylüyor. Yani bazı şeyleri anlamak için gerçekten zihnen de temizlenmek, arınmak gerekiyor. Jineoloji bize bu arınma zeminini sunuyor" diye belirtti.  
 
'Jineolojinin estetik tanımı, yaşamı güzelleştirmektir'
 
Jineolojinin estetik tanımının yaşamı güzelleştirmek olduğunu kaydeden Avaşin, bu tanımla kadının ve toplumun kendi özüne döneceğini ifade etti. Avaşin konuşmasının devamında şunları belirtti: "Jineoloji öz ve biçim arasında yaşanan kopukluğu, oluşturulan uçurumu yeniden bir araya getiriyor. Biçim özden gücünü alıyor. Kadının güzelliğinden, evrenin güzelliğinden gücünü alarak yaşamda bir estetik oluşturuyor. Doğanın, evrenin, insanın bütünselliğini yaratmak gerekir. Güzellikte emek vardır, kadının bakışı vardır. Arınmış duyguları, sezgileri var, vicdanı var, ruhumuz, maneviyatımız, zihnimiz bir bütün olmalı. Sistemin yapmış olduğu en büyük suç, bu öz ve biçimi ayırmaktır. Jineoloji yeniden bir bütünselliği oluşturmak istiyor. Estetiği, etikten, duygu ve düşünce güzelliğinden ayırmadan bir biçime kavuşturmaktır. Etrafımızda gördüğümüz çirkinliklere karşı bir müdahaledir. Estetik yaşamın kadın eliyle yeniden yaratılmasıdır. O uyumun, ahengin yeniden sağlanmasıdır. Doğanın, evrenin zaten bir estetiği var. Bu tarihsel sapma dediğimiz şey yaşanmamış olsaydı zaten doğa sana bir güzellik ve ahenk veriyor. Kadın bunu en fazla görendir."
 
Son olarak Avaşin estetiğin jineolojiyle kazanacağı anlam ve biçimin kadının mücadelesiyle gelişeceğini kaydederek, bunun da iç arınmayla, güzelleşme isteği ve arzusuyla sağlanabileceğini dile getirdi. 
 
(nd/mg)