Kerkük'te tarihi eser müzesine ilgi yoğun

09:00

Newroz Dijwar/JINHA

KERKÜK - Savaş ve gözyaşının dinmediği Kerkük şehrinde geleceğe tarihi bir miras olarak kalacak olan Kerküklü Hüseyin'in kendi çabasıyla yaptığı müze, başta kadınlar olmak üzere Kerküklülerin büyük ilgisini çekiyor.

Savaş ve çatışmalarla anılan Federe Kürdistan Bölgesi'nin Kerkük şehrinin tarihi eserleri Kerküklü Hüseyin Sadık sayesinde korunuyor. Hüseyin, kendi imkânlarıyla topladığı tarihi eserleri müze haline getirdiği dükkânında sergiliyor. 4 bine yakın tarihi eser parçasının olduğu müzede 3 bin yıllık olarak tahmin edilen çivi yazısıyla yazılmış tabletler ve Osmanlılara ait Osmanlıca yazılmış bir kitap bulunuyor. Müzede sergilenen tabletler ve birçok tarihi parça aydınlatılmayı bekliyor. Günde yüzlerce kişinin müzeyi ziyaret ettiğini söyleyen Hüseyin, "İlerde çocuklarımızın bizim ve atalarımızın nasıl yaşadığını bilmelerini istiyorum. Tarihimizin unutulmamasını istiyorum" dedi.

'Gönüllü olarak bu işi yapıyorum'

Hüseyin Sadık Kerkük'ün Gökçe köyünden. Kerkük'te onu herkes Hüseyin Gökçeyi olarak tanır. Uzun yıllar peşmergecilik yapan Hüseyin, 2003 yılında emekliye ayrılır. Tarihe olan ilgisinden dolayı müze açtığını dile getiren Hüseyin, "Peşmerge olduğum dönemlerde de Kerkük halkının kültürünü yansıtacak bir yerin olmasını hep istedim. Emekli olduktan sonra da düşündüğüm şeyi kendim yaptım" diye konuştu. Kendi imkânlarıyla topladığı eşyaları hiç kimseden yardım almadan temin ettiğini belirten Hüseyin, "Bu işi gönüllü ve severek yapıyorum. Kendi insanlarım ve halkım için yapıyorum. Gelecekteki çocuklarımız için yapıyorum. Şu ana kadar hiç kimseden yardım almadım. Her parçayı kendi imkanlarımla almışım" dedi.

Müzedeki tabletler aydınlatılmayı bekliyor

4 bine yakın tarihi eser parçasının olduğu müzede Kerkük halkının kültürel tarihini yansıtan giyim, takı ve yüzyıl öncesi insanların günlük yaşam ihtiyaçlarını karşılayan aletler yer alıyor. Kerkük kalesi ve Germiyan bölgesinde bulunan çivi yazılı tabletler müzenin en eski eseri. Hüseyin tabletlerin kime ait ve üzerinde ne yazıldığını bilmediğini söyleyerek, "Kerkük üniversitesinden arkeoloji okuyan öğrenciler geldi. Fakat onlar da üzerinde ne yazıldığını bilmiyor. Bu tabletlerden 15 tane vardı çoğunu Hewler'deki müzeye gönderdim birkaç tanesi de burada bıraktım" şeklinde konuştu.

'En çok kadınlar ziyaret ediyor'

Başta Germiyan bölgesi olmak üzere Ranya, Kaladize, Pencewin ve Hewler'den topladığı parçaları Kerkük müzesinde koruyan Hüseyin, arkeologlara seslenerek, "Kerkük tarih için insanlık için aydınlatılması gereken eserler var. Birçok tablet var. Tarihçiler gelip inceleme yapsın. Onlara her türlü desteği sunarım" diye belirtti. Kerkük şehrinin tek müzesi olduğunu söyleyen Hüseyin, halkın müzeye büyük bir ilgi gösterdiğini belirtti. Günde yüzlerce insanın müzeyi ziyaret ettiğini kaydeden Hüseyin, "Tatil günlerinde burası ziyaretçi akınına uğruyor. Bazı günler 200 ya da 300'e yakın insan geliyor. En çok da kadınlar geliyor. Kadınlar tarihinin değerini daha iyi anlıyor" diye konuştu.

'Hükümet müzenin güvenliğini almalı'
Kerkük'te yaşanan savaştan dolayı tarihi eserlerin güvende olmadığına dikkat çeken Hüseyin, şehir valiliğinden müzenin güvenliğine ilişkin sorumluluk almasını talep etti. Hüseyin konuşmasına şöyle devam etti: "Hükümetten ve şehir valiliğinden tek istediğim şey bu eşyaların güvenliğinin alınmasıdır. Ya da daha güvenli bir yere taşınmasıdır. Eğer hükümet benden bu eşyaları isterse hepsini genel bir müzeye de bağışlayabilirim. Bu işi ilk yaptığımda da amacım sadece halkımızın tarihini korumaktı, eğer hükümette bu eşyalara sahip çıkacaksa hepsini vermeye hazırım."

(mg)