Kadın Yazarlar: Halk kendini korumak için hendek kazıyor

12:43

JINHA

İZMİR - İzmir Kadın Yazarlar Derneği, "Tanıklarla savaşın yüzü" panelinde konuşan Yıldız Suna, "Hendekleri kendileri korumak için kazıyorlar. Bende olsam bende kazardım. Bizim hükümetimiz de onları katlediyor. Bizim sesimiz çıkmıyor. Çünkü bizim içimizde de İŞID kalıntıları var. Onlar şimdi anlamasak ne zaman anlayacağız" dedi.

İzmir Kadın Yazarlar Derneği'nin, "Tanıklarla savaşın yüzü" konuşu paneli Türkan Saylan Kültür Merkezi'nde gerçekleştirildi. Panele Dr. Gülden Aykanat, Gülistan Sultan, Yıldız Suna da konuşmacı olarak katıldı. Dr. Gülden Aykanat, savaştan en çok kadınlar, çocukların ve engellilerin zarar gördüğünü ifade ederek, savaşın insan ve toplum üzerindeki etkileri anlattı. İnsanlık tarihinde cinsel saldırının yaşanmadığı savaşın olmadığını ifade eden Gülden, devam eden savaş sürecinde de kadınların cinsel saldırılara maruz kaldığına dikkat çekti.

Savaşın insanlar üzerinde bıraktı etkilerine değinen Gülden, "Bir çok kalıcı hasar bırakıyor. Hem bedensel hem de ruhsal bir çok hasar kalıyor. Savaştan en çok ta kadınlar zarar görüyor. Çünkü kadınlar hem savaşa tanık oluyor, hemd e cinsel saldırıya maruz kalıyor" dedi. Savaştan kaynaklı yaşadıkları toprakları terk etmek zorunda kalan insanların, yeni bir yere geldiklerinde de bir çok sorun yaşadığını anlatan Gülden, "Kadınlara göre çok daha kötü. Dil sorunu var. Gelen kadınlar fuhuşa zorlanabiliyor. Düşük işlerde çalışmak zorunda kalıyor. Çalıştıkları yerde fiziksel ve cinsel şiddete maruz kalıyor. Sigortasız çalışıyorlar" şeklinde ifade etti.

'Çünkü bizim içimizde de İŞID kalıntıları var'

Yıldız Suna Cizre'de sokağa çıkma yasağının ilk başladığı dönemde kente gittiğini anlatarak, "Orada Cizre halkına 'Ben bir Türküm ve sizden özür diliyorum. Bu güne kadar sizi görmedik' dedim. Hendekleri gördüm. Hendekleri kendileri korumak için kazıyorlar. Bende olsam bende kazardım. Biz oradaki halkı anlamamışız. Onları ne istediğini bilmemişiz. Orada bir köy var. Gitmesek de görmesek de o köy bizim diyoruz. Bizim hükümetimiz de onları katlediyor. Bizim sesimiz çıkmıyor. Çünkü bizim içimizde de İŞID kalıntıları var. Onlar şimdi anlamasak ne zaman anlayacağız" diye belirtti.


Sahada çalışma yürüttüklerini ifade eden Halkların Köprüsü Derneği üyesi Gülistan Sultan, sahada yaptıklarını çalışmalarını anlattı. Kadınların çok zor şartlarda yaşamlarını sürdürdüklerini ifade eden Gülistan, savaşın kadınlara fiziksel ve ruhsal hasarlar bıraktığını dile getirdi.

Daha sonra Şam'dan Türkiye'ye gelen Necibe Seman konuşarak, "Suriyeli kadınlar savaştan kaçtılar. Türkiye'deki yaşayan Suriyeli kadınlar çocuklarına hem baba hem de anne. Çünkü eşleri ya öldü yada kayıp. Burada büyük sıkıntılar yaşıyor. Hem parasızlık hem de dil bilmiyorlar. Kadınların dili olmadığı için de dertlerini anlatmıyorlar. Çok zor durumda kalıyorlar. Ucun ücret karşılığında çalışırlar" dedi.

(ht-öö/fk)