Deniz Yeşilyurt
 
İnsanların hayatına bir kabus gibi çöken kara bayraklılar için söylenenler hep aynı. "Onların İslamiyet ile ilgisi yok" diyor bu zulmü yaşayanlar. Çünkü kara DAİŞ'in yarattığı kahverengi bir dünyadan bahsediyorum. Şimdi diyeceksiniz ki neden kahverengi? Kahverenginden olumsuz etkilenen biri olarak nedenini daha önce hiç anlamamıştım ama Minbic'te anladım. Kürdistanlı birçok insan gibi çocukluğu yokluk ve birçok nedenden ötürü yıkıntılar arasında geçen biri eminim bunun nedenini Minbic'te yürürken, Minbic'i seyre dalarken anlar. Bende burada olduğum iki ayda anladım ki Minbic tüm yoksul, yıkık, kimsesiz tüm kentler gibi kahverengi. Kahverengi bunun rengi. Hani o yoksulluğun küf rengimsi kokusu gibi, yıkıntıların yarım kalmış yaşanmışlıkların hatıraları gibi, yarım kalmış inşaatların yolların eksik yanı gibi kahverengi.
 
Okulsuz büyüyen çocukların hevesleri, aç çocuklarını yarın nasıl doyuracağını geceler boyu düşünen bir ananın çaresizliği gibi, torununun kendinden daha iyi bir dünyaya doğmadığını her gördüğünde kendi mücadelesizliğine lanet okuyan dedenin pişmanlığı gibi kahverengi. Bence kahverengi aynı zamanda bir gücün diğer gücü kontrolünde tutmak için uyguladığı aç bırakma, aza razı kılma, bilgisiz bırakma gibi tüm yöntemlerin de rengi. 
 
Minbic kahverengi… Bunu en çok doğrulayan ise sokaktan her geçtiğimizde yolumuza çıkıp ekmek isteyen çocuklarda anladım. Savaştan dolayı diye düşünülebilir, bende öyle düşündüm ama maalesef değil. Maalesef diyorum çünkü böyle olsa şimdi bile geçerdi ama değil işte. DAİŞ üretimden koparttığı insanları bu hale düşürmüş. O zamandan beri oluşmuş bir hal bu.
 
İşte bu gerçekliği kameralarımıza anlatan Mınbicli kadınların, "Geldiler akıllara gelebilecek her şeyi yaptılar. Dünyamızda tat kalmadı. İş yoktu güç yoktu, sadece yoksulluk vardı. Ne yapsak hapse atıp şeria eğitimi veriyorlardı. İnsanlara her şeyi yaptılar ve en çokta kadınlara işkence ettiler. İnsanların evlerine girip, mallarını talan ettiler. Böylece herkes fakirleşti onlar zenginleşti" sözlerinden anlaşılıyor.